Nzl
22-01-08, 11:06
http://img50.imageshack.us/img50/1833/acafjr8.jpg (http://imageshack.us)
Doğa için henüz vakit varken!
Doğa, küresel ısınma ve sellerle alarm veriyor. Bu alarmı duyup ses verenler de ellerinden geleni yapıyor. Yeşil Atlas dergisi, ünlü isimlere doğa için yazdırdı. Tarkan ve Sezen Aksu da ünlü isimlerden ikisi...
Şu sıralar ''Metamorfoz'' adlı son albümüyle konuşulan Tarkan, Yeşil Atlas dergisinde kaleme aldığı doğa yazısında, ''Doğanın yaşaması için harekete geçmek, artık her bir insan için nefes alıp vermek kadar önemli'' diyor. İşte o yazı...
''İnsan, var olduğu ilk günden bu yana kendisine yaşam veren her şeyi doğadan aldı. Bugün cismen doğadan kopuk yaşadığımız şehirlerde bile hayat tümüyle doğadan besleniyor. Soluduğumuz temiz havayı, yediğimiz her lokmayı ve içtiğimiz her yudum suyu doğa sessizce bizim için üretiyor.
Ne yazık ki içinde bulunduğumuz çağda insan doğanın yaşam için önemini unuttu ve onu tarihte hiç görülmemiş bir hızla yok ediyor. Bu nedenle, binlerce canlı türü, ormanlar, bozkırlar, su kaynakları, mevsimler ve sonuç olarak insanın kendi geleceği tehlike altında.
Doğanın yaşaması için harekete geçmek, artık her bir insan için nefes alıp vermek kadar önemli. Çünkü her nefes, her lokma ve içtiğimiz her yudum suyla yeniden doğuyoruz. Doğa iyiyse biz de iyiyiz. Doğa biziz.
Bu konuyla ilgili üzerinde çalışmakta olduğum bir şarkımın sözlerini paylaşmak geldi içimden...
İki gözü
iki çeşme
Bize sesleniyor
Ne fayda ki O�nu
Duyan olmuyor
Bağrı yanık garibin
İçi kan ağlıyor
Günbegün gözümüzün önünde
Tükenip yok oluyor
Ahhh ne hain ihanetlere gebe
Ne acılara...
Kanadı kırık bir kuş gibi
Çırpınıyor zavallı Dünya
Böyle gelmişse böyle gider deme
Bi daha düşünürdüm enine boyuna
Ben olsam senin yerinde
Hepimizin payı var boynunun bükülmesinde
Dört başı mamur gülümüz
Soluyor sayemizde
Evimiz, yuvamız, ocağımız gidiyor elden
Gel hadi yetişelim imdadına iş işten geçmeden
''BİR'' olursak eğer geliriz üstesinden Her şey mümkün eğer inanırsan gönülden
Böyle gelmişse böyle gider deme...
Kimin kimi yiyeceğine su karar verir
Sezen Aksu ise su üzerine yazmış yazısını: ''...Bir topluluğu ''millet'' yapacak kadar keskin izler bırakan bir yapıştırıcı, ortak kültürün, medeniyetin, daha kolay bir yaşamın kaynağı oldu su.
... Bir Çin atasözü der ki, �Sular yükselince balıklar karıncaları yer, çekilince de karıncalar balıkları�. Kimse bugününe aldanmasın, çünkü kimin kimi yiyeceğine su karar verir. Büyükçekmece Gölü de kararını verdi, bu karara adeta zorlandı ve çekilmek bir yana, kurudu. Balıklar yerini karıncalara bırakırken, biz de belki de bundan böyle ''sudan ucuz'' olacak yaşamların tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Farkında mısınız? Gerçekten de kuruyoruz! Büyükçekmece Gölü bunun en iri kanıtı. Daha fazla artmadan bu örnekler, en başta bireysel çabalarımızla sahiplenmeliyiz bu gerçeği ve çözüm yollarını.
Hâlâ �suya sabuna dokunma� şansımız varken..''
http://img146.imageshack.us/img146/7440/acaf1wz1.jpg (http://imageshack.us)
http://www.milliyet.com.tr/2008/01/22/cafe/acaf.html
Doğa için henüz vakit varken!
Doğa, küresel ısınma ve sellerle alarm veriyor. Bu alarmı duyup ses verenler de ellerinden geleni yapıyor. Yeşil Atlas dergisi, ünlü isimlere doğa için yazdırdı. Tarkan ve Sezen Aksu da ünlü isimlerden ikisi...
Şu sıralar ''Metamorfoz'' adlı son albümüyle konuşulan Tarkan, Yeşil Atlas dergisinde kaleme aldığı doğa yazısında, ''Doğanın yaşaması için harekete geçmek, artık her bir insan için nefes alıp vermek kadar önemli'' diyor. İşte o yazı...
''İnsan, var olduğu ilk günden bu yana kendisine yaşam veren her şeyi doğadan aldı. Bugün cismen doğadan kopuk yaşadığımız şehirlerde bile hayat tümüyle doğadan besleniyor. Soluduğumuz temiz havayı, yediğimiz her lokmayı ve içtiğimiz her yudum suyu doğa sessizce bizim için üretiyor.
Ne yazık ki içinde bulunduğumuz çağda insan doğanın yaşam için önemini unuttu ve onu tarihte hiç görülmemiş bir hızla yok ediyor. Bu nedenle, binlerce canlı türü, ormanlar, bozkırlar, su kaynakları, mevsimler ve sonuç olarak insanın kendi geleceği tehlike altında.
Doğanın yaşaması için harekete geçmek, artık her bir insan için nefes alıp vermek kadar önemli. Çünkü her nefes, her lokma ve içtiğimiz her yudum suyla yeniden doğuyoruz. Doğa iyiyse biz de iyiyiz. Doğa biziz.
Bu konuyla ilgili üzerinde çalışmakta olduğum bir şarkımın sözlerini paylaşmak geldi içimden...
İki gözü
iki çeşme
Bize sesleniyor
Ne fayda ki O�nu
Duyan olmuyor
Bağrı yanık garibin
İçi kan ağlıyor
Günbegün gözümüzün önünde
Tükenip yok oluyor
Ahhh ne hain ihanetlere gebe
Ne acılara...
Kanadı kırık bir kuş gibi
Çırpınıyor zavallı Dünya
Böyle gelmişse böyle gider deme
Bi daha düşünürdüm enine boyuna
Ben olsam senin yerinde
Hepimizin payı var boynunun bükülmesinde
Dört başı mamur gülümüz
Soluyor sayemizde
Evimiz, yuvamız, ocağımız gidiyor elden
Gel hadi yetişelim imdadına iş işten geçmeden
''BİR'' olursak eğer geliriz üstesinden Her şey mümkün eğer inanırsan gönülden
Böyle gelmişse böyle gider deme...
Kimin kimi yiyeceğine su karar verir
Sezen Aksu ise su üzerine yazmış yazısını: ''...Bir topluluğu ''millet'' yapacak kadar keskin izler bırakan bir yapıştırıcı, ortak kültürün, medeniyetin, daha kolay bir yaşamın kaynağı oldu su.
... Bir Çin atasözü der ki, �Sular yükselince balıklar karıncaları yer, çekilince de karıncalar balıkları�. Kimse bugününe aldanmasın, çünkü kimin kimi yiyeceğine su karar verir. Büyükçekmece Gölü de kararını verdi, bu karara adeta zorlandı ve çekilmek bir yana, kurudu. Balıklar yerini karıncalara bırakırken, biz de belki de bundan böyle ''sudan ucuz'' olacak yaşamların tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Farkında mısınız? Gerçekten de kuruyoruz! Büyükçekmece Gölü bunun en iri kanıtı. Daha fazla artmadan bu örnekler, en başta bireysel çabalarımızla sahiplenmeliyiz bu gerçeği ve çözüm yollarını.
Hâlâ �suya sabuna dokunma� şansımız varken..''
http://img146.imageshack.us/img146/7440/acaf1wz1.jpg (http://imageshack.us)
http://www.milliyet.com.tr/2008/01/22/cafe/acaf.html