PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yılın müzisyeni Tarkan !



badboyserkan
26-12-10, 20:15
2010'a damgasını vuranlar !


Bu yıl yeniden doğuşlara, dinamik hareketlenmelere, büyük yıldızların yükselmesine şahit olduk. Radikal Hayat modadan siyasete, spordan bilime, 2010'u şekillendirenleri seçti..




YILIN SİYASETÇİSİ
KEMAL KILIÇDAROĞLU

E. Fuat KEYMAN (Akademisyen, Sabancı Üni.- Radikal Yazarı)
Demokrasi, refah, katılım umudu oldu 31 Aralık 2009 günü, 2010 yılından beklentiler konuşulurken, herhalde CHP’de lider değişikliği olacağı, Deniz Baykal-Önder Sav ikilisi yönetiminin biteceği, CHP’nin iki kurultay geçireceği, Kemal Kılıçdaroğlu’nun sadece CHP Başkanı değil, bu kurultaylarla, CHP içinde lider konumuna geleceği, CHP yönetiminde daha milletvekili bile olmamış kişilerin olacağı, en genel düzeyde de ‘CHP acaba değişiyor ya da dönüşüyor mu( tartışmasının gerçeklik kazanacağı, kimsenin aklına gelmezdi. Fakat 2010’da ‘Burası Türkiye’ gerçeği bir kez daha kazandı: Türkiye siyasi tarihine geçecek bir ‘Kemal Kılıçdaroğlu ve yeni CHP’ gelişmesi, özellikle CHP içinde yaşandı. Taşlar, her otoriter yapıda olduğu gibi, öyle bir oynadı ki, imkansız biraz da abartılı bir biçimde gerçekleşti: CHP’de yerinden oynatılamaz ve kuntlaşmış ve kemikleşmiş ‘tek adam liderliğini’ simgeleyen Deniz Baykal-Önder Sav yönetimi 18 yıldan sonra bitti, Kılıçdaroğlu liderliği dönemi başladı. Özellikle son yedi ay içinde Türkiye, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adım adım, CHP’de lider oluşunu izledi ve tartıştı. Kılıçdaroğlu dönemi CHP’nin toplumla kucaklaşma, çalışkanlık, seçim kazanma, AKP ile siyasi rekabete girme, altını çizelim, niyetleriyle başladı. Bu gelişme, sadece CHP için değil, Türkiye’nin de çok yararına bir gelişmeydi. Kılıçdaroğlu’yla birlikte Türkiye’de merkez solun, sosyal demokrasinin, adalet, refah, katılım, birlikte yaşama kültürünün güçlenmesi umudu ve olasılığı arttı. İçine kapanmış, tepkici, sadece rejimi koruma temelinde muhalefet yapan CHP’den, tekrardan kitle partisi olma, toplumun farklı kesimlerinin sorunlarına eğilme ve ‘Siyaset yapıyorum’ diyen bir CHP’ye dönüşüm süreci, Kılıçdaroğlu ile başladı: En azından, bugün böyle bir umut, algı düzeyinde toplumda yaygınlaşıyor. Tüm bu, ‘imkansız denilenin olabilirliğe dönüşümünü’ simgeleyen gelişmelerin odak noktası olan Kemal Kılıçdaroğlu, 2010’da ‘Yılın siyasetçisi’ olmayı hak ediyor. 2011’se liderliğinin, ne derecede, umutların ve niyetlerin yaşama geçirilmesini başarabildiğini göreceğimiz bir yıl olacak: Kılıçdaroğlu’nu daha zor günler bekliyor.



YILIN MODACISI
Hakan Yıldırım

Aslı Barış (Radikal moda yazarı) Dünya modasının yeni Hakaan’ı
New York Magazine, geride bıraktığımız nisan ayında Fransa’nın moda alanındaki en büyük etkinliklerinden biri olan ANDAM hakkında yayımladığı makalede, şu cümlelere yer verdi: “Bu yılın en önemli isimlerinden Mark Fast, 279 bin dolarlık ödüle layık bulundu. Rakipleri ise Türk tasarımcı Hakan Tildirim, Bouchra Jarrar… vs” Yurt dışında ‘Tildirim’ olarak algılanmış soyadıyla Hakan Yıldırım, Londra Moda Haftası’nda şubat ayında sansasyon yaratan bir defile yapmıştı; Kate Moss ve Vogue Paris’in (o zamanki) yöneticisi Carine Roitfeld’i ön sırada oturtmuş, Lara Stone, Natalia Vodianova, Daria Werbovy, Mariacarla Boscono gibi dünyanın sayılı süpermodellerini podyuma çıkarmıştı. Şu an Google’a ‘tildirim’ yazdığınızda şu sonuçlar karşınıza çıkıyor: Hakaan, Hakan Yıldırım, Hakan Yildirim ANDAM... İnternet belleği, tasarımcının ismini haziran ayında Fransa’nın geleceğin yıldızlarını belirlediği ödülü kazanmasıyla ezberine aldı. Yurtdışında çılgınca alkışlanan, Madonna’nın mayıs ayında Interview dergisi çekimleri için tasarımlarını seçtiği, en önemli moda dergileri Love, Pop ve Vogue’un seçimlerinin gediklisi Yıldırım’ın başarısına ülkemizde ne yazık ki gölge düşürüldü; Paris Moda Haftası’nda yer alan tek Türk tasarımcının, defile gününü değiştirmesi ‘organizasyondan atıldığı’ şeklinde yorumlandı. Dünyanın en önemli fotoğrafçılarından Mert Alaş’la Hakan Yıldırım, 2010’da uluslararası şöhreti kucaklasa da Türkiye’de isminin anılma biçiminden rahatsız; “Rıfat Özbek, Hüseyin Çağlayan gibi isimler Kıbrıs’ta doğdular ve İngiltere’de öğrenim görüp, oradan dünyaya açıldılar.. Ben Türkiye’de, Çemişkezek’te doğdum; burada yetişen tek dünya markasıyım. Ama hâlâ ithamlarla karşılaşıyorum. Bunlar ruhumu zedeliyor.” 2010’da dünya modasında Karl Lagerfeld’den bileçok bahsedilen Hakan Yıldırım üzülmesin; doğru, sallansa da yıkılmaz. Rosie Byrne’ün, Kate Moss’un, Madonna’nın üzerinde ışıldayan, bir yılda altı farklı koleksiyon çıkaran Hakaan’ı yanlış yazdığımızda, uzun yıllar internette düzeltileceğimiz kesin.




YILIN SİNEMACISI
Semİh Kaplanoğlu

Şenay Aydemİr (Radikal sinema eleştirmeni)
‘Bal’ gibi bir yıl geçirdi Şubatta Berlin Film Festivali’nde ‘Bal’ ile En İyi Film Ödülü’nü kazanan Semih Kaplanoðlu, sinemada tartışmasız yılın en fazla konuşulan isimlerinden biri oldu. Kaplanoğlu, ‘Herkes Kendi Evinde’ ve ‘Meleğin Düşüşü’ ile iyi bir yönetmen olacağının sinyallerini vermişti. Ama ‘Yusuf Üçlemesi’ adı altında çektiği ‘Yumurta’, ‘Süt’ ve ‘Bal’ onun sinemasında bambaşka bir evreye işaret ediyordu. ‘Yumurta’da Yusuf’un 30’lu yaşlarına, ‘Süt’te lise dönemine, ‘Bal’da ise çocukluk yıllarına götürdüğü seyircisini bir tür ‘manevi’ yolculuğa çıkarmayı başardı. Berlin’deki başarısı ‘iyi film’in göstergesi olarak yalnızca gişe rakamlarını gören ve hiç de azımsanmayacak bir etkisi olan kalem erbabına da iyi bir cevap olarak değerlendirilmeli. Kaplanoğlu yalnız Berlin’deki başarısıyla değil, ekim ayında Emir Kusturica’nın Altın Portakal Film Fesitvali’ne katılmasını protesto etmesiyle yılın tartışılan sinema insanlarının başında yer aldı.




YILIN EDEBİYATÇISI
ELİF BATUMAN

Ezgİ Başaran (Radikal yazarı)
Aranan ilham kaynağı Elif Batuman’ı bilmiyorsunuz. Zaten bilseniz onun yazdıklarından başka şey düşünemezdiniz. Taze bir başarı Batuman. Tanımanız lazım. Komik, hüzünlü, neşeli, gevrek bir roman. Son yıllarda okuduğum en zeki metinler topluluğu. Geçen bahar ABD’de çıktı, The New York Times çok satanlar listesine girdi. ‘The Possessed’ (Ecinniler) adlı bu kitabın konusunu duysanız çok satacağına ihtimal vermezsiniz. Batuman’ın başarısı da bu zaten; favori Rus yazarlarının, Tolstoy’un, Puşkin’in, Isaac Babel’in, Dostoyevski’nin ve Çehov’un ayak izlerini takip ederek yazma eylemini, yazar olmayı öğrenmenin mümkün olup olmadığını anlamaya çalışıyor. İyi yazar olmak istiyorsan fazla roman okuma, hayatını yaşa ve yaşadığını yaz derler ya… ‘The Possesed’i okuduğumda bu sözün sınandığını ve Batuman’ın kazandığını görüyorum. Takıntılı bir biçimde Rus yazarların peşinden gitmek ölüyü diriltecek cinsten bir adrenalin pompasına, Woody Allen filmlerine konu olacak aşk hikayelerine, tatlı seyahatlere dönüşebiliyormuş. Mayıs 2011’de kitabın Türkçesi çıkacak. Ve biz onun ismi daha çok duyacağız.



YILIN OYUNCUSU
Beren Saat

Orhan Tekelİoğlu (Bahçeşehir Üniv. Gazetecilik Bölüm Başkanı)
Nefretin ve acımanın oyuncusu 2010’un iki ikonik kadın TV kahramanını oynamak, hem nefret edilmek (Bihter) hem de acınmak (Fatmagül) Beren Saat’in nasibine düştü. Ekranda sadece güzelliğiyle değil, oynadığı karakterin karmaşasıyla fark edilmek bir oyuncunun düşü olmalı, Saat’in bu konuda sıkıntısı olmadı. Üstelik kusursuz olmaktan uzak, sokaktan, çevreden, aileden bildiğimiz türden, ‘eşdeğeri olan’ bir genç kadın güzelliğine sahip. Özellikle kadın izleyici için bir avantaj bu, kendisi ya da tanıdığı biriyle kolayca kıyaslayabiliyor, kızabiliyor, ‘sıradan’ bulabiliyor, hasetle bakabiliyor. Aslında oynadığı rollerin dolaylı da olsa birbiriyle ilintili bir algı yaratabilmesi, Saat’in geçtiğimiz yıla genç bir kadın oyuncu olarak damgasını vurmasını sağladı. ‘Aşk-ı Memnu’nun sosyal dünyasına ‘hak etmeden’ girmesinin, ‘mağrur’ ve ‘kötücül’ bir kadın olarak o dünyayı ‘altüst’ etmesinin, ona sevgiyle yaklaşan herkesi yaralamasının ‘öcü’ bir sonraki dizide, hem de çok acı biçimde ‘alındı’. Tabii ki oynadığı iki farklı rol bu, ama izleyicinin de bir bilinçdışı var, ekranda çok kısa süre içinde gördüğü iki kadın kahramanın çizdiği neredeyse birbirine zıt iki karakteri aynı çehrede görüyor. Elinde değil, iki sosyal dünyayı da karşılaştırıyor. Bir hayranlığın değil, bir ‘nefretin’ ve bir ‘acımanın’ oyuncusu olarak zaman çalıştı 2010’da Beren Saat için, bir oyuncu olarak hayrını görmesi ve bilmesi gerek.



YILIN MÜZİSYENİ
Tarkan

http://img337.imageshack.us/img337/2186/tarkanz.jpg (http://img337.imageshack.us/i/tarkanz.jpg/)



Naim Dilmener (Müzik yazarı)

En büyük kim?
90’ların (ve 2000’lerin) en büyük/en mega/en ultra star’ı Tarkan’ın, bu büyüklük ve popülerliğini daha yıllar yılı, en azından bir 10 yıl daha sürdürebileceği konusunda kimsenin şüphesi yoktu. ‘Metamorfoz’ öncesi tabii. İşin sonrası ağır bir şaşkınlık oldu. Herkesin ‘Ona hiçbir şey olmaz, o dayanır’ diye hemfikir olduğu Tarkan, göz göre göre ellerden kaymış/kayıyordu. ADSL’lerinin başında, baytlarca bilgiyi anında indiren/bindiren bir kitle vardı artık pop kültürün orta yerinde ve pop müzik de, ilgi alanlarının EN ortasındaydı. Eskisinden daha çabuk kapılıyorlar ama daha da çabuk sırtlarını dönüveriyorlardı. Tarkan’a da döndüler. Tarkan’ın yanlış (ya da amatörce) hesabı Sezen Aksu Akademisi’nden döndü. SAA, Tarkan’ı Tarkan yapan ‘Şıkıdım’ ve ‘Şımarık’lara imza atan kurumdu ve Tarkan’ın 2010 yılında neye ihtiyacı olduğunu, çok iyi biliyordu. Fena bir iş de çıkarmadılar. ‘Adımı Kalbine Yaz’, kaç yıldır bildiğimiz Tarkan’ın, kaç yıldır sevmekten usanmadığımız tarzının, biraz ordan cila yemiş/biraz burdan süslenmiş/biraz eteklerine danteller, pullar işlenmiş bir versiyonu gibi tasarlanmıştı ve eleştirmenler dahil, her kesimden kabul ve destek gördü. İşin zoru satışlardı. Eski milyonluk satışlar, hiç olmamış gibiydi; unutmuştuk. Böyle bir ortamda/piyasada, Tarkan zor hatta imkansız olanı da başardı ve çok da sattı. Evet, o eski günlerdeki gibi milyonlarca değil yüz binlerce. Ama bu da bir mucize. Bu ve ‘Zararın neresinden dönersem kârdır’ kararlılığından dolayı, Tarkan ferah ferah 2010’a damgasını vurmuş tek pop şarkıcısıdır.


Kaynak : Radikal

twilight
26-12-10, 20:21
Tek 2010'un degil,1991'den bu yana her yilin sarkicisi Tarkan'dir...
Albüm cikarmadigi yillarda bile örnegin 1998,2002,2009 v.s kendisinden sıkça söz ettirmis,
her yila bomba gibi vurmustur...
Tarkan yani bu,Tarkan!Anlasinlar artik...

asltrkn
26-12-10, 20:24
kim olacak başkaaa,her zaman,daima hep TARKANNNN !!

jetaime
26-12-10, 20:54
Zaten kımp bılmıyorkı bu haber tarkan yanı bızım megastar her yıl en buyuk muzısyen bız bunu bılıyoruz zaten

secil.06
26-12-10, 21:27
olması gereken de buydu zaten Tarkan dan başkası olamazdı
o kadar güzel bir albüm süper şarkılar muhteşem yorumuyla TARKAN

xurush'nine
26-12-10, 22:00
Anlayamiyorum kendi kuluarindan olan insanlarin Tarkan'la dersi ne? Overken bile ille de "Tarkan'i Tarkan yapan" kisileri gozumuze gozumuze sokuyorlar.
Onceden albumde 7 sanki var diye rolu abartilmaya calisilan Sezen Aksunun Tarkan albumunde kullandigi sarkilari minimuma indi.Gerek bilse hepsini koyardi dimi?Iyi ki de koymamis..
Sezen Aksuymus, Aysel Gurelmis, Nazan Oncelmis.. Ille de birilerinin katkisi abartilmali Tarkanin kendi emekleri kucultulsun diye.Tarkan zaten her haliyle kullerinden bile dogmayi basaran Tarkan iste..

denizarya
26-12-10, 22:04
baska biri olma imkani yok zaten..hem albüm satisiyla hemde sqarkilariyla gercektene en cok ismi duyulan kisiydi..(herzamanki gibi)

DaLy
26-12-10, 23:26
Anlayamiyorum kendi kuluarindan olan insanlarin Tarkan'la dersi ne? Overken bile ille de "Tarkan'i Tarkan yapan" kisileri gozumuze gozumuze sokuyorlar.
Onceden albumde 7 sanki var diye rolu abartilmaya calisilan Sezen Aksunun Tarkan albumunde kullandigi sarkilari minimuma indi.Gerek bilse hepsini koyardi dimi?Iyi ki de koymamis..
Sezen Aksuymus, Aysel Gurelmis, Nazan Oncelmis.. Ille de birilerinin katkisi abartilmali Tarkanin kendi emekleri kucultulsun diye.Tarkan zaten her haliyle kullerinden bile dogmayi basaran Tarkan iste..

Gözümüze gözümüze sokmak değil var olan bir şeyi gayet normal bi dille anlatan bir Naim Dilmener var..Yani ortada bir abartma veya Tarkan'ı küçümseyip diğerlerini yücelten bir şey göremedim ben.He Tarkan'ın kariyeri boyunca yüceltilecek bir kişi varsa o da kesinlikle Sezen Aksudur ve sonuna kadar hak etmektedir.Yazıda Naim Dilmener Tarkan'ı Tarkan yapan en büyük faktörün Sezen Aksu olduğu gerçeğini vurgulamış bu kadar.

Ayrıca Pop müzik ve müzikalite bakımından bu ülkede en kapsamlı kişilerin en başında gelmektedir Naim Dilmener.Abartmaz,ona buna torpil yapmadan daima gerçekleri söyler.