özlemmis
12-08-10, 11:12
Gerçekleri görmek için gözler, düşünmek veya çok hızlı yaşamak yetmiyor.
Bazen iki gün de olsa... Emniyet müdürlüğünde polisler ile birlikte yaşamak gerekiyor. Çünkü orada insan kendisi ve Yaradan ile baş başa kalıyor. Popstar Tarkan uyuşturucu iddiası ile gözetim altına girdikten sonra bambaşka insan oldu. Bu inanılmaz değişim başka neye bağlanır? Demek ki Tarkan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde kim bilir neler düşündü? Hayatının muhasebesini çok iyi yaptı. Çevresindeki ayakları yere değmeyen, uçuk kaçıkların değil, büyük çoğunluğun yani Türk insanının sözünü dinlemeye başladı. İnsanlara yaklaşımı, çalışma yöntemi, ileriye bakışı, duruşu hatta gülüşü bile değişti. Şimdi 'adam gibi adam' oldu.
Eski Tarkan, Atatürk Havalimanı'nda 40 yıldır görev yapan emektar gazeteci arkadaşımız Yalçın Özmen'i hastanede ziyaret eder miydi? Bu yaz sıcağında Bodrum'a kadar gidip Müzeyyen Senar ablasının elini öper miydi? Ödül almaya gelmezdi. İşte Amerikalı rapçı, İngiliz rockçıya özenerek bu kadar olunuyor.
Oysa Tarkan'ın damarında Karadeniz kanı dolaşıyor. Çocukluğunda ve gençliğinin ilk yıllarında her zorluğu yaşamış biri. Giderek burnu uzuyor, alnı ortaya çıkıyor, gözler, bakışlar tipik 'Temel veya Dursun' oluyor.
'Son aylardaki değişim inanılmaz' dedim. Evet doğru. Önce Türkiye için geçerli olan yapımevi ile anlaştı. Doğan Müzik yani DMC onun için ideal firma. Arkasında pek çok gazete ve TV var. O günden beri Tarkan hakkında kötü haber çıkıyor mu? Sıkıysa bir açığını yazsınlar. Albüm çıkarken seferber oldular. Aynı gün üç farklı sayfada haberini yaptılar. Ki bu çok normal. Daha önce bu filmi pek çok yerde gördük. Yapımevini değiştirirken müzik beynini de değiştirdi. Teknolojinin ve bilgisayarların esiri olup, duygularını tamamen yitirmiş Batı toplumu yerine kendi halkının müzik zevkini ön plana getirdi. O unutulmaz ilk albümleri gibi olmasa da, kulağımıza tanıdık hoş bestelerin yer aldığı bir albüm çıkardı. Bir haftada 250 bin adet satılması bunu gösteriyor. Müthiş başarı. Demek Tarkan hâlâ Türk halkının (7'den 77'ye) sevgilisi.
Bence en önemli değişikliği halkın yanına gitmesi. Eskiden bu festival konserlerini kabul etmezdi veya öyle para istenirdi ki kimse veremezdi. Şimdi ücretini çok makul ölçüye indirdi. Kastamonu'da kafasına sarımsak takmış halde şarkı söyleyen Tarkan'ı görünce çok mutlu oldum. Hele on gün sonra Rize yaylalarında bir pop starı görmek... Tarkan 60 kişilik ekibi, 5 TIR dolusu malzemesi ile Rize'nin yaylalarına gitmiş. Sahne kurdurmuş ve o bilinen şarkılarını 15 bin hemşehrisi ile birlikte söylüyor. Sanki tüm Karadeniz'in en güzel kızları orada toplanmış. Rus kızlarına meraklı Temel'ler o konserde çağdaş Karadeniz insanını görüp utanmıştır. Konser görüntülerini TV'de izlediğim zaman çok üzüldüm. Neden orada değilim, neden bu konserde fotoğraf çekemedim diye...
Sonuç... Başlıkta söylediğim gibi. İşte bu Tarkan. Özüne döndü, yetti gayrı... Zaten sesi, yorumu ve fiziği çağdaş. Kimseye benzemesine, özenmesine gerek yok. Kendi kıymetini bilsin yeter...
bugün/aykut ışıklar
Bazen iki gün de olsa... Emniyet müdürlüğünde polisler ile birlikte yaşamak gerekiyor. Çünkü orada insan kendisi ve Yaradan ile baş başa kalıyor. Popstar Tarkan uyuşturucu iddiası ile gözetim altına girdikten sonra bambaşka insan oldu. Bu inanılmaz değişim başka neye bağlanır? Demek ki Tarkan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde kim bilir neler düşündü? Hayatının muhasebesini çok iyi yaptı. Çevresindeki ayakları yere değmeyen, uçuk kaçıkların değil, büyük çoğunluğun yani Türk insanının sözünü dinlemeye başladı. İnsanlara yaklaşımı, çalışma yöntemi, ileriye bakışı, duruşu hatta gülüşü bile değişti. Şimdi 'adam gibi adam' oldu.
Eski Tarkan, Atatürk Havalimanı'nda 40 yıldır görev yapan emektar gazeteci arkadaşımız Yalçın Özmen'i hastanede ziyaret eder miydi? Bu yaz sıcağında Bodrum'a kadar gidip Müzeyyen Senar ablasının elini öper miydi? Ödül almaya gelmezdi. İşte Amerikalı rapçı, İngiliz rockçıya özenerek bu kadar olunuyor.
Oysa Tarkan'ın damarında Karadeniz kanı dolaşıyor. Çocukluğunda ve gençliğinin ilk yıllarında her zorluğu yaşamış biri. Giderek burnu uzuyor, alnı ortaya çıkıyor, gözler, bakışlar tipik 'Temel veya Dursun' oluyor.
'Son aylardaki değişim inanılmaz' dedim. Evet doğru. Önce Türkiye için geçerli olan yapımevi ile anlaştı. Doğan Müzik yani DMC onun için ideal firma. Arkasında pek çok gazete ve TV var. O günden beri Tarkan hakkında kötü haber çıkıyor mu? Sıkıysa bir açığını yazsınlar. Albüm çıkarken seferber oldular. Aynı gün üç farklı sayfada haberini yaptılar. Ki bu çok normal. Daha önce bu filmi pek çok yerde gördük. Yapımevini değiştirirken müzik beynini de değiştirdi. Teknolojinin ve bilgisayarların esiri olup, duygularını tamamen yitirmiş Batı toplumu yerine kendi halkının müzik zevkini ön plana getirdi. O unutulmaz ilk albümleri gibi olmasa da, kulağımıza tanıdık hoş bestelerin yer aldığı bir albüm çıkardı. Bir haftada 250 bin adet satılması bunu gösteriyor. Müthiş başarı. Demek Tarkan hâlâ Türk halkının (7'den 77'ye) sevgilisi.
Bence en önemli değişikliği halkın yanına gitmesi. Eskiden bu festival konserlerini kabul etmezdi veya öyle para istenirdi ki kimse veremezdi. Şimdi ücretini çok makul ölçüye indirdi. Kastamonu'da kafasına sarımsak takmış halde şarkı söyleyen Tarkan'ı görünce çok mutlu oldum. Hele on gün sonra Rize yaylalarında bir pop starı görmek... Tarkan 60 kişilik ekibi, 5 TIR dolusu malzemesi ile Rize'nin yaylalarına gitmiş. Sahne kurdurmuş ve o bilinen şarkılarını 15 bin hemşehrisi ile birlikte söylüyor. Sanki tüm Karadeniz'in en güzel kızları orada toplanmış. Rus kızlarına meraklı Temel'ler o konserde çağdaş Karadeniz insanını görüp utanmıştır. Konser görüntülerini TV'de izlediğim zaman çok üzüldüm. Neden orada değilim, neden bu konserde fotoğraf çekemedim diye...
Sonuç... Başlıkta söylediğim gibi. İşte bu Tarkan. Özüne döndü, yetti gayrı... Zaten sesi, yorumu ve fiziği çağdaş. Kimseye benzemesine, özenmesine gerek yok. Kendi kıymetini bilsin yeter...
bugün/aykut ışıklar