StaR
19-08-08, 16:39
Tarkan'ın Avea konserleri dün gece (18 Ağustos 2008) Harbiye Açıkhava Sahnesi'nde bütün ihtişamıyla noktalandı. Seyircilerin tıklım tıklım doldurduğu mekanda saat 21:20 gibi başlayan, gece yarısından sonra biten, TarkanPLUS'ın da izlediği konser, Tarkan'ın müzik kariyerinde bulunduğu zirveyi, bileğinin hakkıyla yakaladığının en yalın göstergesiydi. Bitmeyen enerjisi, sesi, dansları ve başkasında olmayan ışığıyla Tarkan, bir inci tanesi gibi pırıl pırıl parladı gece boyunca.
Konserin her anı bir başka güzeldi ama ikinci ve üçüncü bölümlerdeki sürprizler hiç kulaklardan silinmeyecek. Tarkan, konserinin ikinci bölümünü akustik bir havada şarkılarına flamenkoyu da katarak hazırlamıştı. Konserlerinde çok sık söylemediğini itiraf ettiği "İnci Tanem", "Salına Salına Sinsice" gibi şarkılarını akustik ve flamenko tarzda söylerken Tarkan, giderek büyüyordu. Söylediği şarkılar duygusal bile olsa Tarkan, yerinde duramıyor kendine özgü figürleriyle seyirciyi kıskıvrak yakalıyordu.
Konserin Türk Sanat Müziği şarkılarından oluşan albümü son derece yalın, bir o kadar da etkileyiciydi. Kırmızı perdelerin önünde seyirciye çoık yakın bir yerde sandalye oturarak ve etrafına da saz ekibini alarak şarkılarını seslendiren Tarkan, en güzel performanslarından birini sergiledi. "Çile Bülbülüm Çile"de seyirci kendinden geçmiş ve Tarkan sevgisi kontrolden çıkmıştı artık. Tarkan, bu bölümde bir sanat müziği albümü yapma niyetinde olduğunu belli etti.
Tarkan'ın konserinde dikkatimi çeken bir diğer özellikle konserin zirve noktasının ne olabileceğiydi. İşte bu sorunun cevabının olmaması Tarkan'ı Tarkan yapan özellikte yatıyordu. Çünkü Tarkan, konserinde geçen her dakika daha enerjik ve etkileyici oluyor... Söylediği her şarkıdan sonra daha da büyüyor. Konser bitmiş olsa da seyirci onu defalarca sahneye çaığırıyor ve o da bunların hepsine bütün enerjisiyle karşılık verebiliyordu.
Tarkan, kilo vermiş ve son derece formdaydı. Espriler de yapmaktan geri durmadı. "Kıskananlar çatlasın" diye slogan atan bir gruba gülümseyerek internette okuduğu bir yazıyı hatırlattı Tarkan: "Beni çekemeyenler anten taksın!"...
Tarkan'ı daha bir kaç ay önce Santral İstanbul'da izlemiş ve yine aynı şeyleri düşünmüştüm. Dün gece aynı şeyleri hissettim: Tarkan, kendini ve herkesi aşmış gerçek bir yıldız. "Bu topraklardan beslenmiş ama bu dünyadan değil gibi; başka bir yerlerden sanki..."
Gönderen TarkanPLUS zaman: 19.8.08
Konserin her anı bir başka güzeldi ama ikinci ve üçüncü bölümlerdeki sürprizler hiç kulaklardan silinmeyecek. Tarkan, konserinin ikinci bölümünü akustik bir havada şarkılarına flamenkoyu da katarak hazırlamıştı. Konserlerinde çok sık söylemediğini itiraf ettiği "İnci Tanem", "Salına Salına Sinsice" gibi şarkılarını akustik ve flamenko tarzda söylerken Tarkan, giderek büyüyordu. Söylediği şarkılar duygusal bile olsa Tarkan, yerinde duramıyor kendine özgü figürleriyle seyirciyi kıskıvrak yakalıyordu.
Konserin Türk Sanat Müziği şarkılarından oluşan albümü son derece yalın, bir o kadar da etkileyiciydi. Kırmızı perdelerin önünde seyirciye çoık yakın bir yerde sandalye oturarak ve etrafına da saz ekibini alarak şarkılarını seslendiren Tarkan, en güzel performanslarından birini sergiledi. "Çile Bülbülüm Çile"de seyirci kendinden geçmiş ve Tarkan sevgisi kontrolden çıkmıştı artık. Tarkan, bu bölümde bir sanat müziği albümü yapma niyetinde olduğunu belli etti.
Tarkan'ın konserinde dikkatimi çeken bir diğer özellikle konserin zirve noktasının ne olabileceğiydi. İşte bu sorunun cevabının olmaması Tarkan'ı Tarkan yapan özellikte yatıyordu. Çünkü Tarkan, konserinde geçen her dakika daha enerjik ve etkileyici oluyor... Söylediği her şarkıdan sonra daha da büyüyor. Konser bitmiş olsa da seyirci onu defalarca sahneye çaığırıyor ve o da bunların hepsine bütün enerjisiyle karşılık verebiliyordu.
Tarkan, kilo vermiş ve son derece formdaydı. Espriler de yapmaktan geri durmadı. "Kıskananlar çatlasın" diye slogan atan bir gruba gülümseyerek internette okuduğu bir yazıyı hatırlattı Tarkan: "Beni çekemeyenler anten taksın!"...
Tarkan'ı daha bir kaç ay önce Santral İstanbul'da izlemiş ve yine aynı şeyleri düşünmüştüm. Dün gece aynı şeyleri hissettim: Tarkan, kendini ve herkesi aşmış gerçek bir yıldız. "Bu topraklardan beslenmiş ama bu dünyadan değil gibi; başka bir yerlerden sanki..."
Gönderen TarkanPLUS zaman: 19.8.08