Nzl
28-06-06, 09:07
Babam döverdi
Tarkan, özelini Takvim'e anlattı: Babam sevgisini hep saklardı. Şiddet de gördük.
"Yıllarca öfkeliydim babama. Sanki sevgi dilenirdik. Bir öp, okşa... Ama çok da delikanlı adamdı. Gitti bir gün. Öyle apansız, yüzüstü bırakıp. Bir de yalnız öldü, ona çok üzülüyorum..."
***
Mega izler mega sözler
Tarkan, konser için gittiği Rusya'da İlke Gürman'a hatıra defterinin bilinmeyen sayfalarını açtı: Babam yeri geldi dövdü. Anne karnında ölümden döndüm. Zor büyüdük.
Tarkan ile konser için gittiği Rusya'da buluştuk. Her zamanki gibi yine güler yüzlü, mütevazı ve pozitifti. Megastar; doğumundan babasına, hatta gelecekte doğacak çocuğuna kadar hakkında merak edilenleri anlattı.
* Şu anda arkamızda Ruslar'dan oluşan bir hayran ordusu var. Rus medyası da peşinizde. Evet... Ellerinde makineler.
* Burada bir Alman dergisinden röportaja geldiler, belgeselinizi hazırlıyorlar değil mi? Almanya'dan geldiler evet. Bir gençlik dergisi. Oradayken de yaptık röportajlar, şimdi de Rusya'da yapmak istediler, "Gelin" dedim.
* Yalnız Ruslar'ın size teşekkür etmesi lazım. Çünkü bu konser ile Rusya'nın tanıtımını yaptınız. Vallahi, eee Türkiye'nin de yapıyoruz, değerini bilen var mı? Var, var... Yok şimdi kalp kırarım böyle söylersem. Çok değerini bilen de var bilmeyen de.
* Bu sene Türkiye'de pek çok festivale katılacaksınız. Evet. Karadeniz Ereğlisi.
* Rize var, kendi memleketiniz. Evet, Rize... Geliyorum memleketim. Bana çok sitem ediyorlar "Tarkan bizi unuttu" diye, ama öyle bir şey yok. Ben oraya aitim.
* Peki orada Karadeniz türküsü söyleyecek misiniz? Öyle bir şey yoktu.
* Horon biliyor musunuz? Daha yeni yeni şöhret olurken, Rize'ye babamın kabrini ziyarete gitmiştim. Sonra yaylaya çıktık ve horon teptim.
* Babanızın görmesini ister miydiniz şu anki konumuzu? Çok isterdim. En başlarını gördü. Açıkhava'da bir konser vardı; onu izledi. Çok gururlu, onurlu bir adamdı. Gitti en arkadan izledi. Kimse görmedi onu. Sevmezdi öyle öne çıkmayı. Ondan sonra terk etti buraları. Belki de görüyordur.
* Rize'deki konserde görecektir. Orada bir tuhaf oluyorum. Belki de o yüzden mi gitmedim acaba bir daha. Çok tuhaf oldum, nasıl anlatılır bilmiyorum da. Sahnedeyken onu hissettim. Sanki dağlardan bir sesler duydum, bana mı öyle geldi bilmiyorum. Tuhaftı... Gittim Rize'ye ben, konser için gitmedim. Yoksa Rize'ye çok sık gittim. Nerelere daldık böyle?
* Babanızla geçirdiğiniz o günler daha mı farklı olsun isterdiniz? Farklı olmasını isterdim. Bir kere çok erken öldü. 49 yaşındaydı, çok genç öldü. Hayat daha yeni başlayacaktı onun için. Onca sene çalıştı, Almanya'da ailece herkes çok çalıştı. Tam rahata erecekti, olmadı. Hastaydı bir de. Gitti. Öyle apansız, yüzüstü bırakıp. Bir de yalnız öldü, ona çok üzülüyorum. İstanbul'daydık; O "Gidiyorum" dedi. "Nereye" dedim. "Köye" dedi. Güldük, dalga geçtik. "Beni annemin yanına gömün" dedi bir de. 1 ay sonra öldü.
* Sıcak değil miydi sizlere karşı? Zor zamanlar geçirdik çocukluğumuzda. Almanya'da gurbetçi aile, 6 çocuk, çok mücadele ettiler. Yaşam mücadelesi. Ama çok hır gür oldu, çok kavgalar oldu.
* "Çok şımarmayın" diye mi öyle davranıyordu acaba? Bilmiyorum ki? Duygusal bir adamdı, ama belli edemiyordu. Bilemiyorum ki, enteresan. Bugün olsa sorardım bunları hep, soramıyorum. O yüzden ben bir süre kızgındım ona, gittikten sonra. Yıllarca öfkeliydim. Öfkem yeni yeni diniyor. Neler anlattırıyorsun bana İlke... Sen olmasan kimseye de anlatamam bunları, yani medyadan.
Mucize doğum
Mucize eseri doğmuşsunuz. Öyleymiş gerçekten, annem bana 2-3 aylık hamileyken bir trafik kazası geçirmiş, bayağı araba taklalar atmış. Annem arabanın arkasında oturuyormuş ve ön camdan fırlamış. Zaten kafasında platin vardır. Komadaymış, ben de karnındayım ve mücadele ediyoruz beraber. Hayata sımsıkı sarılmışım. O da öyle. Ama tuhaf, hastanedeki bütün doktorlar aralarında imza toplayıp "Bu çocuk aldırılmalı" diye annemi ikna etmeye çalışmışlar. Ve annem o gece bir rüya görüyor hastanede, babam da aynı rüyayı görüyor. Bana bunu böyle anlattılar ve "Dokunmayın o çocuğa" diyorlar.
Baba dayağı
Babanız sizi döver miydi? Annemle aralarında olurdu problemler. Evet, şiddet de gördük yeri geldiğinde. Ama çok delikanlı bir adamdı. Çok dürüsttü, örnek aldığım çok huyu vardı. İçi dışı birdi, ama sevincini dile getirmezdi. O yüzden böyle sanki sevgi dilenirdik. Bir öp, okşa, bir hissettir, ama soğuk değildi. Sabah bir uyanırız, mıhlama yapmış, kahvaltı hazırlamış. Öyle şeyler de yapardı.
http://www.takvim.com.tr/gnc101.html
Tarkan, özelini Takvim'e anlattı: Babam sevgisini hep saklardı. Şiddet de gördük.
"Yıllarca öfkeliydim babama. Sanki sevgi dilenirdik. Bir öp, okşa... Ama çok da delikanlı adamdı. Gitti bir gün. Öyle apansız, yüzüstü bırakıp. Bir de yalnız öldü, ona çok üzülüyorum..."
***
Mega izler mega sözler
Tarkan, konser için gittiği Rusya'da İlke Gürman'a hatıra defterinin bilinmeyen sayfalarını açtı: Babam yeri geldi dövdü. Anne karnında ölümden döndüm. Zor büyüdük.
Tarkan ile konser için gittiği Rusya'da buluştuk. Her zamanki gibi yine güler yüzlü, mütevazı ve pozitifti. Megastar; doğumundan babasına, hatta gelecekte doğacak çocuğuna kadar hakkında merak edilenleri anlattı.
* Şu anda arkamızda Ruslar'dan oluşan bir hayran ordusu var. Rus medyası da peşinizde. Evet... Ellerinde makineler.
* Burada bir Alman dergisinden röportaja geldiler, belgeselinizi hazırlıyorlar değil mi? Almanya'dan geldiler evet. Bir gençlik dergisi. Oradayken de yaptık röportajlar, şimdi de Rusya'da yapmak istediler, "Gelin" dedim.
* Yalnız Ruslar'ın size teşekkür etmesi lazım. Çünkü bu konser ile Rusya'nın tanıtımını yaptınız. Vallahi, eee Türkiye'nin de yapıyoruz, değerini bilen var mı? Var, var... Yok şimdi kalp kırarım böyle söylersem. Çok değerini bilen de var bilmeyen de.
* Bu sene Türkiye'de pek çok festivale katılacaksınız. Evet. Karadeniz Ereğlisi.
* Rize var, kendi memleketiniz. Evet, Rize... Geliyorum memleketim. Bana çok sitem ediyorlar "Tarkan bizi unuttu" diye, ama öyle bir şey yok. Ben oraya aitim.
* Peki orada Karadeniz türküsü söyleyecek misiniz? Öyle bir şey yoktu.
* Horon biliyor musunuz? Daha yeni yeni şöhret olurken, Rize'ye babamın kabrini ziyarete gitmiştim. Sonra yaylaya çıktık ve horon teptim.
* Babanızın görmesini ister miydiniz şu anki konumuzu? Çok isterdim. En başlarını gördü. Açıkhava'da bir konser vardı; onu izledi. Çok gururlu, onurlu bir adamdı. Gitti en arkadan izledi. Kimse görmedi onu. Sevmezdi öyle öne çıkmayı. Ondan sonra terk etti buraları. Belki de görüyordur.
* Rize'deki konserde görecektir. Orada bir tuhaf oluyorum. Belki de o yüzden mi gitmedim acaba bir daha. Çok tuhaf oldum, nasıl anlatılır bilmiyorum da. Sahnedeyken onu hissettim. Sanki dağlardan bir sesler duydum, bana mı öyle geldi bilmiyorum. Tuhaftı... Gittim Rize'ye ben, konser için gitmedim. Yoksa Rize'ye çok sık gittim. Nerelere daldık böyle?
* Babanızla geçirdiğiniz o günler daha mı farklı olsun isterdiniz? Farklı olmasını isterdim. Bir kere çok erken öldü. 49 yaşındaydı, çok genç öldü. Hayat daha yeni başlayacaktı onun için. Onca sene çalıştı, Almanya'da ailece herkes çok çalıştı. Tam rahata erecekti, olmadı. Hastaydı bir de. Gitti. Öyle apansız, yüzüstü bırakıp. Bir de yalnız öldü, ona çok üzülüyorum. İstanbul'daydık; O "Gidiyorum" dedi. "Nereye" dedim. "Köye" dedi. Güldük, dalga geçtik. "Beni annemin yanına gömün" dedi bir de. 1 ay sonra öldü.
* Sıcak değil miydi sizlere karşı? Zor zamanlar geçirdik çocukluğumuzda. Almanya'da gurbetçi aile, 6 çocuk, çok mücadele ettiler. Yaşam mücadelesi. Ama çok hır gür oldu, çok kavgalar oldu.
* "Çok şımarmayın" diye mi öyle davranıyordu acaba? Bilmiyorum ki? Duygusal bir adamdı, ama belli edemiyordu. Bilemiyorum ki, enteresan. Bugün olsa sorardım bunları hep, soramıyorum. O yüzden ben bir süre kızgındım ona, gittikten sonra. Yıllarca öfkeliydim. Öfkem yeni yeni diniyor. Neler anlattırıyorsun bana İlke... Sen olmasan kimseye de anlatamam bunları, yani medyadan.
Mucize doğum
Mucize eseri doğmuşsunuz. Öyleymiş gerçekten, annem bana 2-3 aylık hamileyken bir trafik kazası geçirmiş, bayağı araba taklalar atmış. Annem arabanın arkasında oturuyormuş ve ön camdan fırlamış. Zaten kafasında platin vardır. Komadaymış, ben de karnındayım ve mücadele ediyoruz beraber. Hayata sımsıkı sarılmışım. O da öyle. Ama tuhaf, hastanedeki bütün doktorlar aralarında imza toplayıp "Bu çocuk aldırılmalı" diye annemi ikna etmeye çalışmışlar. Ve annem o gece bir rüya görüyor hastanede, babam da aynı rüyayı görüyor. Bana bunu böyle anlattılar ve "Dokunmayın o çocuğa" diyorlar.
Baba dayağı
Babanız sizi döver miydi? Annemle aralarında olurdu problemler. Evet, şiddet de gördük yeri geldiğinde. Ama çok delikanlı bir adamdı. Çok dürüsttü, örnek aldığım çok huyu vardı. İçi dışı birdi, ama sevincini dile getirmezdi. O yüzden böyle sanki sevgi dilenirdik. Bir öp, okşa, bir hissettir, ama soğuk değildi. Sabah bir uyanırız, mıhlama yapmış, kahvaltı hazırlamış. Öyle şeyler de yapardı.
http://www.takvim.com.tr/gnc101.html