PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tarkan kendi 'Metamorfoz'unu kendi anlattı



Nzl
10-01-08, 11:00
http://img521.imageshack.us/img521/7020/fa093d98d7a0b447bbfd543xz6.jpg (http://imageshack.us)
http://img521.imageshack.us/img521/7020/fa093d98d7a0b447bbfd543xz6.a363c857a7.jpg (http://g.imageshack.us/g.php?h=521&i=fa093d98d7a0b447bbfd543xz6.jpg)

Tarkan kendi 'Metamorfoz'unu kendi anlattı

Yeni albümü ve imajıyla eleştiri oklarının hedefi olan Tarkan 'Yeni Aktüel'e içini döktü. Megastar yeni şarkılarını hangi duyguyla ve kime yazdığını ilk kez kendi kaleminden açıkladı..

Vay Anam Vay'

Albümdeki başka bir şarkının prodüksiyonu ile ilgilenirken, birdenbire o şarkıya ara verip yeni bir şarkı yazmak geldi içimden. Bir-iki saat içinde 'Vay Anam Vay'ın bestesi hazırdı. Ozan'la birbirimize bakakaldık. İçimdeki sesi dinlemeseydim belki bu şarkı var olmayacaktı. Albüm için bu an çok önemli çünkü 'Vay Anam Vay', 'Metamorfoz'un kaderini, rotasını değiştiren şarkıdır. Yenilikçi ve farklı yapısıyla bu albümün metamorfozuna neden olan şarkıdır. Bu şarkıdan sonra tüm repertuvar gözden geçirildi; bu yenilikçi tavra uymayan şarkılar çıkarıldı ve albüm bugünkü halini aldı.

Dilli Düdük

Bu şarkıyı bir buçuk sene önce yine hakkımda muhaliflerin atıp tuttuğu, meyvelerimi zalimce taşladığı dönemde yazdım. Yine aynı dönemde değerli bir meslektaşımın da böylesi haksız saldırılara maruz kaldığına tanık olunca çileden çıktım. Anlamadan, dinlemeden, pireyi deve yapıp ateşe körükle giden ve içi sızlamadan kalp kıran herkese yazdım bu şarkıyı. Bütün 'dilli düdük'lere bir cevap şarkısıdır bu!
Sen sen ol kalp kırma
Uykuların kaçar sonra
Akıllı ol, oyuna gelme
Tepetakla olursun
Eden bulur sonunda

Çat Kapı

Aşka zaafı olan ve yapsa ondan uzak duramayanların şarkısı... Aşkın karşısında savunmasız, korunmasız olduğumu anlatmaya çalıştım bu şarkıda. Kendi içimdeki psikolojik ikilemi dile getirdim. 'Çat Kapı' aşka tövbe edip "Aman bir daha mı!" derken, yine gafil avlanıp kendini aşkın kollarında bulanların şarkısı...

Hop Hop

Türkiye'de belli bir parti ya da politikacıya yazdığım bir şarkı değil. Genel bir yorumdur. Aslında insani haklarla ilgili mesajım. Dünyanın hemen hemen her yerinde tanık olduğum, gözlemlediğim ve kayıtsız kalamadığım çarpık düzenlere karşı yazdığım bir şarkı. Devletlerin kendi çıkarları uğruna, nasıl milletini ve geleceklerini ateşe attığıyla ilgili. Şu anki dünyanın resmine baktığımda insanoğlunun icat ettiği devlet sistemlerinin bir işe yaramadığı ortada; savaşlar, yoksulluk, açlık, hastalıklar, kürsel ısınma vs... İnsanlık adına 'bir' olmamız gerektiğiyle ilgili bir şarkı. Din, dil, ırk ayırt etmeksizin...

Pare Pare

Bu şarkıda tüm içtenliğimle ve yalınlığımla kalbimi açmak istedim dinleyicime. Dışarıdan bakıldığında farklı görülen ama aslında içinde kıyametlerin koptuğu bir 'ben'i paylaşmak istedim. Benim gibi herkesin bir hikayesi var elbet. Kimse hakkında önyargılı olunmamalı. Herkesin içi başka dışı başkadır, bunun hatırlanmasını istedim.

Gün Gibi

Bildiğim aşk şarkılarını analiz ettiğimde sevgiliye teşekkür eden, yaşadığı aşkın değerinin altını çizen şarkıların az olduğunu fark ettim. Aşkın kurtarıcım olduğunu anlattığım bir şarkıdır, 'Gün Gibi'... Gülüne kavuşan bülbülün mutluluk şarkısıdır.

İstanbul Ağlıyor

Benim bu şarkıyı yazmamdaki vesile, kendi ilişkimde yaşadığım geçici bir tatsızlık ve ayrılık dönemidir. Ancak daha sonra, ayrılık acısı çekenler ve terk edilenler için genel bir duyguya uyarladım bu şarkıyı. Çoğumuzun yaşadığı ya da yaşamış olduğu duygudur ayrılık. Ve acıların en yaralayıcısıdır. Bu şarkıyla böyle hissedenlere teselli olmak ve yalnız olmadıklarını bilmelerini istedim...

Arada Bir

'Arada Bir', bir özeleştiri şarkısıdır. İkili ilişkilerde oynanan oyunlarda kendime yenik düşebildiğimi anlattığım ve itiraf ettiğim bir şarkı. İnsan önce kendinden yanadır. Bencil ve önyargılıdır, kendini haklı gösterme uğruna... Ama akıl başa dönünce farkına varır yaptığı haksızlığın ve içi sızlar. Ve işte o anki farkındalıkla yazdığım bir şarkı.
İnsanız, arada bir
Dengemiz şaşabilir
Akıl başa dönünce
Yine sevgiye eğilir

Bam Teli

Bu insan ilişkilerinde oynanan psikolojik oyunları konu eden bir şarkıdır. Benim de ilişkilerimde, çevremde tanık ve ortağı olduğum, sonu sadece mutsuzluğa neden olan oyunlar... Bir anlık öfkelerle onarılması zor yaralara neden olabileceğimizi anlatmaya çalıştım kendimce. İlişkilerde suçlamamak, kışkırtmamak ve tek taraflı bakmamak gerektiğine inanırım. Yoksa dipsiz bir kuyuya düşüveririz. Bazen susmanın, anlamaya çalışmanın ve zamana bırakmanın daha doğru olduğunu, kalpten kalbe yol olmayı öneriyor 'Bam Teli'.

Dedikodu

Dedikodulara maruz kaldığım, saldırı ve önyargılara karşı yazdığım bir şarkıdır. Şarkıdaki sevgili aslında dinleyicidir. 'Dedikodu' onlara seslenişimdir. Yıllar yılı hakkımda her şey yazıldı, çizildi, söylendi. Bunların etkisi altında kalanları bana inanmaya davet ediyorum bu şarkıyla... Özünde; dedikodu ve önyargıyı kınayan bir şarkıdır.

Kimi beğendi, kimi de eleştirdi

Aşkın Nur Yengi
Yorumcu bir arkadaşım olarak sesini çok beğenirim. Albümünün de zamanla herkes tarafından beğenileceğini düşünüyorum. Şarkılar dinleyenin hikayesi ile birleştiği zaman anlamlanıyor. Bunun için zamana ihtiyaç var. İçinde Akdeniz'in mis kokusunu barındıran bir arkadaşım... Ahmet Ertegün gibi bir efsaneden onay almak kolay değil!"

Naim Dilmener
Tarkan sunulduğu biçimiyle her halini doğru uyguluyor. Bıçkın mahalle delikanlısı olmuş. Çıkan şeyi eleştiriyoruz ama o takım elbise, o gömlekle inandırıcı; elinde cep telefonu da olabilirmiş, tespih de! Albüme külliyen karşı olduğum sanılmasın! Bu albümü Tarkan dışında kim yapsa, "Güzel olmuş" derdik. Albüm derli toplu! Bunda Ozan Çolakoğlu'nun katkısı büyük. Ama mevzu Tarkan'sa "Olmamış" diyoruz, beklentinin yüksekliğinden...

Yaşar Günaçgün
Türk pop müziğinin sınırlarımızı aşabilmiş ilk ve şu andaki tek starı. Avrupa ve dünyada albüm satabilmiş, listelerde en üst sıralara tırmanabilmiş, geniş kitlelere konserler verebilmiş ilk Türk pop müzik ikonu. Kendi alanında Türkiye'deki bütün rekorların da sahibi. Son iki albümü beklenen güzellikte olmasa da, bunca başarıdan sonra kredisi tükenmez, yerleştiği gönüllerdeki sevgisi eksilmez.

Her yeni çıkan albümde Tarkan var

Özgün: Son dönemlerde bir değişim geçirdiği ve eski hitleri ölçüsünde bir Tarkan hiti dinleyemediğimiz kesin. Son albümünü dinledim; ama bir kez değil, bir albümü değerlendirebilmek için çok dinlemek gerekiyor. Tarkan şarkıları bende eskiden beri böyle bir tat vermiştir. Zamanla beni de içine alabilecek şarkılar!

Hepsi: Tarkan olmanın zorluğu var; insanların o büyük beklentilerine layık işler yapmaya çalışmak olsa gerek. Eskiden bir tanecik Tarkan vardı. Şimdi piyasadaki her yeni çıkan albümde var. Piyasada bulunmayan şey olmak çok zor, hâlâ Tarkan olmaya devam ederek üstelik.

http://img120.imageshack.us/img120/1226/4d71ce9542ae084c87b5da3of3.jpg (http://imageshack.us)


http://www.sabah.com.tr/gny/haber,5FD2F226734447BF8422A7A792A7CD0A.html

Nzl
10-01-08, 11:20
canım benim ya
şarkılarının öyküsünü çok güzel anlatmış ve benim favori şarkım pare pare içinde tahmin ettiğim şeyleri söylemiş, bende işte bu yüzden fazlasıyla kaptırmıştım kendimi, şarkıda kalbinin derinliklerini gördüğüm için

gokhantevetoglu
10-01-08, 12:11
benıde en cok etkıleyen sarkısı ıstanbul aglıyor olmustu ılk dınledıgımde ıste budur demıstım yapılan elestırılere bakılırsa tarkan herkesın gonlunde zaten taht kurdugu ıcın ne yapsa herzaman sevılır kı daha yenı basladı bundan sonrada hersey dahada guzel olacak...

eskalen
10-01-08, 12:21
Gazetede okudum...Gerçekten güzel anlatmış Tarkan.....O şarkıları yazmadaki ruhu, duygusunu belli etmiş, en güzelide bu....Şarkılar böyle çıkar zaten....Güzel betimlemiş her şarkıdaki duyguyu.....

bbbeats
10-01-08, 12:29
arkadaslar bu 'Hepsi' grubu simdi ne demek istiyo...???

karma_elcin
10-01-08, 12:32
ne de güzel açıklamış, harika, ben cook sewiorm bu adamı yhaww :D:D

freak
10-01-08, 12:35
valla hikayeliri super anlatmiss benim favorim suan dun gibi bide istanbul aliyor slow olarak harekli parca olarakdta hop hop

freak
10-01-08, 12:37
arkadaslar bu 'Hepsi' grubu simdi ne demek istiyo...???
benim anladigim kadariyla "bu dunyada tarkan olmak cook zor"

Nzl
10-01-08, 12:38
arkadaslar bu 'Hepsi' grubu simdi ne demek istiyo...???


piyasaya her çıkan ismin tarkan'ı taklit ettiğini anlatmaya çalışmışlar

karma_elcin
10-01-08, 12:49
arkadaslar bu 'Hepsi' grubu simdi ne demek istiyo...???
o kızları seviyorum, bir de dertlerini anlatabilseler acıkca.. yoruma acık bir acıklama yapmışlar..:28:

Mega Fanat
10-01-08, 16:23
Gercekten TARKANin dusundiklerini okumak cok hos bi sey ya...
Tesekkurler haber icin!

caspian
10-01-08, 17:49
evet ilginç olmuş böyle...vay anam vay'ın "şipşak" oluşmasıda çok ilginç bence...:)))

busrab
10-01-08, 18:25
ya şarkıları dinlerken ne şekilde we nasıl düşünüp yazdı acaba die düşündm hep we tahminlerimn hepsi doğru çıktı..aradaki bağ öle bi kuvvetliki aynı şeyi düşünmüşz hepimz..bu da ona ayrı bi özellik katıo her dakka tvde göremioruz ama çok güçlü bi bağ war bence bizlerle..
habr için teşkkr...

yasemen958
10-01-08, 21:00
:6: ISTANBUL Agliyor . bende agliyorum dinledikce ne guzel yorumlamis.
canim benim,ne guzel anlatmis duygularini.

HND
10-01-08, 22:23
icinde ben'i barındıran 3 şarkı varki aynı hisleri paylaşıyoruz canım megastarıımmm
nzl tşkler (;

sinemtevetoglu
10-01-08, 23:41
TaRkAn şarkılarını yalnızca ondan dinlemeyi bu yüzden seviyorum.ne hissederek yazdığı benim için çok önemli...paRe paRe'yi dinlerken onun içindeki hüznü hissetmek onunla birlikte ağlamak, dedikodu'yu dinlerken onunla birlikte sitem etmek, hop hop'ta onunla birlikte kızmak herşeyi onunla birlikte onun şarkılarıyla yaşayabilmek kadar güzeli yok! canım benim çok seviyorum seni!...

TARKANFREAK
11-01-08, 13:17
off ne kadarda güzel anlatmis tarkanimiz...ya bütün sarkilari birbirinden güzel ama insan pare pareyi dinleyince ici cizzzzzz ediyoo yaa...
tarkan farki.. iste budur yaa!!:)

arjen22-tarkan
11-01-08, 18:23
bilgilendirdiin için teşekkürleerr!!

Rumeli59
11-01-08, 18:47
iste bu tarkan!!!

caspian
12-01-08, 18:24
dergiyi alan varmı?...alanlar diğer yazılarıda koyarsa sevinirim...:)))

*SEM*
12-01-08, 19:41
Ruhunu şarkılarına onun kadar katabilen çok az sanatçı var ve öyle derinden hissettiriyorki duygularını Pare pare yi ve İstanbul Ağlıyor'u dinleyeni ağlatabiliyor hepimiz onun şarkılarında kendimizden bir parça buluyoruz bu yüzden onu bu kadar seviyor onun gözyaşlarıyla ıslanan bir kağıda yazdığı şarkıyı dinlerken ağlıyor, neşeli şarkılarında yerimizde duramıyoruz.... :8: Teşekkürler...:41:

selin_trkn
12-01-08, 20:05
şarkıların öyküsünü ne de güzel anlatmış cnm bnm ama hepsi grubu ne demek istemiş bi türlü anlamadım ilk başta kendi albümlerine baksınlarr...

scorpioness
12-01-08, 20:29
Dergiyi hemen aldım gerçekten güzel olmuş gerek hazırlayanın gerekse Tarkan'ın anlatımları hoşuma gitti tamamen doğru seyleri düşündüğümü ispatlamış oldu Tarkan'da sağol Nzl..

kkirkyildiz
13-01-08, 04:07
çok iyi bi yazı olmuş gerçekten tam anlamıyla anlatmış şarkıları ee tabi bu çok normal sonuçta kendi şarkıları:D

arjen22-tarkan
13-01-08, 13:41
Arkadaşlar Bence İstanbul Ağlıyor Şarkısında Ahmet Ertegün e yazılmış sözler de war diye düşünüyorum o da düşünülmüş bence

Tugcee
13-01-08, 17:49
çok güsel anlatmış şarkıların hikayesini... benim en favori şarkım istanbul ağlıyor ve gün gibi mükemmel şarkılar... tşkkürler tarkannnnnnnn

ösgee
15-01-08, 10:18
Tarkan'dan Kaçmak Zorunda, Hem De Kendinden Kaçmadan…


Kıl oldu konuşuldu, henüz metroseksüelliğin esamisi okunmazken "A-acayip" imajıyla en ağır delikanlıya bile kaşlarını aldırttı, askere geç gittiği için "Vatan haini" ilan edildi, çişi geldi bize dert oldu, "Ağır ol da molla desinler" tabusunu yerle bir edip zil takıp oynadı kuzu kuzu, bir ara Avrupa'yı fethetti… Şimdi de zamanın sert ve karanlık ruhunu yakalamış, yeni "bitirim" imajıyla karşımızda! Sevenler, sevmeyenler, deli olanlar, bir köşede sıkıştırmak isteyenler, müzik yazarları, müzisyenler, iletişimciler, gazeteciler ve de "bizzat kendisi" Tarkan'ı anlatıyor. Tekmili birden işte tam dokuz sayfa bir "Tarkan portresi"…

Doğup büyüdüğü, havasını soluyup suyunu içtiği yerden ayrı düşmekse eğer gurbet, en azından ömrünün başlangıç noktası itibarıyla bir gurbetçi değil Tarkan Tevetoğlu. Rize'den Almanya'ya göçmüş bir ailenin çocuğu olsa da, Frankfurt yakınlarındaki Alzey kasabasında açıyor gözlerini dünyaya. Ailesinin gurbet bildiği memleket, onun doğduğu toprak. Bahsettiğimiz bir Avrupa memleketine ait olsa da bir "kasaba çocuğu", ama kırılgan sanatçı kalbi taşıyan her adem gibi o da kendi gurbetini içinde taşıyanlardan. Belki de bu yüzden -en azından şimdilik- "Ne İsa'nın ne Musa'nın" gönlünü hoş edebilen çiçeği burnunda albümünün, sonuna denk düşürdüğü şarkısında "Çok erken tanıdım / Çok erken tattım kaderin cilvesini / Zamansız büyüdüm / Şimdi kayıp çocukluk günlerim" diyor. Arif olana çok şey fısıldıyor!
Altı çocuklu Tevetoğlu Ailesi'nin beş numarasıAilesinin tutucu olmaması en büyük şansı. Hayat gailesiyle "Alamanya" yolunu tutan pek çok aileden farklı olarak, çevreye uyum sağlayabilen bir aile. Bu sayede 14 yaşına kadar Alman okullarında okuyan "çok kültürlü" bir çocuk. İki kültürü de algılayarak büyüyor. Yaş itibariyle "şu hayatta neler oluyor" kıvamına geldiğinde İbrahim Tatlıses'in "yanık sesi"yle tanışıyor kulağı. O dönem Türkiye'de de müzik listelerini 12'den vurup gurbetçilere memleket havası sunan "Dom Dom Kurşunu" söyleyip "göbek attığı" ilk türkülerden. Buna, Zeki Müren'in zırhlı ruhları bile delip geçen "bir yangının külünü yeniden yakıp geçme"sini ekleyinVe tabii ki, ilerleyen yıllarda sihirli değneğiyle ona "yıldız"lık yolunu açacak Minik Serçe'nin bolca "Batı armonisi" görmüş ama ruhunu "alaturka" bir rotaya oturtmuş nağmelerini katıp çırpınAma dönemin Almanya'sında, sadece "memleket"i değil dünyayı kırıp geçiren, punk'a selam çakıp 80'lerin ruhuyla "elektronik"leşen "yabancı pop"u katmayı da unutmayın bu terkibe"Birader Lui"yi es geçmeyin yani! Tarkan'ın içindeki "ses dünyası"nı anlamak için bu tarife bakmak şart! Aralık 1991'de Türkiye'ye "Merhaba, ben Tarkan" dediği "Kıl Oldum Abi" dönemini hatırlayıp "Ah ne kadar da komikti" demeden önce bu formüle iyi bakın! Sonra gülmek serbest

Sırrı hâlâ kendinde saklı
Hep süt liman seyretmiş bir çocukluk düşünmeyin amaOkuduğu okulda ağzı salyalı "dazlak oğlu dazlaklar"dan "Türken raus" (Türkler defolun) haykırışlarını da sineye çekmiş. Ama iki kültürün içinde de sağlam durmayı başarmış. Çocuk yaşta, meselenin "dünya halkı"nın henüz çaresi bulunamayan en büyük hastalığı, ırkçılıktan kaynaklandığını bildiği için kendini "değersiz" hissetmemiş.
Tarkan içinde taşıdığı gurbet duygusunun hakikisini, babası 1987'de kesin dönüş yapma kararı aldıktan sonra yaşıyor. Ani bir "Üç ay sonra gidiyoruz" kararıyla ateşlenen "kesin dönüş" fitili, Tevetoğlu Ailesi'ni, bu kez bir İstanbul kasabası sayılabilecek Karamürsel'e götürene kadar yanıyor! Tarkan için asıl bomba Karamürsel'de patlıyor. Hani geldikleri yer İstanbul'un merkezi olsa belki "Avrupa" görmüş Tarkan kendini daha bir "ait" hissedecek ama Karamürsel mutaassıp yer. Üstelik okuldaki kravatlı, takım elbiseli ve asker tıraşlı hal, her sabah nizami sıralarda hizaya girmek Alzey'deki okullardan aşina olmadığı bir durum. Alın size, okulda ve mahallede rahat tavırlarıyla, punk'ın anavatanından yeni tanıştığı memleketine sürülmüş "takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş", çevresinin "kıl olduğu" bir "boyalı kuş"Alın size, bir içe kapanış! Her ne kadar, ilerleyen yıllarda hep işine yarayacak müthiş sezgisiyle çevresine uyum sağlaması fazla zaman almasa da, alın size, nurtopu gibi bir "bana benden başka dost yok" hissiyatı, kesif bir yalnızlıkBunu nereden mi biliyor ya da tahmin ediyoruz? Ancak delilere özgü bir azimle 15 yıl boyunca Tarkan hakkında yazılıp çizilen ne varsa hatmettik ve gördük ki; en kül yutmaz "mülakat" ustası bile aslında Tarkan'ın ruhuna dokunamamış. "Dokundum" sandıysa da bu Tarkan'ın "Hadi beni çözdü sansın fakir" iyi niyetindenÖyle usta işi manevralarla aslında her biri ayrı birer "konsept" olan albümünün gerektirdiği dozda ve derinlikte anlatmış, mevzuyu öyle ustaca kendi anlatmak istediğinin sınırlarında tutmuş ki; şapka çıkartılır! Çünkü, mega, hiper, ultra ve envai çeşit "starlık" mertebesini korumasının -Allah geçinden versin- mezara kadar götüreceği sırrını itinayla saklamak olduğunu doğuştan bilenlerdenİnanın, bizim Tarkan fenomeninde "çözdük" sandığımız her nokta, onun bilerek isteyerek, bazen "hedef şaşırtmalı" da olsa sebil kıldıklarıdır! O yüzden star değil mi zaten! O yüzden köprülerin altında çok sular aktığı, dünyanın "o trend senin, bu trend benim" alemden aleme aktığı, nice takkelerin düşüp cillop gibi nice kellerin göründüğü 15 yıldır hâlâ onu konuşuyor, onu izliyor, okuyor ve yazıyor değil miyiz?


"Şeytan tüyü var bu hınzırın"
Devam edelimMadem ki atalar "ruhun gıdası" demişler; arada kalmış, tutunamayan bir ruhun istikameti müzikten başka bir liman olabilir mi? Hele sığınılan bu liman, dünyada eşi benzeri olmayan, ölüyü diriltmiş, deliyi uslandırmış Klasik Türk Müziği'nin, şifası tescillenmiş sayısız makamından mürekkepse... Hani Mevlana der ya, "Sanmayın ki sadece susuz suyu arar, su da susuzu arar bazen" diyeİşte o misal, ayakları -belki de ruhu- önce Karamürsel, sonra Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne götürüyor Tarkan'ı. Belki de musiki cemiyetleri Tarkan'a geliyor, bilemeyiz! Tarkan'ın tarifi zor, en kalabalık hallerinde bile hissettiği iç yalnızlık, annesinin genetik mirasıyla yatkın olduğu "musiki sanatı"nda hızla ilerlemesine vesile oluyor. Yutuyor makamları Tarkan birer birerAma serde gençlik var, memleket iklimindeyse asla tesadüf olmamakla birlikte doğru zamanda memleketin kumandasını eline almış Özal'ın şiddetle estirdiği liberal rüzgârlar... Yetenek de var ama ailenin kesesinde şartlar belli. Hakan Peker'li, Yoncimik'li, Burak Kut'lu, Aşkın Nur Yengi'li, Ozan Orhon'lu pop patlamasıysa cabasıSayısız "genç ses" şansını deneyip yırtarken, Mazhar Alanson'un tabiriyle "Şeytan tüyü var bu hınzırın" kompozisyonunu hakkıyla dolduran Tarkan'ın nesi eksik! Bakışsa bakış, sesse ses, endamsa endam! Varsın boyu kısa olsun, şöhret aynası nasıl olsa her daim uzun göstermemiş midir!
80 darbesiyle afallayan memleket yeni yeni kendini toparlarken, dönem kendi "uyanık"larını, "hayali ihracatçıları"nı, her an bir üst makama sıçrama umudu ve azmi taşıyan "orta direğini" ve son kertede "starlarını" yeniden yaratırken Tarkan niye şansını denemesin! Tam bu noktada hayat iki atasözünün sağlamasını yapmamıza fırsat veriyor! Biri, "Ön dişleri ayrık olan zengin olur", ikincisi "Yeni yıla nasıl girersek bütün sene öyle geçer"1991'i 1992'ye bağlayan gece, vaktiyle dansöz sevdasına çok uykusuz kaldığımız bir yılbaşı gecesi tanışıyor Tarkan'la memleket. Zehir zümrüt yılan bakışlarıyla, şarkısını yine aynı mahluğun (ki tıpta şifa sembolüdür) ıslığıyla söyleyebilmesine imkân tanıyan ayrık dişleriyle (ki sonra estetik operasyonla birleştirse de) hafif alaycı bir tonla gülerek hatırladığımız "o tuhaf" kıyafetiyle çıkıyor karşımıza; ve "Kıl oldum abi" diyor. Bu kelamı sanmayın ki Tarkan uyduruyor! Dönemin, sonra sırasıyla şarkılara da nüfuz edecek "Herıld abi"si, "Hayret bişi"yi, "Hey Corç versene borç"u gibi yeni yeni sivrilen sokak diline aittir kendisi. İş ki, popçu kişi, "zamanın ruhu"nu okusun ve cümle aleme tekerleme niyetine ezberletsin.
Bu ilk albüm çok büyük bir infiale yol açmasa da, starlık müessesesinin "nefret-hayranlık" formülüne cuk oturuyor. Kıl olan da, ayılıp bayılan da Tarkan'a kayıtsız kalamıyor! Yine dönemin bir pop eserinden ilhamla söyleyecek olursak, "Ne numaralar var bende / Var benim farkıma" kemendini "halk"ın boynuna isabet ettiriyor. Ne demiştik, iki atasözüAyrık dişli Tarkan'ın Karun'a parmak ısırtacak bir zenginliğe erdiğine şahidiz, zira çok çenemizi yordu vaktiyle! Bir yılbaşı gecesi tanış olduk kendisiyle, ama sadece o yılla sınırlı kalmadı hasbıhalimiz, 15 yıldır hayatımızdaKızsak da, sövsek de, "Ölürüm Sana" diye haykırarak oramızı buramızı yırtsak da, bir gün bir köşede sıkıştırma hakkımızı saklı tutsak, bir gün bir köşede rastlayıp imza attırmayı düşlesek de Tarkan hep var! Atasözlerini yabana atmamak gerektiğini iyice bir idrak ettiniz mi? Oh, ölmüşlerinizin, atalarımızın ruhuna değsin!

"Delikanlıya yosun maskesi" dönemi
Bugünün "korsan"dan mustarip pop piyasasına göre dudak uçuklatacak bir rakam olan 700 bin tirajını yakalıyor "Kıl Oldum Abi"li ilk albüm. Ama asıl bomba 1994'te patlıyor. Gözdeki ışığı okuma sanatında usta olan Sezen Aksu Tarkan'a kol kanat geriyor ve "A-acayip" bir albümle çıkıyor bu kez Tevetoğlu karşımıza. Yine tıpkı Türkiye'nin ilk albümle tanışmasına vesile olan o yılbaşı gecesi gibi özel bir program aracılığıyla. Dönemin laf cambazı Cem Özer'in konuğu Tarkan bu kez: "İlk kez, yeni şarkılarıyla" Saçlar kısaltılmış, kimsenin kıl olmasına mahal vermeyecek ciciler içinde. Albümün ilk klibi "Unutmamalı" dönmeye başlıyor programda. İşte özlenen nahiflik, incelik, Minik Serçe'nin "Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk"ına selam çakan "Deli gibi yürekten sevmeli, uğruna dünyaları vermeli" kabilinden sözlerBu kez Tarkan'ın musiki yeteneği de kendini hissettiriyor. "Laf lafı açıyor" ve konu duygusallığa geliyor. Yeni dönemin erkek modeli bulundu! Yerine göre aşkı için her şeyi göze alan ama "dişil" bir duygusallık da taşıyan bir ruhVe gerçek Tarkan efsanesi başlıyor! Henüz metroseksüelliğin esamisi okunmazken, erken doğmuş bir metroseksüel olarak giriyor hayatımıza bu kezÖnceleri "genç kızlardan" müteşekkil hayran kitlesi giderek "karma" bir hal alıyor. İlk zamanlar "Bizim manita bu adamda ne buluyor" kıllanmasıyla, hani kabil olsa bir köşede sıkıştırmayı düşündükleri Tarkan bitirim delikanlıların dünyasını alt üst ediyor. Bakıyorlar ki, Tarkan'dan, zamanın ruhundan kaçış yok, kendisini idol belliyorlar. Memleketin erkek ortalamasına düşen küpe sayısı artıyor. Suriçi İstanbul'nda ve hatta varoş semtlerdeki "ağır erkek" kokan berberler bile "Yosun maskesi yapılır" tabelasını asıyor kapıya. Artık kaş aldırmak delikanlıyı bozmuyor!
:20: :20:

eskalen
15-01-08, 13:47
ozgee eklediğin için teşekkürler.....Aktüel dergisinde okudum bu yazıyı....Gerçekten Tarkan'ı mükemmel anlatan yazılardan biri....Tarkan gerçekten herkes tarafından ideol olarak benimsenmiş bir star......En çokda Tarkan dan sonra özellikle küpe sayısı arttı gençlerde buna katılıyorum bide jöleyide Türkiye ye getiren Tarkan aslında:)