secil.06
04-01-11, 12:15
BİRAZ AŞK, BİRAZ TARKAN, ÇOKCA İNSAN
Bu yazı her ortama uyanlara değil, hep dünyadan yana kalanlara …
Biraz çayla ayartın bu yazıyı kış ayazında. Canınız sıkılınca bir tablet çikolata…
2011 YILINDA TÜM
OKURLARIMA AŞK, MÜZİK VE SAĞLIK DİLİYORUM. KÜREMİZDE SAVAŞLAR VE ÇEVRE BOZUMLARI DURSUN DİYE BİR ŞEYLER YAPALIM. MASUM ROLÜ YAPMAYALIM…
Tarkan CD’sini takınca CD çalarıma, pop duyumsamalar yapışsa da ortalığa, biraz rock’tan uzaklaşsam da, bir delta gibi nokta nokta aşk birikecek sanki arabamda.
Sanki bir beyaz düş olacak varlığım, dolanacak ayaklarına
Öyle düşünüyorum düşerken merdiven ritmlerden…Bir kadın usulca uzanırken çekmecesine, üşüyorum
Aşk ve Tarkan…biraz da Nazan… Bunu istiyorum
İnsan a ş kı yavaş yaşamalı, fısıldamalı, gözleriyle konuşmalı…
Islak kentler arıyorum..
Sonra kuzeyde bir yer düşlüyorum.
Önce sonbahar olmalı, sonra aşk…
Fırlatılan dizeler ıslak atlar gibi dönmeli insana…
Bunu hep söylüyorum…
Tarkan
Aşk
İnsan
Tarkan popüler kültürün simgesi midir, lümpen midir? Dünyaya ilişkin görüntüsü nedir? Çevreci midir? Ulaşılmaz bir ikon mudur?
Bunları soranları atlıyorum.
Silik insanların sorularını duymuyorum. Asılsız ve geçersiz gölgeleri de atlıyorum
Tarkan'ı tanıyınca anladım: İnsanlara ön yargılarla yaklaşmak hayata yakışmıyor.
Tanıdık palavralar çok yabancı geliyor insana.
Lümpenleri sevmiyorum
Tarkan konseri için, Hamburg'tan Danimarka'ya karayoluyla giderken Baltık Denizi'ni aştım. Sanki aşk için bir kaçaktım.
Deniz ve gemi muhteşemdi… Bundan hoşlanmıştım. Güzel şarkılar için Tarkan’la buluşacaktım.
Bunu biliyordum.
Şanslıydım…
Yıl 2006… Yer: Kophenag, Brondby Hallen… Tarkan'la konserden hemen önce çektirdiğim bir fotoğraf var bu yazıda.
O anı anımsıyorum.
Tarkan, nazik insan… İyi bir Türkçeyle konuşuyor…
Çok konuşurken, aslında hiç konuşmayanları çiziyorum.
Gösteri insanları, aşktan ve güzel olanlardan yana kalırlarsa bu iyidir. İyiler iyi düşleri ve gülümseten anları hep gündemde tutar.
Tarkan sistemin şımarık çocuğu değil. Aşk şarkılarını bu kadar güzel söyleyen ve ses rengiyle şarkıları tılsımlayan bir insanının dünyadan yana kalışı alkışlanmalı. O son şarkılarıyla da bunu kanıtladı.
Tarkan, çevreden ve nezaketten yana.
Nazik ve küreci olmaya çabalasalar da hep kaba ve saba kalanlara gülüyorum.
Tarkan, hayatı doğru algılamakta. ‘Öp…öp’ diye bağırmakta. Şarkılarıyla ortalığı kasıp kavurmakta. Aşktan daha radikal olan nedir dünyada?
Soruyorum.
Tarkan kadar olamayan ideologlara şaşmıyorum.
İnsan aşkın tanımını doğru koyarsa ve aşkı durmadan ararsa, düşlerin kapısını aralarsa ve en keskin şiirlere varırsa devrim olur her arzulama. Yoksa…
Bu cümleyi yarım bırakanları önemsemiyorum
Önce insan olmak, önce hayatı alkışlamak önemli.
Önemsiz olan insanların ilkesizlikleri, basitlikleri, görgüsüzlükleri.
Önemsizleri önemsemiyorum…
Kokofonik yaşamlarıyla kötü olanlar, aşksızlığın boşluğunu kapatmak için gündem yaratmakta. Hep geride kalanlar öndeymiş sanallığında kendini avutmakta. Her ortama uyanlar bukalemun gibi dolaşmakta.
Bu bize uymaz. Onlar yaşantımızda küçük gölgeler gibi kaldıkça bizim şiirlerimiz çoğalmakta.
Fotoğraftan ve yazıdan çıkan sonuç: Ön yargılardan ve ilkesizlerden uzak durmak gerek… Önce aşk ve insan. Ve insan insanı ve aşkı tanıyınca düşünceler değişir.
Yalancılar, düzenbazlar, kendine kimlik bulmak için her türlü basitliğe bulaşanlar yanımızdan uzaklaşmalı.
Tarkan ‘öp…öp’ diye bağırsın
Ya da aşka ve hayata dair sözü olan konuşsun…
Gerisi boş…
Kaynak :Sabri Özdemir Düzce Damla Gazetesi
Link :http://www.duzcedamla.com/index.php?option=com_content&view=article&id=9142%3Abraz-ak-braz-tarkan-cokca-nsan&Itemid=164&sms_ss=facebook&at_xt=4d22e32c1e480ee9%2C0
Bu yazı her ortama uyanlara değil, hep dünyadan yana kalanlara …
Biraz çayla ayartın bu yazıyı kış ayazında. Canınız sıkılınca bir tablet çikolata…
2011 YILINDA TÜM
OKURLARIMA AŞK, MÜZİK VE SAĞLIK DİLİYORUM. KÜREMİZDE SAVAŞLAR VE ÇEVRE BOZUMLARI DURSUN DİYE BİR ŞEYLER YAPALIM. MASUM ROLÜ YAPMAYALIM…
Tarkan CD’sini takınca CD çalarıma, pop duyumsamalar yapışsa da ortalığa, biraz rock’tan uzaklaşsam da, bir delta gibi nokta nokta aşk birikecek sanki arabamda.
Sanki bir beyaz düş olacak varlığım, dolanacak ayaklarına
Öyle düşünüyorum düşerken merdiven ritmlerden…Bir kadın usulca uzanırken çekmecesine, üşüyorum
Aşk ve Tarkan…biraz da Nazan… Bunu istiyorum
İnsan a ş kı yavaş yaşamalı, fısıldamalı, gözleriyle konuşmalı…
Islak kentler arıyorum..
Sonra kuzeyde bir yer düşlüyorum.
Önce sonbahar olmalı, sonra aşk…
Fırlatılan dizeler ıslak atlar gibi dönmeli insana…
Bunu hep söylüyorum…
Tarkan
Aşk
İnsan
Tarkan popüler kültürün simgesi midir, lümpen midir? Dünyaya ilişkin görüntüsü nedir? Çevreci midir? Ulaşılmaz bir ikon mudur?
Bunları soranları atlıyorum.
Silik insanların sorularını duymuyorum. Asılsız ve geçersiz gölgeleri de atlıyorum
Tarkan'ı tanıyınca anladım: İnsanlara ön yargılarla yaklaşmak hayata yakışmıyor.
Tanıdık palavralar çok yabancı geliyor insana.
Lümpenleri sevmiyorum
Tarkan konseri için, Hamburg'tan Danimarka'ya karayoluyla giderken Baltık Denizi'ni aştım. Sanki aşk için bir kaçaktım.
Deniz ve gemi muhteşemdi… Bundan hoşlanmıştım. Güzel şarkılar için Tarkan’la buluşacaktım.
Bunu biliyordum.
Şanslıydım…
Yıl 2006… Yer: Kophenag, Brondby Hallen… Tarkan'la konserden hemen önce çektirdiğim bir fotoğraf var bu yazıda.
O anı anımsıyorum.
Tarkan, nazik insan… İyi bir Türkçeyle konuşuyor…
Çok konuşurken, aslında hiç konuşmayanları çiziyorum.
Gösteri insanları, aşktan ve güzel olanlardan yana kalırlarsa bu iyidir. İyiler iyi düşleri ve gülümseten anları hep gündemde tutar.
Tarkan sistemin şımarık çocuğu değil. Aşk şarkılarını bu kadar güzel söyleyen ve ses rengiyle şarkıları tılsımlayan bir insanının dünyadan yana kalışı alkışlanmalı. O son şarkılarıyla da bunu kanıtladı.
Tarkan, çevreden ve nezaketten yana.
Nazik ve küreci olmaya çabalasalar da hep kaba ve saba kalanlara gülüyorum.
Tarkan, hayatı doğru algılamakta. ‘Öp…öp’ diye bağırmakta. Şarkılarıyla ortalığı kasıp kavurmakta. Aşktan daha radikal olan nedir dünyada?
Soruyorum.
Tarkan kadar olamayan ideologlara şaşmıyorum.
İnsan aşkın tanımını doğru koyarsa ve aşkı durmadan ararsa, düşlerin kapısını aralarsa ve en keskin şiirlere varırsa devrim olur her arzulama. Yoksa…
Bu cümleyi yarım bırakanları önemsemiyorum
Önce insan olmak, önce hayatı alkışlamak önemli.
Önemsiz olan insanların ilkesizlikleri, basitlikleri, görgüsüzlükleri.
Önemsizleri önemsemiyorum…
Kokofonik yaşamlarıyla kötü olanlar, aşksızlığın boşluğunu kapatmak için gündem yaratmakta. Hep geride kalanlar öndeymiş sanallığında kendini avutmakta. Her ortama uyanlar bukalemun gibi dolaşmakta.
Bu bize uymaz. Onlar yaşantımızda küçük gölgeler gibi kaldıkça bizim şiirlerimiz çoğalmakta.
Fotoğraftan ve yazıdan çıkan sonuç: Ön yargılardan ve ilkesizlerden uzak durmak gerek… Önce aşk ve insan. Ve insan insanı ve aşkı tanıyınca düşünceler değişir.
Yalancılar, düzenbazlar, kendine kimlik bulmak için her türlü basitliğe bulaşanlar yanımızdan uzaklaşmalı.
Tarkan ‘öp…öp’ diye bağırsın
Ya da aşka ve hayata dair sözü olan konuşsun…
Gerisi boş…
Kaynak :Sabri Özdemir Düzce Damla Gazetesi
Link :http://www.duzcedamla.com/index.php?option=com_content&view=article&id=9142%3Abraz-ak-braz-tarkan-cokca-nsan&Itemid=164&sms_ss=facebook&at_xt=4d22e32c1e480ee9%2C0