SEA
09-08-06, 14:29
SÜPER Bİ YAZI BAŞLIĞA ALDANMAYIN
MUTLAKA SONUNA KADAR OKUYUN
bravo bravo bravo bravo bravo
Tarkan biter mi?
Çıktığı gün biletleri tükenmiş, megastarımız Açıkhava'dan rüzgar gibi geçecekmiş. Acaba Tarkan ne edecek? Gözlerini aça aça mı şarkı söyleyecek? Beline yerlere kadar zincir takıp göz bozukluğuna mı sebebiyet verecek? Yoksa yine bizi bizden edip, kendimizden mi geçirecek? Valla konser sonrası cipten kafayı çıkartıp röportaj vermesin; sevgilisi Bilge'yi yerlere yatırıp öpmesin de, ne ederse etsin diyorum. Ailenizin 2006 yaz sezonu konser yazarı olarak Açıkhava'ya giriyorum. Allah sizi inandırsın, Açıkhava Açıkhava olalı böyle kalabalık görmedi. Konsere yarım saat var ama tek boş koltuk yok. Hani benim aheste aheste assolist edasıyla konsere gelen seyircim? Yani o kadar kalabalık, o kadar sıkış tıkış ki, şöyle diyeyim; Yeşim Salkım-İlker İnanoğlu-Güzide Duran üçlüsü bu konsere denk gelse; Güzi öldür Allah Yeşim'le İlker'in önünden geçemeyecekti. Vah vah vah!
MİSAFİRPERVER BİLGE
Seyirciye gelince; kızlar Kenan Doğulu kitlesine beş var. Yani süslüler, çıtırlar, saçlarını savuruyorlar ama Kenan Doğulu tayfasının yanında mütevazı kalıyorlar. Bir de çocuğunu kapıp gelen anneler-babalar var. Konser arasında bebeleri Magnum'la kandırıp, ikinci yarı kucakta sallıyorlar. Ay ne zor iş yahu! Bu arada dikkat dikkat! Kulis kapısında Bilge Öztürk kırmızı rujuyla röportaj veriyor! Cümleten Bilge'yi bağrımıza bastık mı ne? Vallahi Bilge'nin hakkı Bilge'ye. Bir kere kız yakından çok zarif görünüyor. Cildi bebek gibi (Eh kıza alıcı gözüyle baktık tabii, hamamda da görsek...) Hani popçuların sevgilileri stardan star havalarına girerler ya. Bilge seyircilerin arasına geziyor, arkadaşlarıyla şakalaşıyor, Tarkan hayranlarıyla fotoğraf çektiriyor. Nasıl misafirperver sormayın! Yüz puanla şampiyon yani! Neyse, isteriz isteriz Tarkuş'u isteriz değil mi ama! Ve ve ve saat dokuzu on geçe dev kırmızı perde açılıyor, 'Kuzu Kuzu'yla Tarkan çıkıyor. Ortalık çığlık kıyamet. Şu Tarkan'ı giydireni yakalarsam, muck muck!.
HÜP DİYE ÇEKİYOR!
Kıyafetle sabotaj budur! Beyaz gömlek üstüne siyah payetli ceket, boyunda ince kravat. Kravatın üstüne ve ceketin arkasına kırmızı gül işlenmiş. Altına da 'Tarkan'ın vücuduna en kötü duracak jean' yarışması şampiyonu bir jean. Yani hakikaten inanamıyorum! Gelin görün ki ikinci şarkıdan sonra Tarkan'ın ne kılığına kıyafetine, ne de başka şeye aldırıyorum. Bu adam başlı başına bir büyü sanki. Resmen hüüüp diye içine çekiyor. Açıkhava'daki herkes çıldırıyor. Madem öyle bırakalım 'dünya starı oldu, olamadı' tartışmalarını de atalım bi göbecik. Tarkan'ı yerden yere vurma, bir kalemde harcama trendine banamadığım için üzgünüm ama bu adam bir harika! İlk yarıda hoplattı zıplattı, ikinci yarıyı saz arkadaşlarıyla açıp 'Ayrılık Ateşten Bir Ok'u, 'Dönülmez Akşamın Ufkundayız'ı, 'Şimdi Uzaklardasın'ı patlattı. 'Bounce'la zıplattı, yeni klibi 'Start The Fire'ı izletti. Seyirci yerine oturmak bilmedi. Şimdi siz ister yeşil gözlerinin, 'Kış Güneşi' ya da 'Şıkıdım' gibi muhteşem şarkılarının ekmeğini yiyor deyin. İster "Yandı bitti kül oldu..." Asla ama asla onun sesinin, rakipsiz şarkı söyleyişinin, sahne performansının, gönüllerde kurduğu tahtın hakkını yemeğin. Sonra Allah çarpar hani.
Kaynak :http://www.sabah.com.tr/gny/yaz1326-200-102-20060809-200.html
MUTLAKA SONUNA KADAR OKUYUN
bravo bravo bravo bravo bravo
Tarkan biter mi?
Çıktığı gün biletleri tükenmiş, megastarımız Açıkhava'dan rüzgar gibi geçecekmiş. Acaba Tarkan ne edecek? Gözlerini aça aça mı şarkı söyleyecek? Beline yerlere kadar zincir takıp göz bozukluğuna mı sebebiyet verecek? Yoksa yine bizi bizden edip, kendimizden mi geçirecek? Valla konser sonrası cipten kafayı çıkartıp röportaj vermesin; sevgilisi Bilge'yi yerlere yatırıp öpmesin de, ne ederse etsin diyorum. Ailenizin 2006 yaz sezonu konser yazarı olarak Açıkhava'ya giriyorum. Allah sizi inandırsın, Açıkhava Açıkhava olalı böyle kalabalık görmedi. Konsere yarım saat var ama tek boş koltuk yok. Hani benim aheste aheste assolist edasıyla konsere gelen seyircim? Yani o kadar kalabalık, o kadar sıkış tıkış ki, şöyle diyeyim; Yeşim Salkım-İlker İnanoğlu-Güzide Duran üçlüsü bu konsere denk gelse; Güzi öldür Allah Yeşim'le İlker'in önünden geçemeyecekti. Vah vah vah!
MİSAFİRPERVER BİLGE
Seyirciye gelince; kızlar Kenan Doğulu kitlesine beş var. Yani süslüler, çıtırlar, saçlarını savuruyorlar ama Kenan Doğulu tayfasının yanında mütevazı kalıyorlar. Bir de çocuğunu kapıp gelen anneler-babalar var. Konser arasında bebeleri Magnum'la kandırıp, ikinci yarı kucakta sallıyorlar. Ay ne zor iş yahu! Bu arada dikkat dikkat! Kulis kapısında Bilge Öztürk kırmızı rujuyla röportaj veriyor! Cümleten Bilge'yi bağrımıza bastık mı ne? Vallahi Bilge'nin hakkı Bilge'ye. Bir kere kız yakından çok zarif görünüyor. Cildi bebek gibi (Eh kıza alıcı gözüyle baktık tabii, hamamda da görsek...) Hani popçuların sevgilileri stardan star havalarına girerler ya. Bilge seyircilerin arasına geziyor, arkadaşlarıyla şakalaşıyor, Tarkan hayranlarıyla fotoğraf çektiriyor. Nasıl misafirperver sormayın! Yüz puanla şampiyon yani! Neyse, isteriz isteriz Tarkuş'u isteriz değil mi ama! Ve ve ve saat dokuzu on geçe dev kırmızı perde açılıyor, 'Kuzu Kuzu'yla Tarkan çıkıyor. Ortalık çığlık kıyamet. Şu Tarkan'ı giydireni yakalarsam, muck muck!.
HÜP DİYE ÇEKİYOR!
Kıyafetle sabotaj budur! Beyaz gömlek üstüne siyah payetli ceket, boyunda ince kravat. Kravatın üstüne ve ceketin arkasına kırmızı gül işlenmiş. Altına da 'Tarkan'ın vücuduna en kötü duracak jean' yarışması şampiyonu bir jean. Yani hakikaten inanamıyorum! Gelin görün ki ikinci şarkıdan sonra Tarkan'ın ne kılığına kıyafetine, ne de başka şeye aldırıyorum. Bu adam başlı başına bir büyü sanki. Resmen hüüüp diye içine çekiyor. Açıkhava'daki herkes çıldırıyor. Madem öyle bırakalım 'dünya starı oldu, olamadı' tartışmalarını de atalım bi göbecik. Tarkan'ı yerden yere vurma, bir kalemde harcama trendine banamadığım için üzgünüm ama bu adam bir harika! İlk yarıda hoplattı zıplattı, ikinci yarıyı saz arkadaşlarıyla açıp 'Ayrılık Ateşten Bir Ok'u, 'Dönülmez Akşamın Ufkundayız'ı, 'Şimdi Uzaklardasın'ı patlattı. 'Bounce'la zıplattı, yeni klibi 'Start The Fire'ı izletti. Seyirci yerine oturmak bilmedi. Şimdi siz ister yeşil gözlerinin, 'Kış Güneşi' ya da 'Şıkıdım' gibi muhteşem şarkılarının ekmeğini yiyor deyin. İster "Yandı bitti kül oldu..." Asla ama asla onun sesinin, rakipsiz şarkı söyleyişinin, sahne performansının, gönüllerde kurduğu tahtın hakkını yemeğin. Sonra Allah çarpar hani.
Kaynak :http://www.sabah.com.tr/gny/yaz1326-200-102-20060809-200.html