PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 365gunmuzik Kral Çıplak



secil.06
18-05-11, 23:20
İşin içinde Sezen Aksu’nun yeni şarkılarının ilk performansının ve üstelik Tarkan’ın da olduğu haberini alınca, 17. Kral Müzik Ödüllerine günler kala geceye katılma fikri bile epey hoşuma gitmişti.

Organizasyonda Kiss Tv ve Kiss Fm’den ve yaptığı işin ilk adımlarını attığı anlardan beri tanıdığım Özgür Aras’ın adını da duyunca, ödül gecesine pek bir heveslenip, davetiye de belirtildiği şekilde koyu renk kıyafete uyarak ve son derece gereksiz bir özen gösterdiğimi sonradan anladığım bir şıklıkta geceye katılmak üzere kokteyl başlar başlamaz Haliç Kongre Merkezi’ndeydim.

Hep prestijine saygı duyduğum NTV’den arkadaşlarımın ayarladığı davetiyemi kapıp alana geldiğimde ilk olarak müzik piyasasındaki sahte samimiyetleri tekrar hatırlatan içtenlikten yoksun merhabalaşmalarla geçmiş travmalarım canlanmaya başladı.

Nitekim, tören başlamak üzereyken, Özgür’ü bulup: Nerede oturabiliriz? soruma, sevgili arkadaşımın müthiş ilgisi ile ilk hayal kırıklığımı yaşadıktan hemen sonra, oturduğumuz koltuğun yanındaki iki zarif bayan ki birini tv’den çok iyi tanırım ve beğenirim, bize eşyalarını emanet edip, lavaboya gittiklerinde, filan plak şirketinin sahibi yanındaki asistanına “Bu kadınların çantalarını buradan alın, kaldırın bunları buradan diyerek kükreyince” donakaldım.

Kendisini maalesef Star tv’de program yaptığım dönem bir yapımcı olarak tanıdığım bu şahıs ekibine ayrılan koltuklara oturdukları için iki bayanın oradan kaldırtmak üzere şahlandı, yerlerine başkaları oturduğu için belki haklıydı ancak ne var ki o bayanlara da oturmaları için aynı yer gösterilmişti.

Bana yerleri emanet edildiği için “nezaketsizlik etmeyelim, lavabodan gelmelerini bekleyelim“ deyince, müthiş bir horozlanma ile aramızdaki elektrik daha da şahane oldu. Ben bayanlara yerimi bırakıp, başka yere geçmek üzere bu kabadayılıktan uzaklaşmak üzereyken hatırlayıverdim.

Müzik piyasası buydu. Her ne kadar dijital satışlara geçilmiş olsa da, müzik endüstrisinin şekli şemali değişti zannetsek te, hala aynı kibar insanlar tarafından hükmedilen piyasada, bakalım sahne nasıl olacaktı?...

Gezegen Mehmet daha geceyi açan konuşmasını yaparken, oturma sıkıntıları için affımıza sığındı. Meğer EMI Müzik Türkiye’den arkadaşlarım da topuklu ayakkabılarıyla tepinerek onları zorla yerinden kaldırmak isteyen esmer ve sarışın bir ortam çalışanı tarafından taciz edilmiş….

Ancak yine de gecenin ilk güzel anı, “Sevdanın Son Vuruşu” sözleriyle, cennetten bize yetişen Aysel Gürel’e verilen ödülü almak üzere, anasının kızı olarak sevgili Müjde Ar’ın, annesinin pembe peruğuyla sahneye çıktığı andı. Müjde Ar anneciğinin cennetten fısıldadığı haberleri uçurdu bize: “Yazarlar, şairler, besteciler bütün kültür sanat insanları cennetteymiş ancak cennette hiç siyasetçi yokmuş” haberini verip, Aysel’in büyük mesajını da iletti: “Kavga etmeyin sevişin “…

Bende duygu sel oldu. Ancak geceyi izlemeye devam ederken bir yandan da bu işin içindeki çeşitli görgüsüzlüklerin ve kabadayılıkların yoğunluğunu düşünüyordum. Sürekli dolanıyorlar, yerlerinden kalkıyorlar, tekrar oturuyorlar ve ishal olmuş kedi gibi koltuktan koltuğa geçiyorlardı.

Tüm bu kabusa rağmen, Sezen Aksu çıkıp, “Unuttun mu beni?” şarkısını söylerken güzel sesi ve dokunaklı sözleriyle çevreyi unutup, neyse ki kalbime döndüm, aşklara döndüm ve hele bir de sahneye Levent Yüksel, Sertab ve Aşkın Nur Yengi çıkınca sahnedeki nostaljik değer tarif edilemezdi.

Playback bir performans birçokları için hayal kırıklığı olsa da, sanki şarkısında da “O kırlangıç ta küs mü bana?“ diye soran Sezen Aksu, yanına bize kazandırdığı güzellikleri toplayarak güç toplar gibiydi ve sahne bir duygu komasıydı bana göre.

Bu arada gece boyunca aldığı 7. ödüle kadar, ödüllerini almaya bile gelmedi zannettiğimiz Tarkan’ın, Yılın Şarkısı anonsundan sonra gecenin finalinde yaptığı sürpriz, ancak bir dünya starına yakışırdı ve Tarkan’a da çok yakışıyordu.

İnceliğinin, bir insan olarak güzelliğinin ve bir şarkıcı olarak yeteneğinin bu piyasaya ne kadar fazla geldiğini düşünecek olursak, bana göre oralara hiç gelmese bile yeri vardı…

Hala ödül gecelerinde bilmem şu yönetim başkanı, bilmem ne sponsorunun genel bir şeyi ve benzerleri ödül takdim ettiği sürece, hala endüstrinin kaderi iki lafı bir araya getiremeyen müzik patronlarının cebine kaldığı sürece ve hala böyle büyük bir törende bile canlı performanslar izleyemediğimiz sürece bizden ne Grammy çıkar, ne Brit, bizden bol bol polemik çıkar, bol haset bol fesat çıkar , amma velhasıl 17.si de olsa “Kral Çıplak”, hala çıplak…
Kaynak : Cenk Erdem
link :http://www.365gunmuzik.com/haberdetay_4872_Kral-Ciplak.html

nedjohnlansen
18-05-11, 23:32
tarkan'a biraz kızmıştım aslında başta. neden diğer insanlarla birlikte salonda oturmadı, neden böyle bir sürpriz yapmayı gerek gördü diye ama bunu okuduktan sonra yerden göğe kadar haklı olduğunu anlıyorum tarkan'ın. tarkan o insanlar gibi değil, tamam hepsi kötü değildir ama tarkan zaten kişiliğini geçelim, başarı olarak da o insanların arasında değil. zaten tarkan tarkan olmasaydı böyle bir sürpriz de hazırlayamazdı, kimse ona göz yummazdı. dün gece her kim varsa şarkıcı olarak orada, hepsinden üstün olduğunu kabul ettirdi... zorla mı? biraz zorla.

twilight
19-05-11, 15:06
Kim ne derse desin...Tarkan ve Sezen Aksu olmasaydı bu ödül törenini izleyenlerin reytingi % 80den %20lere düşerdi...
Reytingin tavan yaptığı zamanlarsa 23.50 ile 00.00 arasıydı...Çünki Kral sahnedeydi...İster çıplak olsun,ister kıyafetli... ;) Yine kral kraldır...
Kral TV gecesine en yakışır 2 isim hatta Orhan Gencebayla birlikte 3 isim sahneye geldiler...Daha bir çok isim gelmesini isterdim...Ajda Pekkan,Kenan Doğulu,Şebnem Ferah,Teoman...Ama onlarsız da oldu...Sezen Ve Tarkan ödül gecesine damga vurdu...Daha ne olsun?