HakanÇelik
22-10-06, 09:50
http://www.sabah.com.tr/2006/10/22/gny/im/D16268061899FC4094C80F85b.jpg
Fransa'nın sözde Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı parlamentoda oylanınca; protestolar başladı. Paris tatilini yarıda kesip dönenler, Fransa konserlerini iptal edenler, bayram rezervasyonlarını geri çekenler, "Fransız mallarına elimi sürersem namerdim" diyenler ve tez elden Fransız isimli dükkanlarının ismini değiştirenler. Peki hangisi doğru; Fransa'nın F'sini duyunca eyleme mi geçmeli, yoksa derin bir nefes alıp biraz beklemeli miyiz?
* AYŞE: Bir grup "Fransa'yı protesto edelim", bir grup da "Bu tip protestolara girip komikleşmeyelim" diyor. Ne diyorsunuz?
HINCAL: Protestoları iki grupta görüyorum. Bir; 'fırsat bu fırsat' deyip şov yapmak isteyenler...
* Mesela kimler?
İşte Fransa tatilini yarıda kesip de Türkiye'ye dönersen, gazetelerin birinci sayfalarında resimlerinin çıkacağını bilirsin. Ya da "Ben konserimi iptal ediyorum" dersen de bunun haber olacağını bilirsin. Bir bunlar var bir de samimi olarak kızıp, "Ben elimdeki imkanlar içinde bu protestoyu yapacağım" diyenler var. İkisini birbirinden ayırt etmek lazım.
ÖNCE BİZ TEPEDEN BAKMIŞIZ
* Peki, samimi olarak protesto edenlere gelelim o zaman; siz doğru buluyor musunuz?
Samimi protesto yapmak isteyenlerin üzerinde tartışmak lazım. Ben mesela şu sırada bu protestoları duyduğum zaman, canım kalkıp Paris'e tatile gitmek istiyor!
* Yani bu durumu yanlış buluyorsunuz!
Şimdi Fransız Parlamentosu'nda Ermeni lobisiyle hareket eden 119 tane adamın aldığı bir kararı 'vay efendim Fransızlar bizden nefret ediyor, biz de Fransızlar'a tavır koymalıyız' şeklinde düşünülmesini ben anlamıyorum. Benim bildiğim ta Kanuni Sultan Süleyman'dan bu yana Türkiye'nin Avrupa'da ilişkisinin en iyi olduğu ülkeler arasında geliyor Fransa. Hep dost olmuşuz.
* Gerçekten öyle mi? Fransızlar bize tepeden bakmamışlar mı?
Önce biz onlara çok tepeden bakmışız. Sonra Fransızlar'ın etkinliği arttıkça onlar bize Doğulu diye bakmaya başlamışlar. Ama bu bakışlar Türk insanı ile Fransız insanı arasındaki ilişkiyi değiştirmemiş. Fransızlar Türkler'in en sevdiği milletlerdendir. Fransa Milli Takımı, Türk Milli Takımı dışında bir takımla oynadığı zaman bizim halk Fransa'yı tutar.
BİR FRANSA EKOLÜ VAR
* Böyle düşünmenizde Galatasaray ekolünün etkisi var mı?
Şimdi; Galatasaray ekolü değil, Türkiye'de bir Fransa ekolü var aslında. Osmanlıca'ya Avrupa'dan gelen ilk kelimeler Fransız kelimeler. Geleneklerin göreneklerin değişmesi Fransızlar'dan.
* Fransızlar'ın bizi sinirlendiren davranışları da var elbet...
Tabii Fransızlar'ın bizleri çok sinirlendiren davranışları oldu zaman içinde. Ben mesela gazeteciliğe başladığım zamanlarda biz bir türlü Fransa'nın A Takımı'yla oynayamazdık, bize hep B takımlarını yollarlardı.
* Küçük gördükleri için mi?
Evet. Mesela bazı Fransız üniversitelerinde 'bon pour l'Oriente' denen Doğu için geçerli diplomalar vardı. Yani adam öyle bir dandik okul yapmış ki; o okuldan mezun olunca doktor oluyorsun ama o diploma Fransa'da geçmiyor.
* Peki nerede geçiyor?
Osmanlı topraklarında! Fransızlar'ın oldum olası Türkler'e karşı bir küçümsemeleri de var. Ama bunlar halklar arası ilişkileri bozmamış. Çünkü diğer Avrupa ülkelerinin bize davranışları daha kötü!
* Protesto etmek için e-mail'lerle Fransız markalarının listeleri gönderiliyor. Bu markalarda çalışan binlerce Türk var, bu kendi kendimize zararımız değil mi?
Nasıl boykot edeceksin. Türkiye'deki fabrikaları kapayıp oradaki binlerce işçiyi işsiz bırakacak halin var mı? Yapamazsın. Fransa'daki binlerce Türk'e "Bırakın işlerinizi Türkiye'ye dönün" diyebilir misin?
* Diyemezsin, çok büyük saçmalık olur!
Boykotu birtakım hesaplar içinde yapıyorsan, o boykot değil blöftür!
* Mesela Tarkan Fransa konserini iptal etmeyeceğini açıkladı. İbrahim Tatlıses ise konserini iptal etti...
İbo ucuz şov yapıyor, Tarkan gerçekçi bir davranışta bulunuyor. Benim yorumum bu!
* Herkes Fransız malı almayacağım kaygısıyla elinde listeyle gezmeye başladı...
İşin yasal yönü; daha bu kanun çıkmadı. Bu kanun senatoya gidecek. Senatoya gittikten sonra kabul edilmesi lazım. Sonra Cumhurbaşkanı'nın kabul etmesi ve Anayasa Mahkemesi'ne göndermesi lazım. Bütün bu aşamalar daha ortada yokken, Türk-Fransız düşmanlığı yaratmanın bize bir faydası yok.
* Peki ne yapılmalı?
Bizim akılcı ve soğukkanlı olmamız lazım. İyi düşünmemiz ve kabahatin bir bölümünü de kendimizde aramamız lazım.
AYŞE & HINCAL
http://www.sabah.com.tr/gny/gny111-20061022-200.html
Fransa'nın sözde Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı parlamentoda oylanınca; protestolar başladı. Paris tatilini yarıda kesip dönenler, Fransa konserlerini iptal edenler, bayram rezervasyonlarını geri çekenler, "Fransız mallarına elimi sürersem namerdim" diyenler ve tez elden Fransız isimli dükkanlarının ismini değiştirenler. Peki hangisi doğru; Fransa'nın F'sini duyunca eyleme mi geçmeli, yoksa derin bir nefes alıp biraz beklemeli miyiz?
* AYŞE: Bir grup "Fransa'yı protesto edelim", bir grup da "Bu tip protestolara girip komikleşmeyelim" diyor. Ne diyorsunuz?
HINCAL: Protestoları iki grupta görüyorum. Bir; 'fırsat bu fırsat' deyip şov yapmak isteyenler...
* Mesela kimler?
İşte Fransa tatilini yarıda kesip de Türkiye'ye dönersen, gazetelerin birinci sayfalarında resimlerinin çıkacağını bilirsin. Ya da "Ben konserimi iptal ediyorum" dersen de bunun haber olacağını bilirsin. Bir bunlar var bir de samimi olarak kızıp, "Ben elimdeki imkanlar içinde bu protestoyu yapacağım" diyenler var. İkisini birbirinden ayırt etmek lazım.
ÖNCE BİZ TEPEDEN BAKMIŞIZ
* Peki, samimi olarak protesto edenlere gelelim o zaman; siz doğru buluyor musunuz?
Samimi protesto yapmak isteyenlerin üzerinde tartışmak lazım. Ben mesela şu sırada bu protestoları duyduğum zaman, canım kalkıp Paris'e tatile gitmek istiyor!
* Yani bu durumu yanlış buluyorsunuz!
Şimdi Fransız Parlamentosu'nda Ermeni lobisiyle hareket eden 119 tane adamın aldığı bir kararı 'vay efendim Fransızlar bizden nefret ediyor, biz de Fransızlar'a tavır koymalıyız' şeklinde düşünülmesini ben anlamıyorum. Benim bildiğim ta Kanuni Sultan Süleyman'dan bu yana Türkiye'nin Avrupa'da ilişkisinin en iyi olduğu ülkeler arasında geliyor Fransa. Hep dost olmuşuz.
* Gerçekten öyle mi? Fransızlar bize tepeden bakmamışlar mı?
Önce biz onlara çok tepeden bakmışız. Sonra Fransızlar'ın etkinliği arttıkça onlar bize Doğulu diye bakmaya başlamışlar. Ama bu bakışlar Türk insanı ile Fransız insanı arasındaki ilişkiyi değiştirmemiş. Fransızlar Türkler'in en sevdiği milletlerdendir. Fransa Milli Takımı, Türk Milli Takımı dışında bir takımla oynadığı zaman bizim halk Fransa'yı tutar.
BİR FRANSA EKOLÜ VAR
* Böyle düşünmenizde Galatasaray ekolünün etkisi var mı?
Şimdi; Galatasaray ekolü değil, Türkiye'de bir Fransa ekolü var aslında. Osmanlıca'ya Avrupa'dan gelen ilk kelimeler Fransız kelimeler. Geleneklerin göreneklerin değişmesi Fransızlar'dan.
* Fransızlar'ın bizi sinirlendiren davranışları da var elbet...
Tabii Fransızlar'ın bizleri çok sinirlendiren davranışları oldu zaman içinde. Ben mesela gazeteciliğe başladığım zamanlarda biz bir türlü Fransa'nın A Takımı'yla oynayamazdık, bize hep B takımlarını yollarlardı.
* Küçük gördükleri için mi?
Evet. Mesela bazı Fransız üniversitelerinde 'bon pour l'Oriente' denen Doğu için geçerli diplomalar vardı. Yani adam öyle bir dandik okul yapmış ki; o okuldan mezun olunca doktor oluyorsun ama o diploma Fransa'da geçmiyor.
* Peki nerede geçiyor?
Osmanlı topraklarında! Fransızlar'ın oldum olası Türkler'e karşı bir küçümsemeleri de var. Ama bunlar halklar arası ilişkileri bozmamış. Çünkü diğer Avrupa ülkelerinin bize davranışları daha kötü!
* Protesto etmek için e-mail'lerle Fransız markalarının listeleri gönderiliyor. Bu markalarda çalışan binlerce Türk var, bu kendi kendimize zararımız değil mi?
Nasıl boykot edeceksin. Türkiye'deki fabrikaları kapayıp oradaki binlerce işçiyi işsiz bırakacak halin var mı? Yapamazsın. Fransa'daki binlerce Türk'e "Bırakın işlerinizi Türkiye'ye dönün" diyebilir misin?
* Diyemezsin, çok büyük saçmalık olur!
Boykotu birtakım hesaplar içinde yapıyorsan, o boykot değil blöftür!
* Mesela Tarkan Fransa konserini iptal etmeyeceğini açıkladı. İbrahim Tatlıses ise konserini iptal etti...
İbo ucuz şov yapıyor, Tarkan gerçekçi bir davranışta bulunuyor. Benim yorumum bu!
* Herkes Fransız malı almayacağım kaygısıyla elinde listeyle gezmeye başladı...
İşin yasal yönü; daha bu kanun çıkmadı. Bu kanun senatoya gidecek. Senatoya gittikten sonra kabul edilmesi lazım. Sonra Cumhurbaşkanı'nın kabul etmesi ve Anayasa Mahkemesi'ne göndermesi lazım. Bütün bu aşamalar daha ortada yokken, Türk-Fransız düşmanlığı yaratmanın bize bir faydası yok.
* Peki ne yapılmalı?
Bizim akılcı ve soğukkanlı olmamız lazım. İyi düşünmemiz ve kabahatin bir bölümünü de kendimizde aramamız lazım.
AYŞE & HINCAL
http://www.sabah.com.tr/gny/gny111-20061022-200.html