gülcan
05-10-08, 15:22
Tarkan'ın dişlerini şarkı söyleyerek yaptık
Dünyanın en iyi diş estetikçilerinin katılacağı İstanbul'daki kongreye hazırlanan Dr. Galip Gürel: "Diş estetiği çok ciddi bir sanat. Hastanın tüm kişiliğine, ten rengine, makyajına, doğallığına, saçına göre dişleri seçiyoruz. 'Gülüş ön tasarımı' yaptıktan sonra porselenleri takıyoruz"..
Tarkan, Ebru Gündeş, Yasemin Kozanoğlu, Çiğdem Kayalı, Burcu Güneş. Hatta son dakika kazası olmasaydı, dünyaca ünlü aktrist Monica Bellucci... Hepsi hastası. O yüzden de Dr. Galip Gürel 'ünlülerin doktoru' ya da 'sosyete doktoru' olarak tanınıyor.
http://www.sabah.com.tr/pz/haber,0A2DA93CF3ED4D61A3D455D657DFAB51.html
Sosyete dişçisi lafı beni delirtiyor
Başarınız kadar ünlülerin doktoru olduğunuz için de tavan yaptınız. Samimi olun; mesela Tarkan'ın doktoru olmak ününüze ün kattı mı?
- Bu meslekte 25 seneyi doldurdum. Bu kadar yıl kimse size sırf kara kaşınız, kara gözünüz için ya da Tarkan'ın, Ahmet'in, Mehmet'in doktorusunuz diye gelmez. Oturttuğunuz bir sistem, bir güvenilirlik, bir sonuç varsa gelirler. Bende estetik dizayn kabiliyeti olmasaydı, onun yüzüne en yakışanı bilmeseydim ne Tarkan bana gelirdi, ne de benim böyle bir ismim olurdu.
- Tarkan sizi nasıl keşfetti peki?
- Tamamen başka bir problemiyle ilgili gelmişti. Tam bu 'ön izleme' sistemi üzerinde uzmanlaşıyordum. Ona da teklif ettim. Gerçi başta biraz korktum çünkü her şeyi değişecekti. Fakat o malzemeyi dişine koyduğumuzda benim de onun da çok hoşuna gitti. Üç boyutlu gördü her şeyi. Sonra da onu porselenle değiştirdik. Tarkan çok da düzgün bir hasta.
- Ne açıdan söylüyorsunuz bunu?
- Hiçbir kaprisi yok, randevusuna vaktinde gelir...
- Megastar'a diş yapmak sizi heyecanlandırdı mı?
- Herkesi aynı görürüm ben ama yaptığınız işin değişik mecralarda gözükecek olması size başka bir heyecan, başka bir adrenalin veriyor tabii. Ünlü hastada işin başka detayları girer devreye. Bu konuşan bir insan mı, şarkı mı söylüyor, ağzı açık mı fotoğraf veriyor, dişin boyu ve rengine kadar bir sürü şey yön veriyor işinize. Konser ışığı farklıdır, gündüz ışığı farklıdır mesela...
- Şarkı söylerken de incelemişsinizdir Tarkan'ı?
- Burada çok şarkı söyledik beraber! Çünkü aralık dişleri kapadığınız zaman en büyük problem şudur: Ağız içinden dışarı çıkan hava akışı değiştiği için harfleri vurgulama da değişir.
- Ünlü doktoru olmak 1-0 öne geçiriyor mu insanı?
- Dünyanın her yerinde böyle. Kitabıma ünlülerin fotoğraflarını koydum ama 50 tane de normal hastamın resmi var! Yaptığım dizaynları anlatabilmek için bunu yapmam gerekiyordu.
- Adınız 'sosyete dişçisi'ne çıktı ama!
- O beni delirten bir şey. Bir sürü normal insan da geliyor bana. O kadar bilimsel araştırmanız var, o kadar yayınınız var, o kadar bu işe bir şeyler katmışlığınız var, bu kadar senedir hiç azalmayan bir başarı grafiğiniz varken, sosyete dişçisi gibi bir laf bana çok ucuz geliyor.
- Reklamınızı çok yaptığınız için akademik çevreler tarafından eleştirildiğinizi biliyor musunuz?
- Yazdığım kitabın onlarca üniversitede ders kitabı okutulmasını kabul etmiyorlarsa yapabileceğim bir şey yok. Marsilya Üniversitesi profesörlük unvanı verdi. Bunu söylemek reklamsa diyeceğim bir şey yok.
http://www.sabah.com.tr/pz/haber,188C511E34FC4765B48B01602934E87E.html
gerçektende çok ilginç bir haber...
Dünyanın en iyi diş estetikçilerinin katılacağı İstanbul'daki kongreye hazırlanan Dr. Galip Gürel: "Diş estetiği çok ciddi bir sanat. Hastanın tüm kişiliğine, ten rengine, makyajına, doğallığına, saçına göre dişleri seçiyoruz. 'Gülüş ön tasarımı' yaptıktan sonra porselenleri takıyoruz"..
Tarkan, Ebru Gündeş, Yasemin Kozanoğlu, Çiğdem Kayalı, Burcu Güneş. Hatta son dakika kazası olmasaydı, dünyaca ünlü aktrist Monica Bellucci... Hepsi hastası. O yüzden de Dr. Galip Gürel 'ünlülerin doktoru' ya da 'sosyete doktoru' olarak tanınıyor.
http://www.sabah.com.tr/pz/haber,0A2DA93CF3ED4D61A3D455D657DFAB51.html
Sosyete dişçisi lafı beni delirtiyor
Başarınız kadar ünlülerin doktoru olduğunuz için de tavan yaptınız. Samimi olun; mesela Tarkan'ın doktoru olmak ününüze ün kattı mı?
- Bu meslekte 25 seneyi doldurdum. Bu kadar yıl kimse size sırf kara kaşınız, kara gözünüz için ya da Tarkan'ın, Ahmet'in, Mehmet'in doktorusunuz diye gelmez. Oturttuğunuz bir sistem, bir güvenilirlik, bir sonuç varsa gelirler. Bende estetik dizayn kabiliyeti olmasaydı, onun yüzüne en yakışanı bilmeseydim ne Tarkan bana gelirdi, ne de benim böyle bir ismim olurdu.
- Tarkan sizi nasıl keşfetti peki?
- Tamamen başka bir problemiyle ilgili gelmişti. Tam bu 'ön izleme' sistemi üzerinde uzmanlaşıyordum. Ona da teklif ettim. Gerçi başta biraz korktum çünkü her şeyi değişecekti. Fakat o malzemeyi dişine koyduğumuzda benim de onun da çok hoşuna gitti. Üç boyutlu gördü her şeyi. Sonra da onu porselenle değiştirdik. Tarkan çok da düzgün bir hasta.
- Ne açıdan söylüyorsunuz bunu?
- Hiçbir kaprisi yok, randevusuna vaktinde gelir...
- Megastar'a diş yapmak sizi heyecanlandırdı mı?
- Herkesi aynı görürüm ben ama yaptığınız işin değişik mecralarda gözükecek olması size başka bir heyecan, başka bir adrenalin veriyor tabii. Ünlü hastada işin başka detayları girer devreye. Bu konuşan bir insan mı, şarkı mı söylüyor, ağzı açık mı fotoğraf veriyor, dişin boyu ve rengine kadar bir sürü şey yön veriyor işinize. Konser ışığı farklıdır, gündüz ışığı farklıdır mesela...
- Şarkı söylerken de incelemişsinizdir Tarkan'ı?
- Burada çok şarkı söyledik beraber! Çünkü aralık dişleri kapadığınız zaman en büyük problem şudur: Ağız içinden dışarı çıkan hava akışı değiştiği için harfleri vurgulama da değişir.
- Ünlü doktoru olmak 1-0 öne geçiriyor mu insanı?
- Dünyanın her yerinde böyle. Kitabıma ünlülerin fotoğraflarını koydum ama 50 tane de normal hastamın resmi var! Yaptığım dizaynları anlatabilmek için bunu yapmam gerekiyordu.
- Adınız 'sosyete dişçisi'ne çıktı ama!
- O beni delirten bir şey. Bir sürü normal insan da geliyor bana. O kadar bilimsel araştırmanız var, o kadar yayınınız var, o kadar bu işe bir şeyler katmışlığınız var, bu kadar senedir hiç azalmayan bir başarı grafiğiniz varken, sosyete dişçisi gibi bir laf bana çok ucuz geliyor.
- Reklamınızı çok yaptığınız için akademik çevreler tarafından eleştirildiğinizi biliyor musunuz?
- Yazdığım kitabın onlarca üniversitede ders kitabı okutulmasını kabul etmiyorlarsa yapabileceğim bir şey yok. Marsilya Üniversitesi profesörlük unvanı verdi. Bunu söylemek reklamsa diyeceğim bir şey yok.
http://www.sabah.com.tr/pz/haber,188C511E34FC4765B48B01602934E87E.html
gerçektende çok ilginç bir haber...