Nzl
21-05-07, 09:34
Tarkan da Olimpos’u keşfetti ya...
En son 20 gün önce Olimpos’a uğramıştım ve nasıl sakin, nasıl şahaneydi...
Sezon henüz başlamadığı için...
Yoksa bir zamanların sessiz sakin Olimpos’unu artık böyle yakalamak mümkün mü?
Hele iki-üç gün önce Tarkan’ın Olimpos’un en meşhur yerine, yani Kadir’in ağaç evlerine fotoğraf çekimi yapmak için gittiğini okuyunca daha çok yıkıldım.
Çünkü Olimpos bundan sekiz-dokuz yıl önce gazetenin gelmediği, televizyonun olmadığı, cep telefonunun çekmediği bir adet kurtarılmış bohemya planetiydi.
Burayı ilk önce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı gezginler keşfetti.
Onlar her yıl yazın ilk aylarında burayı gelirlerdi.
Ne zaman burası kulaktan kulağa dolaşarak fazlasıyla popüler oldu, onlar da elini ayağını çektiler ufaktan...
Çünkü Olimpos kalabalıklaşmış, şehre dair her şey buraya da gelmişti: Gazete-televizyon, hatta küçük bir döviz bürosu bile açılmıştı.
Antalya Müzeler Müdürlüğü de duruma uyandı ve Olimpos antik kentine giriş için ücret almaya başladı. Ve nihayet Tarkan bile Olimpos’a indi!
Gizlice gitseydi hadi neyse, bir de gazetecilerle kovalamaca oynayarak Olimpos’un virajlı yollarını Etiler’e çevirmişler ki, en korkunç olanı bu!
Kısacası artık hiçbir yerde huzur yok. Her yer giderek sosyalleşiyor, aynılaşıyor.
Asıl korkunç olan bu galiba...
Onur BAŞTÜRK
http://kelebek.hurriyet.com.tr/yazarlar/6548496.asp?yazarid=149
En son 20 gün önce Olimpos’a uğramıştım ve nasıl sakin, nasıl şahaneydi...
Sezon henüz başlamadığı için...
Yoksa bir zamanların sessiz sakin Olimpos’unu artık böyle yakalamak mümkün mü?
Hele iki-üç gün önce Tarkan’ın Olimpos’un en meşhur yerine, yani Kadir’in ağaç evlerine fotoğraf çekimi yapmak için gittiğini okuyunca daha çok yıkıldım.
Çünkü Olimpos bundan sekiz-dokuz yıl önce gazetenin gelmediği, televizyonun olmadığı, cep telefonunun çekmediği bir adet kurtarılmış bohemya planetiydi.
Burayı ilk önce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı gezginler keşfetti.
Onlar her yıl yazın ilk aylarında burayı gelirlerdi.
Ne zaman burası kulaktan kulağa dolaşarak fazlasıyla popüler oldu, onlar da elini ayağını çektiler ufaktan...
Çünkü Olimpos kalabalıklaşmış, şehre dair her şey buraya da gelmişti: Gazete-televizyon, hatta küçük bir döviz bürosu bile açılmıştı.
Antalya Müzeler Müdürlüğü de duruma uyandı ve Olimpos antik kentine giriş için ücret almaya başladı. Ve nihayet Tarkan bile Olimpos’a indi!
Gizlice gitseydi hadi neyse, bir de gazetecilerle kovalamaca oynayarak Olimpos’un virajlı yollarını Etiler’e çevirmişler ki, en korkunç olanı bu!
Kısacası artık hiçbir yerde huzur yok. Her yer giderek sosyalleşiyor, aynılaşıyor.
Asıl korkunç olan bu galiba...
Onur BAŞTÜRK
http://kelebek.hurriyet.com.tr/yazarlar/6548496.asp?yazarid=149