PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bu yazı, Tarkan'ı her yönü ile merak edenler için



bordocan
08-09-15, 08:32
Bu yazı, Tarkan'ı her yönü ile merak edenler için

Tarkan, Türk pop müziğinin dünyada en çok beğenilen ismi. Bu dünya starının Türkiye'deki popülaritesi ise eksilmeden sürüyor. Taraf yazarı Yiğit Karaahmet, başlıklı yazdığı gözlem yazısında Tarkan'ın bilinmeyen farklı yönlerini yazdı.

Yiğit Karaahmet, "Tarkan'ın cinselliği" başlıklı yazısında şu gözlemlerini aktardı:

"Memlekette Tarkan fırtınası dinmiyor. Kariyerinin 20 küsuruncu yılında bu 1.60 boyunda, geniş kalçalı adam hâlâ Türk popunun zirvesinde. Ateş pahası biletleri anında bitiyor. Peki, nedir bunun sırrı? Bunun cevabını bulmak için araştırmacı gazeteci kimliğimle sahaya inmeye karar veriyorum.

Konser gecesinin sabahında Tarkan’a bilet bulabilmek muhalif bir gazeteci olarak cumhurbaşkanlığı uçağına binebilmek kadar zor. Telefonda konuştuğum organizasyon şirketinden hanıma “Koltuk şart değil. Herhangi bir duvar dibi ya da merdivenden de izleyebilirim” diyorum. Telefondaki nazik ses “Anlıyorum Yiğit Bey ama inanın merdivenler bile dolu. Harbiye üstümüze yıkılacak diye korkuyoruz” diyor. İçimden “Ay canım abartma” diyorum.

Abartmıyor!

Harbiye Açıkhava’nın önü, izdihamdan aşağıya doğru kayacak kadar kalabalık. Sucular “gel, Tarkan da bu sudan içti” diye satış yapıyor. Üstünde “World star Tarkan” yazan saç bantları kapış kapış gidiyor. Konser dev bir yan ekonomiyi de besliyor.

“Bakın merdiven biletliler alınacağı zaman önce bizi alacaksınız. O ana kadar buradan hiçbir yere kıpırdamıyorum” diye bağıran deli bir teyzenin arkasından biletimi alarak içeri giriyorum.

Protokol yani Tarkan’ı bir kol boyu uzaktan izlemenin bedeli 550 lira. Benim gittiğim gece arkalardan seçip de görebildiğim kadarıyla ön sıradaki seçkin ünlüler arasında Nil Karaibrahimgil– Serdar Erener (Bu çift birbirinin çantacısı gibi değil mi? Yapışık ikiz gibi her yerde beraberler) ve Teoman var (Ay Teoman yaaa. Senin ne işin var Tarkan konserinde. Bir yerden de eksik kal).

Bu tiplemeler dışında Tarkan konseri çok renkli bir izleyici profiline sahip. Boynunun altına İdo’nun Türk dövmesi gibi Tarkan yazdırmış punk bir çocuktan, türbanlı sevgilisini oturtup başında koruma gibi dikilen adama; kız kıza felekten bir gece çalmaya gelmiş olan gruptan, kör bir çifte kadar her renkten ve her telden insanla dolu konser. Ve istisnasız herkes bu anı selfie’liyor. Çekilen fotoğraflar anında facebook’a yükleniyor ve tüm konser boyunca yorumlar okunup beğeniliyor: İyi eğlenceler Aysun. Çok teşekkür ederim Sevim ablacığım, inşallah bir sonrakine hep beraber…

Ve merdiven biletli yoksullar da yerlerine oturduktan sonra 15 dakika gecikmeli olarak sahneyi kaplayan kırmızı perde çığlıklarla açılıyor, orkestra Ölürüm Sana’nın intro’sunu çalarken Tarkan tepeden bir asansörle sahneye iniyor. Her zaman olduğu gibi içindeki Almancıyı öldürememiş, üstünde korkunç bir taşlı ceket var. Tarkan’a bu zamana kadar en büyük kötülüğü her zaman stylist’i Ceyda Balaban yaptı. Tarkan sana bir dost tavsiyesi Jedi Balaban’ı tarihin çöplüğüne göm artık.

Tarkan sahneye inip o meşhur dansını yapmaya başlıyor. Bir Tarkan dansını şu şekilde tarif edebiliriz: Eliyle az voltta bir elektrik akımı ileten metal levhaya dokunmuş ve önce sağ kolunu mu yoksa sol kolunu mu kurtaracağına karar verememiş, bir onu çekip, bir diğerini büküp oradan kaçmaya çalışıyor gibi dans ediyor.

Tarkan da yaşlanmış artık. Çok çabalıyor ama dikkatli bakınca yılların izlerini görmemek mümkün değil. O çökmeli kalkmalı dans figürlerini yaparken neredeyse ıkınıp, nenem gibi yerden destek alıp ayağa kalkacak.

Hit’ler sıralanmaya devam ediyor. İlk yarının sonunda Biz Nereye? çalıyor. Bu kısımda arkadan yakışıklı vokalisti ve paçoz gitaristi yanına gelip şarkıyı birlikte söylüyorlar. Vokalist cidden iyi. Tarkan buna veriyor galiba. Yani el veriyor. Halef- selef hesabı. Bu çocuk yeni Murat Boz olur.

Konserin ikinci yarısında ise Tarkan bir klasik olarak repertuarının genişliğini sergilemek için ardı ardına türküleri patlatıyor. Ay keşke Teoman kalkıp halaya dursa. Halaydı gerçek olur valla.
Sonra Tarkan da türkülerden sıkılıyor ve “Şimdi azma zamanı, kurtları dökme zamanı. Bunu bir terapi gibi düşünün ve kendinizi bana bırakın” diyerek Açıkhava’yı gidene kadar oturtmayacağı bir performans sergiliyor.

Herhalde meşhur Tarkan yine muhteşemdi bölümü bu olsa gerek. Yani daha fazla direnemeyeceğim, adam gerçekten işini iyi yapıyor.

Sanırım Tarkan’ın sırlarından biri bu. Bir restoran gibi düşünelim. Nasıl bir restoranın başarılı olması için ilk kural yemeklerinin güzel olmasıysa Tarkan’da kural bir de gayet başarılı. İyi bir şarkıcı. Az konser veriyor ve bu konserde bulunmak dinleyicisi için önemli bir hâle geliyor.
İkincisi tüm şarkıları gayet basit ve akılda kalıcı. Tüm nakaratlar “tencere- pencere, tuz- buz” kıvamında sözlerden oluşuyor ve aradan yıllar geçse de kimse unutmuyor. Unutmamalı.

Ama Tarkan’ı hâlâ bu kadar popüler yapan şey bence izleyicinin sahnedeki şarkıcıyla kurduğu cinsel iletişim. Buna biraz da Türk’ün gay’le imtihanı diyebiliriz. Tarkan pek çok kadın ve erkek için güvenli bir alan. Zeki Müren de böyleydi. “Dört bin kadınla yattım”ın bir yalan olduğunu herkes biliyordu ama bu yalanın arkasına saklanmak herkes için en kolayıydı. Tarkan’ın da bu lavanta soslu cinselliği kadınlara ve sonrasında da erkeklere bu kolaylığı sağlıyor.

Yoksa sahneye baktığınızda Tarkan’la aklınıza gelecek en son şey seks olur. Kendini Kıl Oldum Abidönemiyle birlikte izleyicisi için hadım ettirmiş ve bundan sonra da yolu açılmış bence. Herkesin terapisi de bu aslında. Tarkan’ın cinselliği biraz kek, bisküvi gibi bir şey. Tarkan’ı azıcık sütle ezseniz bebeklere ikinci ayından sonra mama takviyesi olarak verebilirsiniz. Bende çağrıştırdığı seks tam olarak buna denk geliyor.

İşte bu korunaklı alanda kendini dağıtma lüksü de 59 liradan başlayıp 550 liraya uzanan biletleri çıkar çıkmaz tüketiyor.

Biletler bitmiş ama şansını denemek isteyenler için Tarkan 9-10-12-13 Eylül’de tekrar Harbiye Açıkhava’da."

Kaynak:Rotahaber

bordocan olarak yorumum yazının laubali ve anlamsız olduğu arkadaşlar.

twilight
08-09-15, 18:46
Tarkan'ı övmüş mü sövmüş mü anlamadım. Sahnesini övmüş, sonra gay iması yapmış... Tarkan'ın gay olduğunu nerden çıkarmış? Hadi farz edelim ki öyle, konunun başıyla, sonu tamamen alakasız. Yazmak için yazmış galiba yazar, tamamen laubali, absürt bir yazı.

rosemary
09-09-15, 02:17
saçma , seviyesiz bir yazı olmuş....buna sorsan kendini gazeteci zanneder...insanlar kınadığı şey başına gelmeden ölmezmiş...bunu da unutmasın...

Efsane_1
13-09-15, 15:35
Ha bu arada, ,,Abidönemiyle'' kelimelerini bir arada yaza bilmeyi başaran birine gazeteçi denmez...Bunun için çok okumalı, çook, hatta Tarkan'i daha iyi tanıya bilene kadar okumalı...

Bu makaleyi yazan her kimse kendi isteğiyle yazmamış herhalde, aksi taktirde yazamazdı da zatek...Çünkü Allahından bulurdu yani ve hatta Allahından bulmasa da benden bulucaği kesindi onu söyleyim...Allahsızlar...

Luna
14-09-15, 20:57
Bu yazıyı x bir gazeteci(!) herhangi birisi hakkında yazmış olsa idi yazıyı yazan kişi o gazeteciyi homofobik olmakla suçlardı. Gelin görün ki bu yazıya karşı hiçbir gazeteci hiçbir olumsuz eleştiri getirmezken, twitterda eşcinsel olduğunu saklamayan bir gazeteci tarafından yazı beğeniyle karşılanıyor. Türkiye için trajik bir durum bu. İnsanlar bu şekilde iki yüzlü olmaya devam ettiği (özellikle kendini aydın olarak gören çevre), hoşlanmadıkları insanların da kişilik haklarının var olduğunu unutarak beyanlarda bulunduğu ve bel altından vurmaya çalıştığı sürece Türkiye içinde bulunduğu hiçbir çukurdan çıkamaz.

Luna
14-09-15, 21:10
Ek olarak ben konsere pazar günü gidebildim. Tarkan'ın enerjisi muhteşemdi, sesiyle ilgili bir sorun yaşadığını düşünüyorum. Soğuk almış olabilir; bir iki defa sesi çatladı ama rahatsız edici değildi. Türkü kısmı benim ve eşimin en sevdiği bölüm oldu, çok sevgili yazar beyefendi sıkılmış ama ne yapalım:) Tarkan türküleri büyük bir heyecanla söylüyordu (zat-ı şahanelerinin anlattığının aksine, belki de kendisinin gittiği gün öyledir diyeyim hadi de objektif davranayım), Erkan Oğur' un yanında türkü söyleme sevinci de yaşıyordu sanırım:)

Son olarak: 1.60 1.60 deme bu kadar kompleksli olma güzelim
Öyle her önüne gelene verme ( el yani)
İyi işler yap seni de sevelim