hsaex123
24-09-10, 14:43
Alparslan Arslan’ın kız kardeşi Elif Arslan tanık olarak ifade verdi:
BİRİNCİ Ergenekon Davası'nın 159. duruşmasında Danıştay saldırısını gerçekleştirdiği iddia edilen Alparslan Arslan’ın annesi Porsor Hatice Arslan tanık olarak dinlendi. Porsor Hatice Arslan’ın tanıklığı sırasında üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, Alparslan Arslan’a Adli Tıp Kurumu’nda neden kan örneği vermeyip uyuşturucu testi için tahlil yapılmasını engellediğini sordu.
"BURADA KAN ALINMASINA İZİN VERİR MİSİN?"
Alparslan Arslan bu soruya, "Problem oldu, oradan çıkmam gerekiyordu" diye cevap verince, hakim Haşıloğlu, "Ortamı mı güvensiz buldun, oradakilere mi güvenemedin?" diye sordu. Arslan ise "Ortam değil de hal meselesi. Halden hale geçer ya insan, gece ayrı gündüz ayrı haller içinde olur ya" diye konuştu. Haşıloğlu, "Peki burada kan alınmasına izin verir misin?" diye sordu. Annesi Porsor Hatice Arslan’ın, "Şimdi hiç gereği yok. Yine sinirlenir" demesinin ardından Alparslan Arslan da "Yok, gerek yok bu saatten sonra" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, anne Porsor Hatice Arslan’ın tanık olarak dinlenilmesinin ardından Alparslan Arslan’ın kız kardeşi Elif Arslan’ı sanık kürsüsüne çağırdı. Başkan Şengün, Elif Arslan’a, Alparslan Arslan’ın kardeşi olması nedeniyle tanıklıktan çekilebileceği, yalan beyan vermesi durumunda ise cezai müeyyidelerin uygulanacağını hatırlattı. Elif Arslan, çekilmeyeceğini, tanıklık yapacağını ifade etti. "Ağabeyim bu olayı yapmadan önce bana mesajlar atmıştı" diyen Arslan, o zaman 16 yaşında olduğunu ve neden attığını anlamadığını mesajların içeriğinin ise çok tuhaf olduğunu söyledi.
"AĞABEYİN DELİRDİĞİNİ DÜŞÜNDÜM"
Danıştay saldırısı olayından 1 hafta 10 gün önce ağabeyinden kendisine mesajlar gelmeye başladığını belirten Arslan, "Bazen mesajları atanın ağabeyim olmadığını düşünüyordum. ’İçeride mi dışarıda mı?’ gibi mesajlar atıyordu. Bazen de ağabeyimin delirdiğini düşünüyordum. Ona neden böyle mesajlar attığını sordum. Cevap vermedi" dedi.
Bir mesajında ise ağabeyinin kendisine "Ankara’ya mı gitsem, yoksa Elazığ’a gelip evlensem mi?" dediğini ifade eden Elif Arslan, "Olayın olduğu gün ağabeyimi televizyonda gördüm. O zaman bu mesajları demek ki bu yüzden atıyormuş diye düşündüm" diye konuştu.
"ELAZIĞ’A GEL DEDİM AMA GELMEDİ"
Bu olayı ağabeyinin gerçekleştirdiğini düşünmediğini söyleyen Arslan, "Yapmış olsa da bu işin içinde gerçekten bir iş var. ‘Elazığ’a gel’ dedim ama gelmedi" demesinin ardından ağlamaya başladı. Bir süre ağlayan Elif Arslan’a Mahkeme Başkanı Şengün ara verebileceğini söyledi.
Araya gerek olmadığını belirten Arslan, Başkan Şengün’ün sorularına yanıt verdi. Mesajların geldiği telefon hattının kimin üzerine olduğunu ve sadece kendisinin mi kullandığı yönündeki soruya Arslan, "Hat babamın yada ablamın üzerine olabilir. Hatırlamıyorum. Olaydan bir yıl önce kullanmaya başladım. Benim kullandığım sürede telefonu başka kimse kullanmadı. Makineyi ise olaydan sonra Ankara’ya taşındığımızda değiştirdim" diye yanıt verdi. Başkan Şengün’ün "Ağabeyinizin arkadaşlarından tanıdığınız var mı?" sorusuna ise Arslan, "Hayır tanıdığım yok. Bir mesajda ’Tarkan işinize yarar mı? demişti. Onu şarkıcı Tarkan zannetmiştim. Olaydan sonra böyle bir isimde arkadaşı olduğunu öğrendim" cevabını verdi.
"AĞABEYİME GÖRE BEN GÜNAHSIZDIM"
"Mesajların dini içerikli olup olmadığı ve kardeşlerinin olaydan önceki gece kıldığı iddia edilen dön namazıyla ilgili bilgisi olup olmadığı" yönündeki soruya ise Elif Arslan, "Mesajlar dini içerikli değildi. Ağabeyime göre ben günahsızdım. O yüzden bana mesajlarda bu tür sorular soruyor ve ne yapacağına ona göre karar veriyor diye düşünüyordum. Namaz konusunda ise bir bilgim yok. Bana kılmamı söylemedi. Ablalarım konuyu biliyor" şeklinde konuştu. Kullandığı telefonun nerede olduğu sorusuna ise Arslan, "Çöpe attım. Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi.
SİM KART MUAMMASI
Ardından Elif Arslan’a Savcı Mehmet Ali Pekgüzel sorularını yöneltti. Savcı Pekgüzel, Arslan’ın kullandığı sim kart ile ilgili bazı teknik detayları anlattı. Savcı Pekgüzel, "Turkcell firmasına yazılan yazıya gelen cevapta bu sim kart 28 ayrı telefon makinasında kullanılmış. Ayrıca bu telefon makinalarında 350 sim kart kullanılmış. Bu sim kartlardan bazılarını dosyamız sanıklarından bazılarının kullandığını tesbit ettik. Bunun üzerine tekrar sorduk ve bu kez de 204 sim kartın bu cihazlarda kullanıldığı bilgisini verdiler." dedi.
Savcı Pekgüzel, daha sonra da HTS raporlarında sık mesaj ve telefon trafiği yaşadığı telefon numaralarının sorulduğu Elif Arslan, bu numaraların arkadaşlarına ait olduğunu söyledi.
kaynak:http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1292751&Date=23.09.2010&Kategori=turkiye&b=Onu%20sarkici%20Tarkan%20zannetmistim
BİRİNCİ Ergenekon Davası'nın 159. duruşmasında Danıştay saldırısını gerçekleştirdiği iddia edilen Alparslan Arslan’ın annesi Porsor Hatice Arslan tanık olarak dinlendi. Porsor Hatice Arslan’ın tanıklığı sırasında üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, Alparslan Arslan’a Adli Tıp Kurumu’nda neden kan örneği vermeyip uyuşturucu testi için tahlil yapılmasını engellediğini sordu.
"BURADA KAN ALINMASINA İZİN VERİR MİSİN?"
Alparslan Arslan bu soruya, "Problem oldu, oradan çıkmam gerekiyordu" diye cevap verince, hakim Haşıloğlu, "Ortamı mı güvensiz buldun, oradakilere mi güvenemedin?" diye sordu. Arslan ise "Ortam değil de hal meselesi. Halden hale geçer ya insan, gece ayrı gündüz ayrı haller içinde olur ya" diye konuştu. Haşıloğlu, "Peki burada kan alınmasına izin verir misin?" diye sordu. Annesi Porsor Hatice Arslan’ın, "Şimdi hiç gereği yok. Yine sinirlenir" demesinin ardından Alparslan Arslan da "Yok, gerek yok bu saatten sonra" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, anne Porsor Hatice Arslan’ın tanık olarak dinlenilmesinin ardından Alparslan Arslan’ın kız kardeşi Elif Arslan’ı sanık kürsüsüne çağırdı. Başkan Şengün, Elif Arslan’a, Alparslan Arslan’ın kardeşi olması nedeniyle tanıklıktan çekilebileceği, yalan beyan vermesi durumunda ise cezai müeyyidelerin uygulanacağını hatırlattı. Elif Arslan, çekilmeyeceğini, tanıklık yapacağını ifade etti. "Ağabeyim bu olayı yapmadan önce bana mesajlar atmıştı" diyen Arslan, o zaman 16 yaşında olduğunu ve neden attığını anlamadığını mesajların içeriğinin ise çok tuhaf olduğunu söyledi.
"AĞABEYİN DELİRDİĞİNİ DÜŞÜNDÜM"
Danıştay saldırısı olayından 1 hafta 10 gün önce ağabeyinden kendisine mesajlar gelmeye başladığını belirten Arslan, "Bazen mesajları atanın ağabeyim olmadığını düşünüyordum. ’İçeride mi dışarıda mı?’ gibi mesajlar atıyordu. Bazen de ağabeyimin delirdiğini düşünüyordum. Ona neden böyle mesajlar attığını sordum. Cevap vermedi" dedi.
Bir mesajında ise ağabeyinin kendisine "Ankara’ya mı gitsem, yoksa Elazığ’a gelip evlensem mi?" dediğini ifade eden Elif Arslan, "Olayın olduğu gün ağabeyimi televizyonda gördüm. O zaman bu mesajları demek ki bu yüzden atıyormuş diye düşündüm" diye konuştu.
"ELAZIĞ’A GEL DEDİM AMA GELMEDİ"
Bu olayı ağabeyinin gerçekleştirdiğini düşünmediğini söyleyen Arslan, "Yapmış olsa da bu işin içinde gerçekten bir iş var. ‘Elazığ’a gel’ dedim ama gelmedi" demesinin ardından ağlamaya başladı. Bir süre ağlayan Elif Arslan’a Mahkeme Başkanı Şengün ara verebileceğini söyledi.
Araya gerek olmadığını belirten Arslan, Başkan Şengün’ün sorularına yanıt verdi. Mesajların geldiği telefon hattının kimin üzerine olduğunu ve sadece kendisinin mi kullandığı yönündeki soruya Arslan, "Hat babamın yada ablamın üzerine olabilir. Hatırlamıyorum. Olaydan bir yıl önce kullanmaya başladım. Benim kullandığım sürede telefonu başka kimse kullanmadı. Makineyi ise olaydan sonra Ankara’ya taşındığımızda değiştirdim" diye yanıt verdi. Başkan Şengün’ün "Ağabeyinizin arkadaşlarından tanıdığınız var mı?" sorusuna ise Arslan, "Hayır tanıdığım yok. Bir mesajda ’Tarkan işinize yarar mı? demişti. Onu şarkıcı Tarkan zannetmiştim. Olaydan sonra böyle bir isimde arkadaşı olduğunu öğrendim" cevabını verdi.
"AĞABEYİME GÖRE BEN GÜNAHSIZDIM"
"Mesajların dini içerikli olup olmadığı ve kardeşlerinin olaydan önceki gece kıldığı iddia edilen dön namazıyla ilgili bilgisi olup olmadığı" yönündeki soruya ise Elif Arslan, "Mesajlar dini içerikli değildi. Ağabeyime göre ben günahsızdım. O yüzden bana mesajlarda bu tür sorular soruyor ve ne yapacağına ona göre karar veriyor diye düşünüyordum. Namaz konusunda ise bir bilgim yok. Bana kılmamı söylemedi. Ablalarım konuyu biliyor" şeklinde konuştu. Kullandığı telefonun nerede olduğu sorusuna ise Arslan, "Çöpe attım. Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi.
SİM KART MUAMMASI
Ardından Elif Arslan’a Savcı Mehmet Ali Pekgüzel sorularını yöneltti. Savcı Pekgüzel, Arslan’ın kullandığı sim kart ile ilgili bazı teknik detayları anlattı. Savcı Pekgüzel, "Turkcell firmasına yazılan yazıya gelen cevapta bu sim kart 28 ayrı telefon makinasında kullanılmış. Ayrıca bu telefon makinalarında 350 sim kart kullanılmış. Bu sim kartlardan bazılarını dosyamız sanıklarından bazılarının kullandığını tesbit ettik. Bunun üzerine tekrar sorduk ve bu kez de 204 sim kartın bu cihazlarda kullanıldığı bilgisini verdiler." dedi.
Savcı Pekgüzel, daha sonra da HTS raporlarında sık mesaj ve telefon trafiği yaşadığı telefon numaralarının sorulduğu Elif Arslan, bu numaraların arkadaşlarına ait olduğunu söyledi.
kaynak:http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1292751&Date=23.09.2010&Kategori=turkiye&b=Onu%20sarkici%20Tarkan%20zannetmistim