EmiLy
07-05-06, 14:29
http://www.sabah.com.tr/2006/05/07/cpsabah/im/8D9D8ECAB57AA14DB63E10C9b.jpg
Yetenek avcısı şovların aradıkları ses hâlâ onda
Tarkan'ın en büyük dertlerinden biri cinsel tercihi ile ilgili muamma ve maalesef bunu bir türlü çözemiyor oluşu. 'Ben eşcinsel değilim açıklaması' da çok talihsiz bir demeç, çünkü olsa ne yazar? Savunmaya geçmek niye? Şimdi, bekar komşusunu 24 saat gözleyen ve namus uğruna kızları balta ile doğrayan bir coğrafyada 'Tarkan'ın özel hayatı bizi ilgilendirmez' nasıl yalansa, 'Efendi sanatçı ol, ailemizin sanatçısı ol' da bir o kadar büyük palavradır. Unutmayın ki, tüm gün belgesel izlemek için RTÜK telefonlarını aşındıran bir milletiz biz. Fakat, ne tuhaftır ki, ne zaman bir sanatçı, yaptığı müzik ve binlerce hayranın getirdiği sorumluluk ile yüzüğü parmağına taksa satışlar aynı hızla düşer. Yani, en cüretkâr şarkıları söyleyip, insanların içini gıcıklayan yarı çıplak Tarkan son yıllarda o cici kız arkadaşı ile çizdiği romantik tabloda kendi seksiliğini kendi yok etmiştir. Kendi de bilir ki, Frank Sinatra'sından, Mick Jagger'ına efsane isimler efsane aşklar yaşarlar, ve o cinselliği her daim beynimizde taze tutarlar. Öyle paçoz çay bahçesinde cipte basılmalar falan değil, biz de ondan çılgın aşk hikâyeleri beklerdik, yani.
VE SON İKİ BOMBA
"Yanlış zaman yanlış insan" derdi onun Kış Güneşi şarkısı. Doğan grubunun Star'ı diriltme projesinde ağır sosyete takviyeli güzellik yarışmasında Tarkan'ın çıkması bir olay olabilirdi; ama yine beş yıl önce. Star Star iken, güzellik yarışmaları da ilgi çekerken. Şimdi, bu trend de geçti gitti. Bayat bir dans, kötü kıyafetler ve melodisi bilinmez yabancı şarkılarla onu oraya çıkartanlar kaplanların önüne attıklarını fark etmediler mi acaba? Çünkü, eğer ertesi gün herkes onun bir şarkısını söylüyor ve onu konuşuyor olsa idi, okey diyecektik: BUDUR. Oysa, tüm gazeteler "Kraliçe at ressamı çıktı, Tarkan'da şişmanlamış" yazdı!!!. Aslında, Tarkan okyanus ötesinden dönüşte ilk darbesini radyo kanallarından aldı fakat bu darbeyi de fark etmedi. Bakınız, Tarkan'ın 2002 Dünya Kupası için yaptığı Bir Oluruz Yolunda adlı eğlenceli, biri destek şarkısı bile ilk çaldığı anda radyo telefonlarını kitleyen ve binlerce istek alan bir gücü vardı. Fakat, İngilizce albüm de, özellikle biz DJ'ler deli gibi beklerken, hani ister çalın ister çalmayın gibi bir tavırla öylesine yollandı radyoların çoğuna. Zaten sahipsiz mayın gibi savrulan yüzlerce radyo istasyonumuz neyi çalacağını bilemedi ve "Hey, kanka radyoda Tarkan'ın yeni şarkısı çalıyo aç," denen o dünyanın en sihirli sözcüğünü de kaçırdı. Son beş yılda yine bu ülkede müzikten başka şeyler de oldu, maalesef onun fark edemediği. Mor ve Ötesi, Duman, Ceza, Mercan Dede gibi hem alternatif olup, hem de çok 'cool' bir sürü isim çıktı. Bu isimler belki onun gibi milyon satmıyor, ama binlerce gerçek müziksevere deli gibi konser veriyorlar. Bu isimlerin bazılarının korkusuz siyasal ve toplumsal söylemleri de var. Peki Tarkan'da ne var? Bir duruş, bir söylem, çiçek böcek mesajından başka bir şeyler bize ne zaman söyleyecek? Ne zaman onun bizim adımıza isyan ettiğini, bizim sesimiz olduğunu okuyacağız ya da duyacağız?
KUMARHANEDE KONSER
Bir de tadından yenmez son dakika gelişmesi. Tarkan, Kıbrıs'ta konser verecek. Yasak değil tabii, ama hepimiz biliyoruz ki, Kıbrıs'ta konser kumarhanelerin sınırsız bütçelerinde müşteri eğlendirmek için oluşturulmuş bir otel etkinliğidir. Kıbrıs' ta konser vermenin bir adım sonrasını söylemeye dilim varmıyor. Sulugöz, hepsi birbirine benzer bir televizyon dizisine şarkı seslendirsin Tarkan, olsun gitsin. Son söz yapalım. Yine müzik piyasasında Tarkan'ın apar topar bir Türkçe albüme giriştiği konuşuluyor, doğrudur. Doğru karardır. Ama bu kez işin daha da zor Tarkancığım. Sırtında bu Come Closer albümünün yükü, giderek küçülen kaset satışları, senden beklenen mega kalite... Fakat, tabii tüm bu yetenek avcısı şovların arayıp da bulamadığı tek ses hâlâ sende. Fakat, ülkede çok şey değişti, artık bize sadece güzel şarkı söylemen yetmeyecek. Hem müziğin hem yaşamınla ilgili her şeyinle bizi şoke etmen lazım. Milyonlarca Türk'ün duygularını anlatacak hem samimi, hem özgür ve bir duruşu olan lirikler, özgün müzikler bulman lazım. Bırak mıymıntı tipleri, "Ah o aşk şarkılarınızı çok seviyoruz," desinler. Çünkü onların dünyada neler oluyor zaten haberi yok. Senin yeni albümde bir devrim yapman lazım, çünkü adı üstünde sen bir starsın. Aşağısı seni kurtarmaz.
http://www.sabah.com.tr/cp/gnc122-20060507-102.html
Yetenek avcısı şovların aradıkları ses hâlâ onda
Tarkan'ın en büyük dertlerinden biri cinsel tercihi ile ilgili muamma ve maalesef bunu bir türlü çözemiyor oluşu. 'Ben eşcinsel değilim açıklaması' da çok talihsiz bir demeç, çünkü olsa ne yazar? Savunmaya geçmek niye? Şimdi, bekar komşusunu 24 saat gözleyen ve namus uğruna kızları balta ile doğrayan bir coğrafyada 'Tarkan'ın özel hayatı bizi ilgilendirmez' nasıl yalansa, 'Efendi sanatçı ol, ailemizin sanatçısı ol' da bir o kadar büyük palavradır. Unutmayın ki, tüm gün belgesel izlemek için RTÜK telefonlarını aşındıran bir milletiz biz. Fakat, ne tuhaftır ki, ne zaman bir sanatçı, yaptığı müzik ve binlerce hayranın getirdiği sorumluluk ile yüzüğü parmağına taksa satışlar aynı hızla düşer. Yani, en cüretkâr şarkıları söyleyip, insanların içini gıcıklayan yarı çıplak Tarkan son yıllarda o cici kız arkadaşı ile çizdiği romantik tabloda kendi seksiliğini kendi yok etmiştir. Kendi de bilir ki, Frank Sinatra'sından, Mick Jagger'ına efsane isimler efsane aşklar yaşarlar, ve o cinselliği her daim beynimizde taze tutarlar. Öyle paçoz çay bahçesinde cipte basılmalar falan değil, biz de ondan çılgın aşk hikâyeleri beklerdik, yani.
VE SON İKİ BOMBA
"Yanlış zaman yanlış insan" derdi onun Kış Güneşi şarkısı. Doğan grubunun Star'ı diriltme projesinde ağır sosyete takviyeli güzellik yarışmasında Tarkan'ın çıkması bir olay olabilirdi; ama yine beş yıl önce. Star Star iken, güzellik yarışmaları da ilgi çekerken. Şimdi, bu trend de geçti gitti. Bayat bir dans, kötü kıyafetler ve melodisi bilinmez yabancı şarkılarla onu oraya çıkartanlar kaplanların önüne attıklarını fark etmediler mi acaba? Çünkü, eğer ertesi gün herkes onun bir şarkısını söylüyor ve onu konuşuyor olsa idi, okey diyecektik: BUDUR. Oysa, tüm gazeteler "Kraliçe at ressamı çıktı, Tarkan'da şişmanlamış" yazdı!!!. Aslında, Tarkan okyanus ötesinden dönüşte ilk darbesini radyo kanallarından aldı fakat bu darbeyi de fark etmedi. Bakınız, Tarkan'ın 2002 Dünya Kupası için yaptığı Bir Oluruz Yolunda adlı eğlenceli, biri destek şarkısı bile ilk çaldığı anda radyo telefonlarını kitleyen ve binlerce istek alan bir gücü vardı. Fakat, İngilizce albüm de, özellikle biz DJ'ler deli gibi beklerken, hani ister çalın ister çalmayın gibi bir tavırla öylesine yollandı radyoların çoğuna. Zaten sahipsiz mayın gibi savrulan yüzlerce radyo istasyonumuz neyi çalacağını bilemedi ve "Hey, kanka radyoda Tarkan'ın yeni şarkısı çalıyo aç," denen o dünyanın en sihirli sözcüğünü de kaçırdı. Son beş yılda yine bu ülkede müzikten başka şeyler de oldu, maalesef onun fark edemediği. Mor ve Ötesi, Duman, Ceza, Mercan Dede gibi hem alternatif olup, hem de çok 'cool' bir sürü isim çıktı. Bu isimler belki onun gibi milyon satmıyor, ama binlerce gerçek müziksevere deli gibi konser veriyorlar. Bu isimlerin bazılarının korkusuz siyasal ve toplumsal söylemleri de var. Peki Tarkan'da ne var? Bir duruş, bir söylem, çiçek böcek mesajından başka bir şeyler bize ne zaman söyleyecek? Ne zaman onun bizim adımıza isyan ettiğini, bizim sesimiz olduğunu okuyacağız ya da duyacağız?
KUMARHANEDE KONSER
Bir de tadından yenmez son dakika gelişmesi. Tarkan, Kıbrıs'ta konser verecek. Yasak değil tabii, ama hepimiz biliyoruz ki, Kıbrıs'ta konser kumarhanelerin sınırsız bütçelerinde müşteri eğlendirmek için oluşturulmuş bir otel etkinliğidir. Kıbrıs' ta konser vermenin bir adım sonrasını söylemeye dilim varmıyor. Sulugöz, hepsi birbirine benzer bir televizyon dizisine şarkı seslendirsin Tarkan, olsun gitsin. Son söz yapalım. Yine müzik piyasasında Tarkan'ın apar topar bir Türkçe albüme giriştiği konuşuluyor, doğrudur. Doğru karardır. Ama bu kez işin daha da zor Tarkancığım. Sırtında bu Come Closer albümünün yükü, giderek küçülen kaset satışları, senden beklenen mega kalite... Fakat, tabii tüm bu yetenek avcısı şovların arayıp da bulamadığı tek ses hâlâ sende. Fakat, ülkede çok şey değişti, artık bize sadece güzel şarkı söylemen yetmeyecek. Hem müziğin hem yaşamınla ilgili her şeyinle bizi şoke etmen lazım. Milyonlarca Türk'ün duygularını anlatacak hem samimi, hem özgür ve bir duruşu olan lirikler, özgün müzikler bulman lazım. Bırak mıymıntı tipleri, "Ah o aşk şarkılarınızı çok seviyoruz," desinler. Çünkü onların dünyada neler oluyor zaten haberi yok. Senin yeni albümde bir devrim yapman lazım, çünkü adı üstünde sen bir starsın. Aşağısı seni kurtarmaz.
http://www.sabah.com.tr/cp/gnc122-20060507-102.html