dogan
18-04-06, 18:20
13 YILLIK YOLCULUĞUN ÖYKÜSÜ
Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki konserinden çıkıp, Ahmet San’ın Levent’deki bürosuna gidişinden bu yana 13 yıl geçmiş. O hayatının ilk önemli yolculuğudur.
Hatta miladı... Çünkü bugünlerde müzik marketlerin vitrinini süsleyen Tarkan’ın ilk İngilizce albümü o gece, o yolculukla başladı. Türkiye sınırlarını aşması gereken özel bir yetenek olduğunu o zaman biliyordum. Ahmet ile tanışmasını sağlayan kişi olarak ‘iyi ki yapmışım’ diyorum. O gece Tarkan, sevgilisi Elif Dağdeviren ve Ahmet San sabaha dek adeta boğuşarak bugünlerin projesini çizdiler. Güneş doğarken de imzaları atıp yepyeni bir hayata başladılar. Tarkan’ın dünyaya açılma serüveni işte o gece başladı. Hemen bir ay sonra New York’taki konserinde yanında yine Elif ile ben vardım. Daha sonra dünyaca ünlü yapımcı Ahmet Ertegün ile tanıştı. Ama Elif iki yıl sonra Tarkan’ın hayatından çıktı. Ahmet San ise bir menajerin yapabileceği her şeyi yaptı ise de sonunda kötü kişi olarak selamı sabahı kesmek zorunda kaldı. Ben Tarkan’ı Ahmet ile tanıştırmakla kalmamış, New York konserinde salon dolsun diye yoldan geçenleri zorla çevirmiştim. ‘Tarkan New York’u fethetti’ diye de yalan haber yazmıştım. Amerika’da kim tanır Tarkan’ı diye düşünmeden... Şimdi yolda görse tanımaz. Ve en önemlisi Tarkan’a borç harç ilk kaseti yapan Mehmet Söğütoğlu ortalarda yok. İşte böyle vefalı (!)dost kişi Tarkan. Ama yine de 13 yıl sonra ilk İngilizce albümü çıktığında herkesten çok sevinen bizleriz. Söğütoğlu, Ahmet San, Elif Dağdeviren ve ben... Uzun bir yolculuktaki kader birliği yapan kişiler olduğumuz için... Çünkü en çok biz bekledik, biz istedik Tarkan’ın dünya starı olmasını. Peki bu albüm 13 yıl beklemeye değer mi? Gençlerin müzik zevkini en iyi bilen radyo DJ’lerine göre albüm başarılı değil. Kimisi Tarkan’ın İngilizcesini beğenmemiş, kimisi de müzikleri... Best FM’den Pınar İnanç, Radyo D’den Ediz, Show Radyo’dan Erkut Aktaş’a, Radyo D’den Sema Eryiğit’e, Radyo Viva’dan Hakan Demir’e ve Radyo 5’ten Hakan Aldemir’e beğenmediklerini ve gerekçelerini açık açık söylemişler. En fenası şarkılar istek almıyormuş.. Kimse ‘Tarkan’dan şu şarkıyı istiyorum’ demiyormuş. Diğer DJ arkadaşların görüşlerini bekliyorum. Beğenenler veya beğenmeyenler lütfen bildirin.
Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki konserinden çıkıp, Ahmet San’ın Levent’deki bürosuna gidişinden bu yana 13 yıl geçmiş. O hayatının ilk önemli yolculuğudur.
Hatta miladı... Çünkü bugünlerde müzik marketlerin vitrinini süsleyen Tarkan’ın ilk İngilizce albümü o gece, o yolculukla başladı. Türkiye sınırlarını aşması gereken özel bir yetenek olduğunu o zaman biliyordum. Ahmet ile tanışmasını sağlayan kişi olarak ‘iyi ki yapmışım’ diyorum. O gece Tarkan, sevgilisi Elif Dağdeviren ve Ahmet San sabaha dek adeta boğuşarak bugünlerin projesini çizdiler. Güneş doğarken de imzaları atıp yepyeni bir hayata başladılar. Tarkan’ın dünyaya açılma serüveni işte o gece başladı. Hemen bir ay sonra New York’taki konserinde yanında yine Elif ile ben vardım. Daha sonra dünyaca ünlü yapımcı Ahmet Ertegün ile tanıştı. Ama Elif iki yıl sonra Tarkan’ın hayatından çıktı. Ahmet San ise bir menajerin yapabileceği her şeyi yaptı ise de sonunda kötü kişi olarak selamı sabahı kesmek zorunda kaldı. Ben Tarkan’ı Ahmet ile tanıştırmakla kalmamış, New York konserinde salon dolsun diye yoldan geçenleri zorla çevirmiştim. ‘Tarkan New York’u fethetti’ diye de yalan haber yazmıştım. Amerika’da kim tanır Tarkan’ı diye düşünmeden... Şimdi yolda görse tanımaz. Ve en önemlisi Tarkan’a borç harç ilk kaseti yapan Mehmet Söğütoğlu ortalarda yok. İşte böyle vefalı (!)dost kişi Tarkan. Ama yine de 13 yıl sonra ilk İngilizce albümü çıktığında herkesten çok sevinen bizleriz. Söğütoğlu, Ahmet San, Elif Dağdeviren ve ben... Uzun bir yolculuktaki kader birliği yapan kişiler olduğumuz için... Çünkü en çok biz bekledik, biz istedik Tarkan’ın dünya starı olmasını. Peki bu albüm 13 yıl beklemeye değer mi? Gençlerin müzik zevkini en iyi bilen radyo DJ’lerine göre albüm başarılı değil. Kimisi Tarkan’ın İngilizcesini beğenmemiş, kimisi de müzikleri... Best FM’den Pınar İnanç, Radyo D’den Ediz, Show Radyo’dan Erkut Aktaş’a, Radyo D’den Sema Eryiğit’e, Radyo Viva’dan Hakan Demir’e ve Radyo 5’ten Hakan Aldemir’e beğenmediklerini ve gerekçelerini açık açık söylemişler. En fenası şarkılar istek almıyormuş.. Kimse ‘Tarkan’dan şu şarkıyı istiyorum’ demiyormuş. Diğer DJ arkadaşların görüşlerini bekliyorum. Beğenenler veya beğenmeyenler lütfen bildirin.