RaSKaS
18-02-07, 14:28
Diva'ya Tarkan'dan pembe pabuç sürprizi
http://arsiv.sabah.com.tr/2007/02/18/im//8B1F89E0967F4C40B701451Cb.jpg
Darüşşafaka merkezinde tedavi gören Müzeyyen Senar'a Tarkan, Sevgililer Günü için bir çift pembe spor ayakkabı hediye etmiş. Senar artık, koynunda pabuçlarıyla uyuyor.
İstanbul-Maltepe'deki Darüşşafaka Ümran ve Yahya Hamuluoğlu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gören Türk Sanat Müziği'nin efsane ismi Müzeyyen Senar'a, Tarkan'dan Sevgililer Günü sürprizi... Tarkan'ın ABD'den yolladığı Sevgililer Günü hediye paketini açan Senar içinden çıkan pembe spor ayakkabıları görünce hem çok şaşırdı hem de çok sevindi. "Her gece pembe pabuçlarımla yatıyorum" diyen "Diva" SABAH aracılığıyla tüm sevenlerine, "Yakında yine sahnelerde, aranızda olacağım" müjdesi verdi. Geçirdiği rahatsızlıktan sonra sol kolu felç olan, yürüme ve konuşma güçlüğü de çeken annesinin yanından bir an olsun ayrılmayan kızı Feraye ise "Hâlâ büyümeyen o çocuk yürek bu günleri aşacak" diyor.
TERASTA ARABA EGZERSİZİ
5 yıldızlı bir oteli andıran merkezin terasına kurulan terapi simülasyon merkezini gösteriyorlar önce. Sanal bir market yapılmış. Zor günleri aşıp, yeniden yürümeyi başaran, tekerlekli sandalyeyle de olsa alışverişe çıkacak olan yaşlı 'konuklar' önce burada antrenman yapsın diye. Koskoca vinçler yardımıyla terasın ortasına çıkarılan bir otomobil ise yine onların araca inip binme egzersizleri yapmasına yarıyor. Müzeyyen Abla, işte bu parkuru tamamlamış, öyle inmiş odasına. Başhekim Dr. Öner Kayhan'ın çok özel ricası; "Onu yormayın. 3 dakikadan fazlayanında kalmayın. Sizi tanımazsa sakın üstelemeyin." Ama Müzeyyen Abla bu. Daha içeri girdiğimde gözleri ışıldıyor ve benden önce anamın, oğlumun vaziyetini soruyor.
* Hoş geldin evladım. Şükran nasıl, Ulaş nasıl?
* Çok iyiler ablam. Asıl sen nasılsın onu söyle.
* Burada çok rahatım Savaşım. Burası huzurevi, hastane filan değil bir yuva. Herkes çok tatlı, çok hoş. Aile gibiyiz.
* Feraye de esaslı evlatmış. Bak yanından ayrılmıyor.
* Benim kızım bir tanedir. Anacığına hiç kıyamaz. Resimlerimi gördün mü? Feraye bir zarfın içinden çıkardığı fotoğrafları uzatıyor bana. Senar'ın kriz geçirmeden bir hafta önce çekilmiş muhteşem fotoğrafları çıkıyor zarftan.
* Nihat çekti bunları. Nihat Odabaşı yani. Rita Hayworth gibiyim bak.
* Sen ondan da güzelsin ablam. Sevgi, coşku, içtenlik dolu kısa sohbetimiz yine Başhekim Bey'in uyarısıyla bitiyor. Elini, yanaklarını öpüp, umutla ayrılıyorum yanından.
'KENDİ BAŞINA YÜRÜYECEK'
Başhekimin bize anlattıkları ise, umudumu daha bir güçlendiriyor: "Sol vücut yarısında kısmi kuvvet kaybı mevcuttu. Oturma dengesi, destekli olarak sağlanabilmekteydi. 16 Ekim 2006 tarihinde kendisi için düzenlenmiş özel bir iyileştirme programına başlandı. O kadar azimli ki birkaç hafta içinde kendi başına yürüyebilecek hale gelir."
'Sen yakında bunlarla dans bile edersin abla'
Müzeyyen Senar, Tarkan'ın böylesine hoş bir armağanı tam da Sevgililer Günü'nde göndermiş oluşuna çok duygulanmış. Diva hediyesini o kadar çok sevmiş ki; şu an giyemese de, yatağının altından ayırmıyor.
* Böyle candan,vefalı bir çocuk bu Tarkan işte. Kendisi de kaç defa geldi ziyaret etti beni. Hele 14 Şubat'ta böyle bir jest yapması beni daha da mutlu etti.
* Sen bunları giyer, zıplar, dans edersin yakında abla.
* Ederim tabii... Valsler, tangolar çaçalar, rumbalar yaparım. Zaten geldiği günden beri onları koynuma alıp uyuyorum.
http://arsiv.sabah.com.tr/2007/02/18/im//8B1F89E0967F4C40B701451Cb.jpg
Darüşşafaka merkezinde tedavi gören Müzeyyen Senar'a Tarkan, Sevgililer Günü için bir çift pembe spor ayakkabı hediye etmiş. Senar artık, koynunda pabuçlarıyla uyuyor.
İstanbul-Maltepe'deki Darüşşafaka Ümran ve Yahya Hamuluoğlu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gören Türk Sanat Müziği'nin efsane ismi Müzeyyen Senar'a, Tarkan'dan Sevgililer Günü sürprizi... Tarkan'ın ABD'den yolladığı Sevgililer Günü hediye paketini açan Senar içinden çıkan pembe spor ayakkabıları görünce hem çok şaşırdı hem de çok sevindi. "Her gece pembe pabuçlarımla yatıyorum" diyen "Diva" SABAH aracılığıyla tüm sevenlerine, "Yakında yine sahnelerde, aranızda olacağım" müjdesi verdi. Geçirdiği rahatsızlıktan sonra sol kolu felç olan, yürüme ve konuşma güçlüğü de çeken annesinin yanından bir an olsun ayrılmayan kızı Feraye ise "Hâlâ büyümeyen o çocuk yürek bu günleri aşacak" diyor.
TERASTA ARABA EGZERSİZİ
5 yıldızlı bir oteli andıran merkezin terasına kurulan terapi simülasyon merkezini gösteriyorlar önce. Sanal bir market yapılmış. Zor günleri aşıp, yeniden yürümeyi başaran, tekerlekli sandalyeyle de olsa alışverişe çıkacak olan yaşlı 'konuklar' önce burada antrenman yapsın diye. Koskoca vinçler yardımıyla terasın ortasına çıkarılan bir otomobil ise yine onların araca inip binme egzersizleri yapmasına yarıyor. Müzeyyen Abla, işte bu parkuru tamamlamış, öyle inmiş odasına. Başhekim Dr. Öner Kayhan'ın çok özel ricası; "Onu yormayın. 3 dakikadan fazlayanında kalmayın. Sizi tanımazsa sakın üstelemeyin." Ama Müzeyyen Abla bu. Daha içeri girdiğimde gözleri ışıldıyor ve benden önce anamın, oğlumun vaziyetini soruyor.
* Hoş geldin evladım. Şükran nasıl, Ulaş nasıl?
* Çok iyiler ablam. Asıl sen nasılsın onu söyle.
* Burada çok rahatım Savaşım. Burası huzurevi, hastane filan değil bir yuva. Herkes çok tatlı, çok hoş. Aile gibiyiz.
* Feraye de esaslı evlatmış. Bak yanından ayrılmıyor.
* Benim kızım bir tanedir. Anacığına hiç kıyamaz. Resimlerimi gördün mü? Feraye bir zarfın içinden çıkardığı fotoğrafları uzatıyor bana. Senar'ın kriz geçirmeden bir hafta önce çekilmiş muhteşem fotoğrafları çıkıyor zarftan.
* Nihat çekti bunları. Nihat Odabaşı yani. Rita Hayworth gibiyim bak.
* Sen ondan da güzelsin ablam. Sevgi, coşku, içtenlik dolu kısa sohbetimiz yine Başhekim Bey'in uyarısıyla bitiyor. Elini, yanaklarını öpüp, umutla ayrılıyorum yanından.
'KENDİ BAŞINA YÜRÜYECEK'
Başhekimin bize anlattıkları ise, umudumu daha bir güçlendiriyor: "Sol vücut yarısında kısmi kuvvet kaybı mevcuttu. Oturma dengesi, destekli olarak sağlanabilmekteydi. 16 Ekim 2006 tarihinde kendisi için düzenlenmiş özel bir iyileştirme programına başlandı. O kadar azimli ki birkaç hafta içinde kendi başına yürüyebilecek hale gelir."
'Sen yakında bunlarla dans bile edersin abla'
Müzeyyen Senar, Tarkan'ın böylesine hoş bir armağanı tam da Sevgililer Günü'nde göndermiş oluşuna çok duygulanmış. Diva hediyesini o kadar çok sevmiş ki; şu an giyemese de, yatağının altından ayırmıyor.
* Böyle candan,vefalı bir çocuk bu Tarkan işte. Kendisi de kaç defa geldi ziyaret etti beni. Hele 14 Şubat'ta böyle bir jest yapması beni daha da mutlu etti.
* Sen bunları giyer, zıplar, dans edersin yakında abla.
* Ederim tabii... Valsler, tangolar çaçalar, rumbalar yaparım. Zaten geldiği günden beri onları koynuma alıp uyuyorum.