Orijinalini görmek için tıklayınız : twilight
Boş Ev...
Gittiğinde acıtmadın mı yeterince?
Hatıralar havada uçuşuyorken...
Kanatmadın mı kalbimi kırdığında,
Tenim teninle sevişiyorken...
Bırakıp gittin öylece,
Bu ev daha da boş kaldı!
Bak kalbim artık bende değil,
O'nu da eller aldı!
Gittiğin için üzgün değilim, aslında teşekkür etmem gerekir,
Belli bir yerden sonra, kırılıp dökülmeye, güç kalmıyor inan...
Bittiği için pişman değilim, sayende gördüm, acıtır, kanatır,
Sarmak daha çok yara açar kalpte, aman, aman, aman...
Mutluluk!
Aşk bu...
Yorar, sıkar elbette...
Üzer, süzer de...
Biçare!
Yaş bu...
Akar, kurur gözde,
Demlenir, vurur sözde...
Bir tane!
Taş bu...
Çarpar, durur ayağına,
Meydan okur gururuna...
Yine de!
Mutlusundur aslında....
Mutluluk oynuyorsundur belki...
Sen güldüğün zaman,
Arkandan ağlayanlar olmuyor mu sanki?
24 Vaat!
Erken kalktım bu gün...
Sabah ezanlar okunmadan,
Akşam tam bitmeden!
Saate baktım, öldüm,
Aşkı çoktan geçmiş vakit...
Ayrılığa gelmiş adım adım,
Serpsem de suyu yüzüme,
Bir türlü uyanamadım!
Zaten çoktan bitmişiz,
İki kelime yetersiz...
Seni seviyorum,
Ya da öyle bir şeyler...
Tatlı kahvem bile keyifsiz,
Bir kaşık daha şeker attım, bu gün!
Ayrılığı hafifletsin diye, nereden bilebilirdim ki,
Gelmiş bizim hatuna yine hey heyler!
Şeytan da diyor ki tam bu gün...
Resim, mektup, ne varsa at!
Geçmesin isterse günler,
İlerlemesin hiç saat!
Bizim dilimiz yetersiz anlaşmaya,
Ben acıt diyorum, sen anlıyorsun 'kanat!'...
Senin ki ödülsüz yarışmada,
Oskar alabilecek bir sanat!
Bu ne rahat, ah bu ne rahat!
Seviyoruz derken kaybettik sağlık, sıhhat!
Nerede şefkat, sen hep kır at...
Senin ki, on dakikalık zaman biriminde 24 vaat!
Gidebildiğin Yere Kadar...
Can damarı koptu bu gün ta derinden...
Kan kırmızı aktı bütün aşklarım!
Bir demet karanfilin içinde ki tek bir gül gibi,
Gözüme battın, elime battın,
Canımı yaktın, kanattın!
Gidebildiğin yere kadar git...
Aramaktan, bulmaktan sıkıldım!
Kaybolduğunda peşinden koşmaktan...
Canın sıkıldıysa gidersin,
Bana anca iyi şanslar dilemek düşer!
Sen de Seviyorsun!
Bir pazartesi günü, açtım perdemi,
Güneş çıktı, beni de yaktı!
Aşk gel der gibiydi,
Bir şeyler olacağı belliydi...
Yola çıkar çıkmaz, O karşıma çıktı!
Güzel sözleri, renkli gözleri...
Bir şeyler beni benden aldı!
Gerçekten çok hoş, çok güzel biriydi,
Bir tarafı nazik, vücudu ise diriydi!
Ama ''sevmiyorum'' dedi, hayallerimi yıktı!
İtiraf etsen... Ne güzel olur oysa!
Biliyorum, biliyorum, sen de seviyorsun!
Her sevmiyorum gerçek olsa,
Bitiyorum, bitiyorum, sen de biliyorsun!
Ben karar veremedim seviyor musun? Sevmiyor musun?
Seviyorsan kalıyorum...
Sevmiyorsan gidiyorsun...
~Charlene~
05-05-13, 00:01
Very very beautiful, you are a talent Evrim!))))):29:
Very very beautiful, you are a talent Evrim!))))):29:
Thank youuu ! :) Our languages are so diffrent... But we have good friendship!
Thanx again Charlenee.... :)))
Ver Elini!
Beni acıtmaz sevmen delice...
Hatta senin düşündüğünden bile iyice!
Karar senin, sen bilirsin, severken...
Ama iyi düşün son kez, kendini de, beni de!
Son bir şansı yok mu bu aşkın?
Allah'a inan, aşka kan, bana güven...
Savaşmak istiyorsan, beraber savaşalım,
Dişe diş, kana kan, tene ten!
Gel yanıma, ver elini...
Sar bedenimi, duy sesimi!
Yazılsın şarkılar yeniden,
Sadece ikimiz için!
Damar ol kanıma, sar bedenimi,
Düş görünce, yaşa gerçeğimi...
Kazılsın hafızalara geliver,
Geçmiş yada geleceğimiz için!
Yollar...
Katlanır mıydım gerçekten sevmeseydim seni,
Bunca acıya, bunca hüzne, bunca kedere senle?
Davranır mıydım gerçekten sana böylesine, aşık gibi,
Durup düşün, biraz taşın, ama gitme böyle!
Haram olur o yollar sana,
Ben kal dersem, sen gidersen...
Yaram kanar taşar dolar kalpten,
Ama acıtmaz, senin gittiğin kadar!
Yalan olur aşkla bakan gözler sana,
Ben severken, sen sevmezsen...
Kalan kalır, giden gider, birisi gitmesi gerekiyorsa,
Sen kal, ben giderim, senin gideceğin yere kadar!
Eli İşte... Gözü oynaşta!
Duydum dinledim, hikayeni... İnandım mı sözüne?
Kılık - kıyafet önemsiz, kifayetsiz! Ben bakarım gözüne!
Eli işte... Gözü oynaşta... Kimse söz yetiştiremez diline...
Yalan dolana gelince de kimse su dökemez eline!
Çocuk mu kandırıyorsun? Mantığın almıyor mu?
Büyüdük artık biz... Haddini aşıyorsun...
Fikrimi caydırıyorsun... Bir de plağın hep aynı çalmıyor mu?
Bir ters, hep düz... Bardaktan su gibi taşıyorsun!
Aşk dediğin oyun değil,
Oyuncak çağını çoktan geçtik!
Zaten aşk ikimize göre değil,
İkimiz de kendimize bir yol seçtik!
Şimdi eskileri kurcalama,
Denedik, olmadı, her deneyişte tükettik!
Ben ileri aldığımda geri alma,
Saattik, durakladık, her ilerleyişte, tık ettik!
1001 RENK!
Gözleri ne güzel, su gibi masmavi!
Aşık olmayı gel de sen gör yani...
Üzerinde şık paltosu, kahverengi!
Tut kendini aşık olma, tam kafa dengi!
Nasıl da utanınca, yanakları oluyor kırmızı,
Beyler benden söylemesi, o istiyor yardımımızı!
Saçları da boyatmış, tam sevdiğim kızıl,
Hiç utanman yok mu ki, tam kalbime yazıl!
Sürme de çekmiş tam koyu yeşil,
Bu kızın yok, ne benzeri ne eşi!
Çizmeler gibi çanta da mor,
Görür görmez kalbimden vuruyor!
Eyvah Eyvah!
Senden başkasına aşık olamayacağım galiba...
Dedim kendi kendime, eyvah! Eyvah!
Bir görüşte aşık olmaya inanmazdım ama,
Şimdi bir görüştü sırılsıklam kaldım bir başıma!
Şaka yapıyorlarmış onlar,
Yalan söylüyorlarmış eşler - dostlar!
Bir görüşte aşk varmış, şimdi anladım....
İnansın artık, yok sananlar!
Eyvah... Eyvah...
Bir görüşte aşık oluyorum...
Bende bu bedende aşkı soluyorum!
Her gördüğümde daha bir neşe doluyorum...
Galiba ben de, ben de onu seviyorum!
Eyvah... Eyvah...
Nazar mı değdi bana acaba?
Eğer büyü yaptılarsa, bakarız icaba!
Ben böyle değildim bir kaç güne ama,
Yaya daha yürümeden, köprüleri geçti araba!
KARIŞTIRDIM!
Sen ve ben aynı mevsimde dökülen,
Farklı ağaç yaprakları, habersiz birbirinden...
Ben karıştırdım işin gerçeğini, neydi halimiz, ne olduk?
Sormaya çekiniyorum, sevmek gelmiyor içimden!
Çok mu bir şey bekledim, sanki imkansızı istedim,
Senle birlikteyken ben, kanatsız bir melektim...
Sen kol kanat olmak yerine, kalbimi kanatmayı istedin,
Ama bil ki ben her kanayan yaramla, hep seni özledim!
Sen varsan gecem yok...
Tüm gecem gündüzüm, gündüz...
Sen yoksan günüm yok...
Tüm günüm gecem sensiz...
Hep yaşadım ben zaten,
Günümü, gecemi düzensiz!
Ne olur ki çıkagelsen, bu kapıdan giriversen,
Aramadan sormadan... İzinsiz!
...
O eski Sivri Dilli Twilight artık Romantik Prens... :))) :18: :28:
Ayıp Ettin!
Ben sevmiyorken, sevmemeni anlarım da...
Ben seviyorken, çekip gitmen niye?
Ben gülüyorken, gülmeni anlarım ama...
Ben ağlıyorken, gülme böyle!
Hani birlikte olacaktık ömür boyu?
Kıskanacaktı herkes bu deli aşkı?
Yarıda kalmasın, bitmesin böyle derken...
Aşkımız başka aşklara hediye kaldı!
Ben seviyorken gittin,
Beni uçuruma ittin...
Üzülme ama sevgilim,
Ayıp ettin!
Ben tutarken balıkları,
Denize attın çakılları...
Almadı onların da akılları,
Haram ettim!
Büşra ÇAĞLAR
17-05-13, 00:21
Evrim Karistirdim ve Ayip Ettin gercekten güzel olmus özellikle Ayip Ettin şuanki ruh halime ve soylemek istediklerime tercuman olmus. Çok begendim.
Dönmeyecekler!
Fırtınalar kopunca, güneş açsa ne fayda?
Bir tane kapkara bulut, dolaşıyor etrafında...
Ayrılık çok kötü bir şey, çok çektim hey gidi hey!
Bir gün gülemedim şu hayatta, vazgeçemediğim aşk nasıl bir şey?
Sanki bir adada binermiş gibi gemiye...
El sallar arkasından bütün aşıklar, sevgiliye!
Sanırlar ki dönecekler... Bir gün geri gelecekler...
Ama biliyorum ki O'nlar hiç bir zaman dönmeyecekler!
Bir el sallayış, Bir elveda...
Neler gördü geçirdi bu ada?
Gemiler kalkınca, köprüde bekleyen kalmayınca,
Yelken açıyorsun başka aşka!
Bir çığlık atış, Bir sevinç...
Aşkın içinde nefretle seviş!
Vazgeçip unutunca, gönülde yardan eser kalmayınca,
Diyor ki kalp, başka aşka alış!
Bir Yer Var!
Gitmemi istediğin bir yer var...
Akla uzak, kalbe yakın!
Bilmeni istediğim bir şey var...
Ben git desem de, gitme sakın!
Yolum uzun, karşıma çıkma!
Ben seni üzsem de benden bıkma!
Ellere kızıpta, bu aşkı yıkma...
Tek dileğim bu!
Aşka inat gelip, nankör olma!
Çiçeğimsin, bir ömür sakın solma!
Kendi aşk çiçeğini de papatya gibi yolma...
Dök her gün bir bardak su!
Neyim var ki?
İki gözüm ikide kaşım,
Benim bu güne kadar tek yoldaşım...
İhitiyacım yok yağmurun yağmasına,
Vardır elbet iki damla göz yaşım!
Kah güler,kah ağlarım,
Kimi gün düğün yapar,kimi gün karalar bağlarım...
İhtiyacım yok kimsenin sözlerine,
Kuş sütü eksik kalsın,bana yeter örümcek ağlarım!
Neyim var ki,ne eş arar,ne dost arar...
Para pul,sağlık gidince neye yarar?
Düşünmesinler beni,ölene kadar onlar...
Bir elimi tutacak bir elim daha var!
MEVSİMLERDEN BAHARSA...
Yaz geçmiş, güz bitmiş, kış yetmiş...
Yaş yetmiş, iş bitmiş...
Denmemiş!
Herkes farklı aşka akın etmiş!
Gül açmış, kuş uçmuş, güneş açmış...
Martı açmış, simit atmış...
Yenmemiş!
Aşkı olmayanlarınsa güneşi kaçmış!
Güneş vuruyormuş, benim yüzüme de,
Onu anladım, mevsim baharsa...
Biraz durgunmuşum, sanki denizde vurgunmuşum,
Eğer bahara daha çok varsa!
Bahar geliyormuş, ömür bitiyormuş yine de,
Aşkı tattım, ömür geçmeden...
Acaba bir kere daha aşık olur muyum, doğru aşkı bende bulur muyum?
Azrail onca insan arasından, beni seçmeden?
Yangın yeri...katmerlenen alevlerimi akıttığım sularda gün batıyor,
Sevdan yeni doğuyor, batılara inat...
Avuclarımda filizlendirdiğim dişi ruzgarları alkol nefesime kattım...
Tenimde açan ve kanımda süregelen mahşer yeri, öleyazdığım gecelerin köleliğinde düşünü bekliyor...
Yosma demlenmelerimle dikiliyorum karşında,
kuşandığım silah; buğday dökülen gülüşün...
Mürekkep izlerinden doğduğum gecede öldurdum, dogurdugum efsaneleri...
Müamma hazinelerimden yayılan kara büyüleri sildim teninden öpüşlerle,
Kendinden geçen şehvet zincirlerini...
Sıyırdım askılarını siyah ve Ege sularına, damlattım vahşi bakışlarını,
Kapalı göz kapaklarının altından...
Yalattırdım ruzgarlara dişi sağanaklarını...
Kalem tutmaz ellerimi paketleyip yolladım, sualtı mercan kızılı düşlerini yaz(ama)sınlar diye...
Göz pınarlarımdan kahve kokulu denizler akıyor...
Sahillerden çoğaltıp bırakıyorum içtiğim güzelligini...
Savruluyorum, yeşerik gencliginden...
Geceye esrarın, varlığıma tütün karışıyor...
Sana varan baharlarda, uyusuyorum...Kızılım şarabına karışıyor...
Alev alev güneş, varlığının akıtması...
Dar sokaklarda yukselen melisa kokusuna mühürlüsün...
Şehir ışıklarından yansıyan suretin bir derin hıçkırık, akrep yelkovan askında...
Soğuk duvarlardan ıslak çarşaflara uzanan gün dönümlerini sana adadım...
Mevsimim ol, güne doğ, geceye ak...
Kopuklenen denizimde, camgöbeği dalgalara koyuyorum adını,
Sokaklarıma döküyorum ruhunla baslayıp tenine varan alev atlarını...
Geceye varsa, 3.33...Bileklerimi sıksan, imzan dokulur, kana kana, kan kırmızı...
(Alıntı)
----------------------------------------------------------------------------------------------
Bu şiiri ben yazmadım evet ama her kim yazmışsa ellerine yüreğine sağlık...İçimi görüp de yazmış sanki...
Neyim var ki?
İki gözüm ikide kaşım,
Benim bu güne kadar tek yoldaşım...
İhitiyacım yok yağmurun yağmasına,
Vardır elbet iki damla göz yaşım!
Kah güler,kah ağlarım,
Kimi gün düğün yapar,kimi gün karalar bağlarım...
İhtiyacım yok kimsenin sözlerine,
Kuş sütü eksik kalsın,bana yeter örümcek ağlarım!
Neyim var ki,ne eş arar,ne dost arar...
Para pul,sağlık gidince neye yarar?
Düşünmesinler beni,ölene kadar onlar...
Bir elimi tutacak bir elim daha var!
---------------------------------------------
Yangın yeri...katmerlenen alevlerimi akıttığım sularda gün batıyor,
Sevdan yeni doğuyor, batılara inat...
Avuclarımda filizlendirdiğim dişi ruzgarları alkol nefesime kattım...
Tenimde açan ve kanımda süregelen mahşer yeri, öleyazdığım gecelerin köleliğinde düşünü bekliyor...
Yosma demlenmelerimle dikiliyorum karşında,
kuşandığım silah; buğday dökülen gülüşün...
Mürekkep izlerinden doğduğum gecede öldurdum, dogurdugum efsaneleri...
Müamma hazinelerimden yayılan kara büyüleri sildim teninden öpüşlerle,
Kendinden geçen şehvet zincirlerini...
Sıyırdım askılarını siyah ve Ege sularına, damlattım vahşi bakışlarını,
Kapalı göz kapaklarının altından...
Yalattırdım ruzgarlara dişi sağanaklarını...
Kalem tutmaz ellerimi paketleyip yolladım, sualtı mercan kızılı düşlerini yaz(ama)sınlar diye...
Göz pınarlarımdan kahve kokulu denizler akıyor...
Sahillerden çoğaltıp bırakıyorum içtiğim güzelligini...
Savruluyorum, yeşerik gencliginden...
Geceye esrarın, varlığıma tütün karışıyor...
Sana varan baharlarda, uyusuyorum...Kızılım şarabına karışıyor...
Alev alev güneş, varlığının akıtması...
Dar sokaklarda yukselen melisa kokusuna mühürlüsün...
Şehir ışıklarından yansıyan suretin bir derin hıçkırık, akrep yelkovan askında...
Soğuk duvarlardan ıslak çarşaflara uzanan gün dönümlerini sana adadım...
Mevsimim ol, güne doğ, geceye ak...
Kopuklenen denizimde, camgöbeği dalgalara koyuyorum adını,
Sokaklarıma döküyorum ruhunla baslayıp tenine varan alev atlarını...
Geceye varsa, 3.33...Bileklerimi sıksan, imzan dokulur, kana kana, kan kırmızı...
(Alıntı)
----------------------------------------------------------------------------------------------
Bu şiiri ben yazmadım evet ama her kim yazmışsa ellerine yüreğine sağlık...İçimi görüp de yazmış sanki...
Forumda sana ait olan şiirleri paylaşabilirsin. Başka yerlerde alıntı olanları paylaşamazsın. Forum kuralları'nı okuyun lütfen.
Kendi şiirin varsa da kendi konunu aç arkadaşım, forumda konu açmanın nasıl olduğu yardım bölümünde anlatılıyor...
Forumda sana ait olan şiirleri paylaşabilirsin. Başka yerlerde alıntı olanları paylaşamazsın. Forum kuralları'nı okuyun lütfen.
Kendi şiirin varsa da kendi konunu aç arkadaşım, forumda konu açmanın nasıl olduğu yardım bölümünde anlatılıyor...
Teşekkürl ederim bi ara unutmuştum...Ama hatırlatman iyi oldu...
MEVSİMLERDE SEN!
Bir gecede dört mevsim...
Sana yanmak, çiçek dalları,
Senle donmam, yaprak dökümü!
Dört mevsimi ben bir gecede tattım!
Bir sayı söyle dediler,
Bir dedim ben!
Yetmez kumarbazların, tavlaları,
Seviyor mu? Sevmiyor mu? Yalan papatya falları!
Bir dedim ben... Bir gün döner!
Bir ömür ben sevdim, o bir gün sever!
Severmiş ya o da beni!
Evlenirsek yaz severse, güzel bir yer Ege'den,
Kış severse, ya Uludağ... Ya Palandöken...
Ama yalanmış bu şiirler hep,
Papatya da saydım, seviyor, sevmiyor...
Anladım ki sevmiyor!
Ne gelen var... Ne giden!
Not: Şiiri yazıp adını bulamamıştım şiirin adını bulan Yeliz Zaimoğlu, kanka sağ ol :))
Derdimi Anlayan Varsa!
Ne kadar acım varsa, o kadar hüznüm çok,
Ne kadar göz yaşım varsa, o kadar mutluluğum yok!
Rüzgara anlattım derdimi,
Yağmur olup yağdı bütün gün!
Dedi,''Sana bir kaç damla yeter mi?
Tek sana ağlayamam ben bütün gün!''
Ne kadar yalnızlığım varsa,o kadar kalbimin kırıklığı çok,
O kadar sevdiğini söyleyen vardı ki,sapladılar bana ok!
Güneşe anlattım derdimi,
Beni dünya gördü yandı bütün gün!
Dedi,''Akşam oldu,mesai bitti,
Bu günde geçti ömrümden bir gün!''
Ne fırtınalar çıktı,dindiremedi acımı...
Derdimi anlayan varsa,silsin biraz gözyaşımı!
Ne meltemler esti,deniz olmadı yarama...
Bilmiyorlardı onlar,ben okyanuslarda boğulduğumu!
Bir el veren yok dedim,kendime yoluma devam ettim,
Bir baktım ki arkaya,meğer hiç bulamamışım,zannetmişim bulduğumu!
(Mutluluğu...)
Pişman Mıyım?
''- Aşk var mı gerçekten uzaklarda?
+ Nerede mesela,yıldızlarda mı?
- Yıldızların varlığına inanmam...
+ Neden? O parlayanlar ne peki?
- Dünyada ne kadar insan varsa o kadar da yıldız vardır.
+ Eee sonra?
- Ölünce de kayarlar. Bir şeyde daha kayarlar...
+ Neyde peki?
- Eğer iki aşık kavuşamazsa, yada kavuşup ayrılırsa batarlar!''
Seni sevmek hataymış!
Bunu anladım...
Eğer başkasıyla geçirseydim ömrümü,
Aşkı yakalardım!
Bir ömrü tükettim senle,
Hepitopu üç dört günde!
Eğer başkasıyla geçirseydim bir günümü,
Devamını sen düşün, hadi bakalım...
Sevdim ama bak ne hale geldim ben...
Gökyüzünde farklı yıldızlardık,kayıverdik aniden!
Denge uyduramadık dünyanın hızla dönüşüne,
Ve düştük yer yüzüne senle ben!
Bak yıldızlarda kayıyormuş,görüyor musun şimdi?
Nasılda yorulunca gözlerine birden uyku indi!
Pişman mıyım diye sorarsan bana,hayır asla...
O aptal adamın, gözyaşları artık dindi!
Gel
Bana kalbini göster ne olur
Sen değilsin bu sudaki aksin
Hadi gel kader değil bu
Hepimize öğretilmiş öfkeler
Ne olur teslim olmaz
Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler
Hadi gel
Aslını göster
Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni
Sahiplenme, senin değil bu dikenler
Sözlerin hançer
Yareler açar
Yareler gülüm
Sür gözlerinin namlusuna
Sür beni, aşktan olsun ölümüm
Aşkları da vururlar
Şarkıya şiir olur
Adanır sonsuz anısına
Kanayan sevdanın
Eyvah! Şiirler azalmış
Günümüz perişan
Yanıyor içimizdeki
Koskoca orman......
Gel
Bana kalbini göster ne olur
Sen değilsin bu sudaki aksin
Hadi gel kader değil bu
Hepimize öğretilmiş öfkeler
Ne olur teslim olmaz
Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler
Hadi gel
Aslını göster
Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni
Sahiplenme, senin değil bu dikenler
Sözlerin hançer
Yareler açar
Yareler gülüm
Sür gözlerinin namlusuna
Sür beni, aşktan olsun ölümüm
Aşkları da vururlar
Şarkıya şiir olur
Adanır sonsuz anısına
Kanayan sevdanın
Eyvah! Şiirler azalmış
Günümüz perişan
Yanıyor içimizdeki
Koskoca orman......
Bir ara adminlerimize söyleyim de konunun adı twilight değilde twilight&Efsane_1 olsun... Hatta 5 - 6 tane arkadaş daha gelir koro falan yaparız TRT'ye çıkarız takım elbiselerle, şarkı söyleriz... ''Üsküdar'a gideerikeeen'' diyercesine...
Yok benim sesim güzel degil ben katılmayayım...En iyisi siz söyleyin ben dinlerim sizi...bravo
RESİM!
Kırık bir çerçeve... Sen ve ben içinde...
Yan yanalar aslında... Ama biri birinden ötede!
Aşk çıkmazında,yol çaprazında,yaz poyrazında,
Herkes diyor ki, ''hani gül yarin nerede?''
Sana ihtiyacım varken,yoksun...
Her geçen gün benden uzağa gidiyorsun!
Aşka muhtacım şu saıralar ama biliyorsun,
Aşkta sen yoksan, benden uzak olsun!
Bu kırık çerçeve bir gün sağlam olmayacak mı?
İçi boş ya hani çerçevenin, bir gün dolmayacak mı?
Hani söz vermiştin, sonbahar da bile güller solmayacaktı,
Belki de güller kalır,sen gidince benim ömrüm solmayacak mı?
Beni Unutacaqsın
Gun Gelecek,
Adımı Unutmak Zorunda Kalacaksın
Puslu Gecenin Yorgun Sabahında.
Bir Kibrit Çakıp Yaşananlara,
Tek Tek Yakacasın Benli Hatıraları
Ömür Defterinin En Masum Gunahında...
Beni Unutacaqsın
Gun Gelecek,
Adımı Unutmak Zorunda Kalacaksın
Puslu Gecenin Yorgun Sabahında.
Bir Kibrit Çakıp Yaşananlara,
Tek Tek Yakacasın Benli Hatıraları
Ömür Defterinin En Masum Gunahında...
Arkadaşım bunu bana yapma ya lütfenn!!
Şiirler bölümüne gir + işareti var yukarıda bak Yeni konu aç yazıyor oraya nickname(isim)ini yaz yada ne istersen kendi şiirlerim yaz oraya istediğin kadar şiir yaz ama buraya yazma lütfeeen ya... anla biraz artık anla!!!
Arkadaşım bunu bana yapma ya lütfenn!!
Şiirler bölümüne gir + işareti var yukarıda bak Yeni konu aç yazıyor oraya nickname(isim)ini yaz yada ne istersen kendi şiirlerim yaz oraya istediğin kadar şiir yaz ama buraya yazma lütfeeen ya... anla biraz artık anla!!!
Ama bilirsin yapamıyorum...:19:
Ama bilirsin yapamıyorum...:19:
E o zaman hiç yazma daha iyi olur TWILIGHT senin üyeliğin olsa neyse derim artık sana devir edicem zaten forumla alakadar olamıyorum :)
E o zaman hiç yazma daha iyi olur TWILIGHT senin üyeliğin olsa neyse derim artık sana devir edicem zaten forumla alakadar olamıyorum :)
Aslında devr etmene hiç gerek yok bence...Eğer bu kadar çok istiyorsan ben giderim sen kalırsın...
Aslında devr etmene hiç gerek yok bence...Eğer bu kadar çok istiyorsan ben giderim sen kalırsın...
Yok hayır :))) Ben seni çok severim bilirsin şaka yapıyorum. Al sen yaz benimkine de ;))
Yok hayır :))) Ben seni çok severim bilirsin şaka yapıyorum. Al sen yaz benimkine de ;))
Tamam tamam, itiraz etmiyorum...Bu kadar çok istiyorsan eğer zaman bulursam bi imzamı atarım seninkine...
Freud 'un çok güzel bi deyimi var...Adam demiş ki, ''Mutsuzlugu tatmadan, hep mutlu olmak istersin insan...Oysa nelerin seni mutsuz ettigini bilmeden, nelerle mutlu olacagını bilemezsin...''
Çok güzel bi şiir aslında ama, ben neye şaşıyorum biliyor musun?...Bu kadar güzel, anlamlı, ihtiras dolu şiirler yazan birisinin kalbi neden boş onu çözemedim yani...
Son Söz!
Biliyorum eskisi gibi olabiliriz tekrar,
Sen istesen de istemesen de...
Biliyorum herkes kıskanabilir bizi eskisi kadar,
Sen bilirsin böyle olacak, biliyorum ben de!
Aşk adını anabildiğin kadar,
Acıtır canımızı bir yere kadar!
Evet acıdır, e biraz da acıtır,
Adı üstünde aşk yakar...
Aşk adını anabilidiğin kadar var,
Sen yoksan aşk neye yarar?
Evet tadıdır, tadını tuzunu bozar,
Sarhoş etkisi yapar!
Geliyor musun benimle,
Gidiyor musun geriye?
Seviyor musun bari söyle!
Son sözün bu mu?
Biliyor musun kalbimde,
Bir senin adın var hem de,
Duracak hala son gününde!
Son sözün bu mu?
Seviyor musun bari söyle...
Gidiyor musun yani böyle!
Gidiyorsan da git durma ama,
Son sözün bu mu?
Bana son sözünü söyle!
Var ya, ben şu gönül işlerini pek bilmem ama sen qaliba cidden aşıksın yani...:10:...Peki şu şanslı bayan kim acaba merak ettim yani...:17:
:18: :28: kankalar(yeliz,muhammet,büşra koşun koşun) efsane_1 ne dedi :D :D hangi BAYAN'a aşıksın dedi :18:
E neoldu, nediye deli gibi gülüyorsun?...Mesela ben Tarkana aşığım...Eeee, burda gülünücek ne var ki...
Of, of, of... Bu fena ağlatacak... En duygusuz adamı bile ağlatır bu şarkım... :)))
BENİ HATIRLA/BENİ UNUTMA
Ben seni severim bilirsin,
Senden çok hiç acıtmadan!
Bilirim ki sen de beni seversin,
İstediğini söyle yüzüme,acımadan!
Hani güneş doğarken,
İçinde bir hüzün doğarken...
Hayatında yeni bir ''O'' varken,
Beni hatırla!
Ben seni sevdim bilirsin,
Senden başka bir sen çıkmadan!
Biliyorum ki aslında beni hiç sevmedin,
Yüzüme karşı gerçekleri söyle,bıkmadan!
Gecenin karanlığında,sabahın ayazında,
Kah aşkın dağ yamacında,kah ayrılığın ovasında...
Yeter ki,kalbinin ''aşk'' yuvasında,
Beni unutma!
Doktor...
Bensizlik nüksedince,
Başkasını bul, demişsin,
Senden başkası, senin gibisi var mı?
Sensizlik çökünce,
Denediğimi çok iyi bilmişsin,
Ama bulamadım senin gibisi, zarar mı, kar mı?
İçimde anlayamadığım sancılar var,
Başım dönüyor, yıkalacağım geliyor bir kenara!
Yirmisinde kapıldığım çıkmaz aşklar,
Karşıma geçip, yetmişli yaşlarda, bana hesap sormasın da!
Sen ilacımdın, bana sen lazımdın,
Sen doktor olup, bana başka ilaç yazdın!
Ben ilacı aldım, bir kenarda uykuya daldım,
Ama iyileşemedim doktor!
Sen karamsardın, belki bir yoktun, bir vardın,
Sen tamamlardın, ne eksik ne de tam da tamdın!
Ben vardım sen ordaydın, sen ''Olmaz'' dedin, sıfır kaldım!
Hayatla bir kere bile güreşemedim doktor!
Yine mağlubiyet...
Yine mahrumiyet...
Yine sen kazandın ey doktor!
Bu ne kabiliyet?
HERKES AYRI!
Aslında herkes herkesle aynı olduğunu düşünür kendini,
Bulur bir bahane içine hapseder herşeyi...
''İnsanız'' der susar, hiç harcatmaz ama kendini,
Bir laf söylersin, bin laf duyarsın, öyle, değil mi?
Kimi yaz ister, kimi kış ister,
Kimi güneş görünce, denize kaçar,
Kimi yağmuru görünce, sobayı açar!
Herkes aynı değil aslında herkes ayrı!
Aslında ben de farklı değilim hiç kimseden diye düşünür durur,
Ama birisi laf söylese kendini başka şehirlere, yollara vurur!
Kimi zaman çok yalnız insan oğlu diye düşünür durur,
Bazen çok adam gibi adam olunur, bazende eksik olmaz ''gurur''...
Kimi para ister, kimi aşk ister,
Kimi parayı bulunca, yetinmez fazlasını arar,
Kimi aşkı bulunca, fayda bekler, bulur zarar!
Herkes aynı değil aslında herkes ayrı!
Aslında sen de farklı değilsin der diğerine bakıp bakıp,
Ama hep farklı olmasını ister, bir sigara daha yakıp!
İstediği adam olamayınca karşındaki, olur ona rakip,
Hep istediği gibi olursada, sıkılır, gider onu orada bırakıp!
Kimi güç ister, kimi ise şan şöhret,
Kimi gücü erken bulur, ama sıkılır, başka içe yelken açar,
Kimi şanı şöhreti bulur, ama bıkar, oraya buraya para saçar!
Herkes aynı değil aslında herkes ayrı!
''Ama ben,inanmadım kimsenin sözüne,
Güç dedim... Para dedim... Gireyim onun gözüne!
Eğer cidden işe yaramıyorsa da bunlar, sorayım ona buna,
Düşeyim aşkın peşine!
Ona sordum, o illallah dedi, buna sordum, bu mazallah dedi!
Aşk dedim kimse kulak asmadı, beni dinlemedi!
Hep düşünür dururdum da, herkes aşkta da mı ayrı?
Evet ya, bunda da, herkes ayrı, herkes ayrı!
Yok ki bu aşktan kavgayla küslükle ayrılmayanı...''
Bir Beden Büyük!
Henüz yeni yeni alıştım yalnızlığıma...
Sağım, solum, önüm, arkam her şeyim tek!
Bundan sonra, adımlarım tek başıma...
Tanrı her zaman yanımda, sanmasın beni yek!
Yalnız değil tek başımayım...
İnsanlar bana bir beden büyük!
Genciz dedim yolun başındayım...
Yapamam kendime kötülük!
Küskün müyüm,kızgın mıyım?
Acılar bana bir beden büyük!
Görgüsüzdüm,bencillikle tanıştım,
Hayatın tokatını bir kere daha gördük!
ONLAR GİBİ...
Şikayetçiymişsin benden bu günlerde...
Ne bir mektup, ne bir telefon gelmemiş benden!
Çok mutsuzmuşsun aramayıp sormadığımda...
Nefret ediyormuşsun, dünden, bu günden!
Ben onlar gibi değilim,
Yüzüm asık olduğumda,
Sözüm sert ama içim mert...
Değişmem öyle bir anda!
Belki biraz iki yüzlüyüm kendimde,
Gözüm kapanır dolduğunda,
Aşkım derman dostluğum dert...
Öyle bir fırtınayım ki, rüzgar boş kalır yanımda!
SU
Aşk fazla dolaşıyor damarlarında,
Kes ucundan azıcık,aksın dışarıya!
Durmuş durmuş,başkasını bulmuş kalbin,
Gözün nerede ya? Ben varım burada!
Akar, yolunu bulur su,
Çok eski bir hikayedir bu...
Sonra deme iş işten geçince,
''Ah yazık oldu!''
Akar, yolunu bulur su,
Birazda patlarsa borusu...
Sonra deme ben gidince,
''Oymuş cidden doğrusu!''
Ama düşün biraz...
Geçmişi kapat, geleceğe bak...
Düşünmeden karar verme!
İstemem.
Ama üzül biraz...
İstersen de oyna, yerinde durma...
Geçmeden zaman karar ver!
Bitsin istemem.
KALBİM!
Sen üzülme, ben senin için de ağlarım,
Akmasın göz yaşın hiç, acımasın kalbin!
Bilirsin seninle, ben güldüm ben ağladım,
Artık bundan sonra, seninki benim kalbim!
Bir parça koparsa saçlarından,
Ağlarım ben içime içime!
Saçlarımı vurdururum sıfıra,
Acıta acıta en derine!
Bir yudum akarsa göz yaşın,
Kopar içimde bir amansız fırtına!
Vururum kendimi denize,
Oradan da okyanusa!
Ah sen nereden çıktın karşıma...
Acımadı mı kalbin bana verirken?
Ama düşünme bir an bile, bu emaneti,
Taşırım ben ebediyen!
HABER VAR!
Dönmedi diye,haber saldım herkese,
Döner mi hiç düşünmeden,
Var mı bilmeden...
Dönüş yolu bulamadı belki de!
İyi düşün demişler,iyi haber almak için,
Ölümün hayırlısını,
Aşkın hazımlısını...
Versin Allah diye!
Dönmeyeceğini bile bile,
Bekledim durdum gündüz gece!
Bilseydim dönmeyecek,
Bu aşk burada bitecek!
Döner miydim deliye?
Haber var sevgiliden...
Başka bir aşk bulmuş kendine!
Aman o mutlu olsun...
Ben olamadım bari,
O, dönüp bakmasın geriye!
GÖZBEBEĞİ!
İçli bir şarkı bu,maziyi yansıtan...
Gözlerim dolu dolu,dinlediğimde her mısrasını!
Sevinçli bir aşktı bu,ölünce yaşatan,
Sevgiliden eser mi kaldı,kalbine gömdü,çekti acısını!
Bazen su gibi,akar göz yaşından,
Hiç bir şeye benzemez acısı aşksa!
Bazen rüzgar gibi,savurur başından,
Çeker bir kenara,basar tokatını!
Ah canım... Ah ciğerim...
En mesut günlerim!
Göz bebeğim gibi baktım sana,
Ama doldu artık gözlerim!
GURUR!
''Bükemediğin eli öpeceksin'',
Koca bir yalan tamamen!
Kimse kimseye saygı duymaz,
Gurur yapar iraden!
Hiç kimseyi dinlemez o,
Gurur dediğin şey!
Namusu arar kendinde,
Kalpte yoksa, hey gidi hey!
Hiç kimseyi sevmez o,
Gurur dediğin lanet!
Dost gibi görünür ama,
Yapar durur ihanet!
Sen kendin ol, kendini dinle, kendinden vazgeçmeden,
Aklınla kalbin mantık savaşına düştüğünde...
Sakın pes etme, kalbini dinleme, aklına hürmet etme,
Kendi kararını kendin ver, kimseyi dinleme, yaz geçmeden!
TÜKENMEZ!
Sen her geçen gün kayıp giderken ellerimden,
Ben seni yar bilmişim...
Öpmüşüm o bal gibi dudaklarından,
Kıymetini bilmişim!
Sen her geçen gün erirken buz gibi,tenimden,
Ben seni sıcak yer bilmişim...
Güneş sanmışım bana nefretli bakışını,
Hiç bir şey bilememişim!
Ah ne aptalmışım ben meğerse...
Tükenmez sanmışım her şeyi!
Nasıl bilmemişim seninde tükeneceğini,
Tükenmez kalem gibi?
Ah ne yalanmışsın sen,değerse,
Gün olur devran döner,o da döner geri...
Demişim durmuşum,ama artık yorulmuşum,
Tükendim... Herşey bitti!
SARIL BANA!
Bak günler geçmeden, bil yanındakinin kıymetini,
Dön sağına soluna, benden başka kimin var ki?
Uyu sıcacık kollarımda, dön dolaş engelsiz yollarımda,
Beni anlaman bu kadar zor mu ki?
Hiç bir şey istemem...
Sadece sarıl bana!
Ne duruyorsun haydi,
Sarılsana!
Eğer bir gün gidersem,
Vazgeçipte bitersem...
Hiç düşünmeyip bana,
Darılsana!
Hiç bir şey istemem...
Sadece sarıl bana!
Müsaade etmem başkası tarafından,
Arınmana!
Ellerim tutuşunca,
Seni bulamayınca,
Göz yumarmıyım sandın,deprem yeri gibi,
Sarsılıp yarılmana?
SARIL BANA!
Bak günler geçmeden, bil yanındakinin kıymetini,
Dön sağına soluna, benden başka kimin var ki?
Uyu sıcacık kollarımda, dön dolaş engelsiz yollarımda,
Beni anlaman bu kadar zor mu ki?
Hiç bir şey istemem...
Sadece sarıl bana!
Ne duruyorsun haydi,
Sarılsana!
Eğer bir gün gidersem,
Vazgeçipte bitersem...
Hiç düşünmeyip bana,
Darılsana!
Hiç bir şey istemem...
Sadece sarıl bana!
Müsaade etmem başkası tarafından,
Arınmana!
Ellerim tutuşunca,
Seni bulamayınca,
Göz yumarmıyım sandın,deprem yeri gibi,
Sarsılıp yarılmana?
Bi şiirin müziği var mı?...Şiir kalbimin derinliklerine kadar ulaştı sanki...Özellikle de en çok ,,Beni anlaman bu kadar zor mu ki?'' kısmı daha çok hoşuma gitti...
Bi şiirin müziği var mı?...Şiir kalbimin derinliklerine kadar ulaştı sanki...Özellikle de en çok ,,Beni anlaman bu kadar zor mu ki?'' kısmı daha çok hoşuma gitti...
O'nun müziği yok. Sağol beğenmene sevindim. Yaparız bi ara müzik :)
PANDOMİM - Rap'in Acı Tadı!
Acı insanı mahvedermiş,
Önce bir sağa sonra bir sola dövermiş!
Bırakmazmışta insanın yakasını,
Bir günde darma dağın edermiş!
Aşk bir tutam zehir gibi,
Bir damla ama kuvvetli!
Koy koca bir tepsi yemeğin içine,
O bile tutuşturur seni!
Öyle bir zehir ki...
Yanlışa doğru derdim,
Ben kendimi çok severdim...
Kesitler kötü bir montaj!
Derdimin hepsi şantaj derdim...
Her geri geldiğine,
Kendinle yüzleşecekse bendin,
Sen benim yine olsan,
İki güne yine giderdin...
Ben seni böyle bildim, doğru bildim!
Açık konuş bana,
Açık açık, ama çabuk çabuk...
Acı acı ama seçik seçik,
Derdi içinden seçip seçip!
Pandomimin acı noktasıdır bu bilirsin,
Derdim varsa günümü geçiririm, içip içip!
Yoksa da dert ararım dururum kendime,
Benim derdim kendi derdim...
İstemiyorsan hayatından silersin!
Bana bak, senin bu şarkılarını ne zaman dinleye bilicez?...Hemennn dinlemek isterim!...
Bana bak, senin bu şarkılarını ne zaman dinleye bilicez?...Hemennn dinlemek isterim!...
Sesimi dinletirim telefonla yollarım sesimi ama kendi şarkılarımı okumam :)
Başkalarını şarkılarını okurum. Tarkan'ın 5 - 6 tane çok iyi okuduğum var, ''Sen başkasın'', ''Acımayacak'', ''Hop Hop'', ''Kış Güneşi'', ''Sarıl Bana'', ''Unut Beni'' ve ''Hepsi Senin Mİ?'' çok beğenilyor. Dinlersin bir gün ;)
SAKLA SAMANI - Rap'in Olgunlaşması
Bana acıyı soruyorlar, tattın mı sen hiç?
Tattıysan üstünde bir bardak soğuk su iç!
Kalbini kilitledin mi,
Kilitleyip çözemedin mi?
Bana bakıyorlar deli gibi, ben değil,
Kalbim deli!
Bir odaya sıkışmış her bir yanım bir bütün,
Hiç bir şey dindiremez acıyı,ne bir kadeh,ne bir tütün!
Yalnızlığa hapsolmuş,
Kendi bahçesinde kaybolmuş...
Demek ki zaten çoktan yok olmuş,
Bedenimi çürütün!
Kalbimi sana verdim,sakla samanı,gelir zamanı;
Sen nasıl gördüysen,Allah duyar aşk'ı ve ''aman''ı...
Senle aşk yaşadım,
Belli ki bir kor da ben taşıdım!
Cehennem ateşi yükselirken adım adım,
Dedim,''aman aman, hey anam!''
Belli değil mi korkum yüzümden,
Hiç bir şeyi değiştirmez senin ağlaman,üzülmen!
Denedik olmadı,
Yerinde hiç durmadı...
Sen taşları taşı yerine tek tek,
Ben cehennemimde yaşarım kalben!
Rap'ı hiç sevmem ama sözler fena değil..
Rap'ı hiç sevmem ama sözler fena değil..
Zevk meselesi, ben de pek sevmem ama şu an ruh halim rap ve bu tarz yapıyorum şarkıları :)
Ruh halini çok sevdim...Profindekini diyorum...Bu rap değişime uğratmış seni...
FEVRİ - Rap'in Ölümü!
Kibriti çakmak kadar kolay mı hayatı yakmak,
Hayatı bir oyuncak yapmak,
Yada sallamak hulohop gibi...
Ne oynardık değil mi eskiden, çocuktuk büyüdük,
Büyüdük yaşlandık,
Yaşlandık öldük...
Hayat pinpon topu ama biz oynamayı beceremedik!
Ne güzeldi değil mi denize girmek?
Biz her girdiğimizde battık dibe,
Yüzmeyi öğrenemeden çattık tribe...
İki gözümüz iki çeşme!
Geliş ani,gidiş ani,
Ölüm fevri!
Allah'ın emri...
Seviş fani,savaş mani,
Hayatın zevki,
Yalandır mevki!
Şans oyunu oynamak kadar kolay mı şansı bulmak,
İki topu yuvarlasak parayı bulsak,
Kadehteki şarap tükendi bak...
İki kırmızı şarap eşittir 70 yıllık bayat bir hayat!
İçtikçe her yudumu zevk alırsın ilk otuzbeşten,
İkinci otuşbeşse daha kötüdür neticeden!
Bastıkça parayı,
Bulduk en karayı!
Hayat sanki şişe çevirmece,ama denk geldi bak hep bize,
Doğrulukta desek,cesarette desek,
Hayat ilkbahardı,ölüm geldi,biz gidiyoruz güze!
FEVRİ - Rap'in Ölümü!
Kibriti çakmak kadar kolay mı hayatı yakmak,
Hayatı bir oyuncak yapmak,
Yada sallamak hulohop gibi...
Ne oynardık değil mi eskiden, çocuktuk büyüdük,
Büyüdük yaşlandık,
Yaşlandık öldük...
Hayat pinpon topu ama biz oynamayı beceremedik!
Ne güzeldi değil mi denize girmek?
Biz her girdiğimizde battık dibe,
Yüzmeyi öğrenemeden çattık tribe...
İki gözümüz iki çeşme!
Geliş ani,gidiş ani,
Ölüm fevri!
Allah'ın emri...
Seviş fani,savaş mani,
Hayatın zevki,
Yalandır mevki!
Şans oyunu oynamak kadar kolay mı şansı bulmak,
İki topu yuvarlasak parayı bulsak,
Kadehteki şarap tükendi bak...
İki kırmızı şarap eşittir 70 yıllık bayat bir hayat!
İçtikçe her yudumu zevk alırsın ilk otuzbeşten,
İkinci otuşbeşse daha kötüdür neticeden!
Bastıkça parayı,
Bulduk en karayı!
Hayat sanki şişe çevirmece,ama denk geldi bak hep bize,
Doğrulukta desek,cesarette desek,
Hayat ilkbahardı,ölüm geldi,biz gidiyoruz güze!
Bak bunu daha çok beğendim!...Sözlerini yani...
Bak bunu daha çok beğendim!...Sözlerini yani...
Sağol, son rap şarkı... Yine eski halime dönerim 2 - 3 gün sonra POP, ROCK ve ARABESK tarzı şarkılarıma devam edicem :)
Var ya bi de kendi sesinden şöyle bi canlı canlı duya bilsem diyorum...Ama nerdeeee?...:)
Var ya bi de kendi sesinden şöyle bi canlı canlı duya bilsem diyorum...Ama nerdeeee?...:)
Söz telefonunu verirsen atarım cepten :) Özel mesaj at bana ;)
Ne yani sende ses cepten mi çıkar?...Oysa ki bizde ses Kalpden çıkar...:)
Ne yani sesini dinlete bileceğin özel bi siten falanın da mı yok?...Hayret yani...:(...Böylesine becerikli bi çocuk nasıl olurda sesini insanlara sadece bi lanet olası cepten duyurmak zorunda kalıyor anlayamıyorum...:(
Ne yani sende ses cepten mi çıkar?...Oysa ki bizde ses Kalpden çıkar...:)
Ne yani sesini dinlete bileceğin özel bi siten falanın da mı yok?...Hayret yani...:(...Böylesine becerikli bi çocuk nasıl olurda sesini insanlara sadece bi lanet olası cepten duyurmak zorunda kalıyor anlayamıyorum...:(
Youtube ve benzeri paylaşım sayfalarına koymuyorum maalesef. Forumdaki bazı arkadaşlara cepten yolladım beğendiler.
Bazen bilgisayara koyup MSN üzerinden atıyordum ama MSN kalktı USB aleti de bozuldu bizim atamıyorum.
Ama paylaşım sitelerine koymak istemiyorum.
Albüm çıkarıp ünlü sanatçı olmak isterim ama onada yeterli miktar duygusal(para)ım yok işte. Bu işler hö deyince olmuyor işte, money talkin' :)
Youtube ve benzeri paylaşım sayfalarına koymuyorum maalesef. Forumdaki bazı arkadaşlara cepten yolladım beğendiler.
Bazen bilgisayara koyup MSN üzerinden atıyordum ama MSN kalktı USB aleti de bozuldu bizim atamıyorum.
Ama paylaşım sitelerine koymak istemiyorum.
Albüm çıkarıp ünlü sanatçı olmak isterim ama onada yeterli miktar duygusal(para)ım yok işte. Bu işler hö deyince olmuyor işte, money talkin' :)
Sen öyle diyosun yani?...Hayret, ama oysa ki daha paranın bile giremeyeceği yerler var mesela...Hani param olsaydı feda ederdim ama yok ki...Bence sen en iyisi sesini Tarkan a, Ozana ne biliyim işte o da olmadı bu sitenin Serkan ına, Gökhanına falan duyur yani...Bi şeyler YAP!...Harekette bereket vardır derler...Çünkü bakıyorum da bu iş seni bayağı bi ciddi ciddi meşkul ediyor...İşi biliyormuşsun gibi gözüküyor da...Peki neden amatör değil de pröfösönel olarak devam etmeyesin ki...Valla Allah yardımcın olsun diyorum da başka bi şey demiyorum...
Evet param yok ama senin için elimden geleni ardıma koymam inan...;)
Sen öyle diyosun yani?...Hayret, ama oysa ki daha paranın bile giremeyeceği yerler var mesela...Hani param olsaydı feda ederdim ama yok ki...Bence sen en iyisi sesini Tarkan a, Ozana ne biliyim işte o da olmadı bu sitenin Serkan ına, Gökhanına falan duyur yani...Bi şeyler YAP!...Harekette bereket vardır derler...Çünkü bakıyorum da bu iş seni bayağı bi ciddi ciddi meşkul ediyor...İşi biliyormuşsun gibi gözüküyor da...Peki neden amatör değil de pröfösönel olarak devam etmeyesin ki...Valla Allah yardımcın olsun diyorum da başka bi şey demiyorum...
Tarkan ve Ozan Çolakoğlu'na ulaşmak zor ama imkansız değil bir türlü ulaşırım ancak adımı ünlü bir sanatçıyla(Tarkan olsun yada olmasın) prim yapmak istemiyorum, Tarkan bir yerlere ulaştırdı değil, Tarkan hayranı bir yere ulaştı olarak anılırsa olur anca. Cenk Tevetoğlu, Emir, Murat Boz, Nil Özalp vs. Hepsi Tarkan sayesinde bir yere ulaştılar bir yere kadar iyi ama bir yerden sonra ya Tarkan'ı reklama alet ediyorlar yada havaya girip Tarkan'ı saymıyorlar, Murat Boz'un yaptığı gibi. Forumdan isteyen olursa dinletirim hiç bir zaman forumdan rica edene göndermemezlik yapmadım şarkıları, ancak herkesin bir meşguliyeti var ki direk adminlere diyorsun bu hiç olmaz, hadi bir şarkı yaptım gönderdim bubir şarkıyla kalan bir ün mü olacak? Peki forum admini olup müzikle profesyönel manada ilgilenmeyip sadece Tarkan hayranı olan forum adminlerimiz de var onlar ne yapacak? ''Sesin güzelmiş'' bu beni bir yere getirmez ki zaten bunu herkes söylüyor.
Yani eğer bir gün bir yere gelirsem kendim olarak gelmek isterim onla bunla değil. Ha 4 - 5 albüm yaparım adım iyi yere gelir, Tarkan, Sezen Aksu, Sıla, Emre Aydın, Teoman, Orhan Gencebay vs. bu isimlerden şarkı okumak kim istemez? Herkes ister.
Haaaa sen diyosun ki bu işe direkt kendin girişesin yani...Hem de hiç kimsenin parmağı olmadan, öyle mi?...Hani reklam anlamında diyorum...Evet haklısın, hem de sonuna kadar...Senin yerinde olsam ben de aynı şeyi düşünürdüm ama senin yerinde olsam yani, kendi yerimde olsam değil...Çünkü ben bi bayanım...Ve bayanlar zayıf cinsin kesleri olduklarından dolayı muhtemelen bi güce ihtiyac duyarlar...Arkalarında birileri olmalı yani...Bence bu konuda bayanlar erkeklere göre çok şanslılar diye düşünüyorum...E öyle...
KADERİM BU
Uğramaz bana hiç bir zaman aşk dedikleri,
Yoluma gelmez zaten sevsem de uzun sürmez!
İnanmam asla aşk değil onların sandığı gibi,
Deli gibidir belki önceleri ama bu fırtına çok sürmez!
Islanınca yağmurdan,güneşe kaçmak ister insan,
Sıkılır elbet yağmurun gücünden,bıkar,yorulur!
Önce koşar durur elbet ama bir müddet sonra,
Düşer durur ve yağmuru unutur!
Kaderim bu,aşk yakamaz beni güneşiyle,
Benim güneşim bana yeter o da kalbim!
Herkes tanışırmış bir gün kendi ruh eşiyle;
Haha! Çok güldüm! Sanki bu tüm derdim!
SAKIZ!
Tanıştık birbirmizle tamam,gördük bildik sevdik,
Herşeyini affederim ama asla aldatmayı affetmem.
Bana kız küs,bağır çağır,hiç umrumda olmaz,
Aldatırsan bende üzerim ama üzdüğümü hiç fark etmem!
Yanlışı görmeyeyim bak dolaşırsın tek başına,
İstiklal Caddesi'nde gece bir yarısı,heder olursun valla!
Ayıp derler,yazık derler,bak bekar kalmış bu yaşta,
Güzelde kızsın iyisin hoşsun,yazık olur sana sonra!
Milletin diline sakız ederim,
Aldatıp durursan bebeğim.
Her hangi bir göz teması bile olmaz,
Ben her zaman dediği dedik'im.
DÖRT KİTAP!
Ne ekersen onu biçersin demiştim ben...
Acı ektin üzerime,çek acıyı en derinden!
Yıkılsın dünya üzerine,inan ki üzülmem;
Ne olduğunu bu güne kadar gördüğümden...
Ne çekip gideni,ne üzüp biteni,
Ne aldatıp sileni,Allah affetmez!
Peki hiç sevmedin mi beni,benim sevdiğim gibi,
Azıcık seven insan,asla inkar etmez!
Var mı senin yaptığının mantığı?
Dört kitapta yazmaz...
Keder dedikleri buysa!
Kalsın istemez!
Yar mı yoksa düşman mı bunun adı?
Kalem olsa kağıda sığmaz...
Kader bilmecesi olsa,
Kimse çözemez!
BİR ŞEY VAR!
Üzülüp gidiyorsan benden, herşeyimi karışıyorsan,
Adımı anmıyorsan eskisi kadar, nefret ediyorsan...
''Yalnız değilsin, tek başınasın'' diyorsan, ama yine de gidiyorsan;
Bugünle yarınla değil, dünle yarışıyorsan, benim kadar...
Affedemiyorsan yada affetmeyi düşünmüyorsan,
Mahvetmiyorsan yada mahvedemiyorsan istediğinde...
Halen bir şey var içinde bana karşı;
Seviyorsan kal bence!
Ben istediğim diye değil,
Sen istedin diye,
Sus ama,
Seviyorsun, kal bence!
İşte O An!
Öyle bir özledim ki seni, görsem nasıl sıkı sıkı sarılacağım?
Öyle bir gözledim ki yolunu, geleceğim desen, bekleyemeyip, bayılacağım!
O kadar mutlu olurum ki bir gelsen, bir sarılsan...
Bin kere barışsan benimle ama sadece bir kere darılsan!
İşte o an... Geleceğin zaman...
Seni görünce gözlerimin dolacağı zaman!
Neler neler yapacağım, aman aman aman...
Anlatamam... Anlatamam!
İşte o an... Geleceğim yaman...
Ama sen varsan, herşeyim tamam!
Kah küseceğim sana, sarılacağım da zaman zaman...
Ama inan ki ben seni ağlatamam!
Geç!
Gidiyorum artık vakit çok geç,
Söylemeliydin beni sevdiğini çok zaman önceden!
Beni seviyorken kendi yalanını kendin seç,
Ama beni aptal mı sandın, anladım inceden, inceden!
Ah benim aklı havada yarim,
Sen zannettin galiba beni aklı yarım?
Beni elde tutmak için artık çok geç,
Gidiyorum yolun açık olsun...
Ah benim çakır gözlü zalimim,
Hiç mi uslanmayacaksın? Nedir bu halin!
Hiç bir açıklama yapma sadece önümden geç,
Gittikten sonra soğuk bir su içerim, ahım olsun!
İşte O An!
Öyle bir özledim ki seni, görsem nasıl sıkı sıkı sarılacağım?
Öyle bir gözledim ki yolunu, geleceğim desen, bekleyemeyip, bayılacağım!
O kadar mutlu olurum ki bir gelsen, bir sarılsan...
Bin kere barışsan benimle ama sadece bir kere darılsan!
İşte o an... Geleceğin zaman...
Seni görünce gözlerimin dolacağı zaman!
Neler neler yapacağım, aman aman aman...
Anlatamam... Anlatamam!
İşte o an... Geleceğim yaman...
Ama sen varsan, herşeyim tamam!
Kah küseceğim sana, sarılacağım da zaman zaman...
Ama inan ki ben seni ağlatamam!
Ya nasıl olur da Tarkanın senden haberi olmuyor...Yok böyle haksızlık ya...!!!...Bu kadar güzel şiirler yazan bi yüregin sesini hiç mi duymazlar ya...!!!...Buna inanamıyorum....Ya TARKAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAANNNN, duy artık bu çocuğun sesini YA...!...
Ağlattın beni resmen...Helal olsun valla, bravo...!
Beğendiysen ne mutlu bana :)
Beğendiysen ne mutlu bana :)
Begenmek ne kelime, bayıldım resmen...
Evvettt!...Bundan sonra sen bizim sitenin mecnunu olucaksıııınn!...:1: Kusura bakma Evrim'cim sana bundan sonra Mecnun diyicem...İtiraz yok, ona göre...! :4: ...Ha bi de şu Leyla'yı bula bilsek diyorum...Ama nerdeee...Şimdiki Leyla'ları ya denizlerin koynunda, ya da rüzgarların kanatlarında ararsın ancak...Nerde o eski Leylalar, nerdeee...Offff...!!!...:19::15:
Leyla yok belki Necla var... İyice yaprak dökümünün oğuz karakteri oldum ben ya :18: :18:
Aman Ali Rıza bey başımıza bir şey gelmesin :28:
Leyla yok belki Necla var... İyice yaprak dökümünün oğuz karakteri oldum ben ya :18: :18:
Aman Ali Rıza bey başımıza bir şey gelmesin :28:
Ali Riza bey de kim, bal(ta)çı mı?...Aman onu çağırma kökümüzü keser sonra...
Davul!
Ne diyorum bak,hadi inadı bırak bir köşeye,
Gel buraya!
Bir nikah yapalım,kır düğünü olsun,bak şu meşeye,
Tam orada!
Davullar çalınsın istiyorum düğünümde,
Senle ben oynayalım birlikte...
Kıskanırlarsa kıskansınlar yahu;
Birlikteyiz ya biz,onlardan bize ne?
Eğlenelim bak sabaha kadar,
Işıklar yansın sönsün ama düğün bitmesin!
Kırk gün kırk gece halaylarla,
Yer gök inlesin!
Evlenelim bak bu yaza kadar,
Dönüp baktığımızda çok geç olmuş olmasın!
Kırk gün kırk gece halaylarla,
Alem bizi dinlesin!
Kanıyor!
Ben sana kalbimi verdim, sana güvendim, senin olsun istedim,
Sen benden ömrümü aldın, beni tükettin, benim ölmemi istedin!
Yine de pes etmedim, aşkımdan vazgeçmedim, bir nebze bile;
Başkası olsa yerime, çeker giderdi çoktan, durmazdı bile bir saniye!
Sana verdiğim kalbimin,
Damarını kestin!
Kanıyor...
Sanma ki hala kalbim mutlu,
Sen bu kapıdan gittin gideli,
Yanıyor!
Aramam bundan sonra senin gibi yari,
Bulurum ben de kendime güzel birini!
İster kumral olsun kendisi, isterse gözü mavi!
Farketmiyor çünkü sen beni ortada yalnız bıraktın...
Davul!
Ne diyorum bak,hadi inadı bırak bir köşeye,
Gel buraya!
Bir nikah yapalım,kır düğünü olsun,bak şu meşeye,
Tam orada!
Davullar çalınsın istiyorum düğünümde,
Senle ben oynayalım birlikte...
Kıskanırlarsa kıskansınlar yahu;
Birlikteyiz ya biz,onlardan bize ne?
Eğlenelim bak sabaha kadar,
Işıklar yansın sönsün ama düğün bitmesin!
Kırk gün kırk gece halaylarla,
Yer gök inlesin!
Evlenelim bak bu yaza kadar,
Dönüp baktığımızda çok geç olmuş olmasın!
Kırk gün kırk gece halaylarla,
Alem bizi dinlesin!
Ne demişler, avazın güzel ama okuduğun Kur'an olsa...Yani çok güzel bi şiir...Harbiden diyorum inan bana...Ama keşke o aşk dolu kalbine laik bir eş bulabilsen Evrim'cim...Tüm kalbimle o güzelim yüreğinden öpüyorum...Ağlattın beni yine helal olsun...Ama bu kez ağlamam kendim için değil, yeşeren milyonlarca düşlerin zalimcesine katl edilişini hiç bir şey yapamadan kana kana izlediğim içindir...Görüp de bişey yapamamak o kadar acı verici bir şey ki...Neyse...
Kanıyor!
Ben sana kalbimi verdim, sana güvendim, senin olsun istedim,
Sen benden ömrümü aldın, beni tükettin, benim ölmemi istedin!
Yine de pes etmedim, aşkımdan vazgeçmedim, bir nebze bile;
Başkası olsa yerime, çeker giderdi çoktan, durmazdı bile bir saniye!
Sana verdiğim kalbimin,
Damarını kestin!
Kanıyor...
Sanma ki hala kalbim mutlu,
Sen bu kapıdan gittin gideli,
Yanıyor!
Aramam bundan sonra senin gibi yari,
Bulurum ben de kendime güzel birini!
İster kumral olsun kendisi, isterse gözü mavi!
Farketmiyor çünkü sen beni ortada yalnız bıraktın...
Qaliba burda kıskananlar var seni...Çünkü bakıyorum da hiçkimse beğenmiyor şiirlerini...Bilmiyorum ben mi zevkimi kaybettim, yoksa onlar mı zevksizler anlayamadım yani...Neyse...
Bu biraz sert oldu ama güzel bi şiir...;)
Ahaha :) Alemsin... Tabii ki herkes beğenmek zorunda değil ki.. Beğenmeyebilirler de, eski sayfalara özellikle 1. ve 15. sayfanın arasında ki yorumlara bakarsan çok yorum var onları da görürsün, tabii ki beğenmeyen de olur buraya koyuyoruz ama nefrette edebilir, kendi duygularını yansıtmaz da olur yani.. :) Aşkı bana dileme, bana sağlık dile, aşk başkasına kalsın, aman eller alsın :)))
Ahaha :) Alemsin... Tabii ki herkes beğenmek zorunda değil ki.. Beğenmeyebilirler de, eski sayfalara özellikle 1. ve 15. sayfanın arasında ki yorumlara bakarsan çok yorum var onları da görürsün, tabii ki beğenmeyen de olur buraya koyuyoruz ama nefrette edebilir, kendi duygularını yansıtmaz da olur yani.. :) Aşkı bana dileme, bana sağlık dile, aşk başkasına kalsın, aman eller alsın :)))
Allah sağlık sihhat versin Evrim'cim...Kolay gelsin...Ay Allah korusun, bi şey mi oldu?...Bak bişeyin varsa söyle senin için herzaman seferberim bilirsin...
Ama aşka gelince ise kim nederse desin, kalbimin tek sahibi var O da Tarkan...!...O kadar yani...Başkası bağlamaz beni...
RÜZGAR!
Eriyor bedenim kıyılarında güneşinin,
Yakıyor etrafını sanki fırtına sessizliğin!
Canımı acıtıyor her esişin rüzgar gibi,
Fırtına bile acıtmıyor bu kadar canımı, ol emin!
Yalan söyleme bana, doğruyu söyle,
Sevmiyorsan adam gibi yürekten de!
Sevmemen acıtmaz inan, sevmeyip sevmiş gibi yapman kadar!
Sevmen hiç acıtmaz zaten, aşktan kim ölmüş, bu zamana kadar?
Beni üzmek bu kadar kolay iken,
Özür dilemen neden bu kadar zor?
Sana kızmak bu kadar kolay iken,
'Git' demek beni inan ki yoruyor!
Biliyorum yine acıyacak canım,
Lanet olsun seviyorum ya!
Acıtamaz senin kadar sol yanım,
Ama senin umrunda değil dünya!
DÖRT HECE!
Halbuki ne güzel olurdu değil mi, eskisi gibi olsak...
Sarılsak ve uyusak sabahın geç saatlerine kadar?
Tükenmeden saatler biz günleri bir birimizle geçirsek,
Öpsek, sevsek, ama kırmasak, kırılmasak zerre kadar!
Dört hece herşeyi bitirir mi?
Demiştin ya, ''bu aşk bitti'',
Bir açıklama bile yapamadan,
Güzel yarim ellerimden gitti!
Güzel olmaz mı yani sence,yaşlanmadan yaş alsak,
Yağmurun altında ıslansak ama hep kuru kalsak?
Güneş bizi yakmaya kıyamasa,ısıtmaya da gücü yetmese,
Aşkla dolu bir şöhretimiz olsa, ve bu şöhreti tüm dünyaya salsak?
GÜZEL BİR KADIN!
Bir perşembe akşamı, oturmuşum bir parkta!
Yanımda güzel bir kadın, yirmili yaşlarında!
Bıkmış hayatından, ama daha hayatının başlarında!
Belki iyi gelir diye bir konuşayım dedim...
Uzattım elimi eline,terlemişti avuç içleri,
Kanıyordu adeta,soğukkanlıydı bilekleri!
Dedim,''üşüyor musun, terliyor musun, bir karar ver!''
Dedi, ''bir şeye gerek yok, sadece bana umut ver!''
Dokundum yanaklarına ağlamıştı besbelli,
Hüzünden midir bilmem ama,sevinçten hiç değildi!
Dedim,''daha yolun başındasın,ne var bu kadar üzülecek!''
Dedi, ''bir gün sende anlarsın,bu hayat seni de kemirecek!''
Sordum,''aşk var mı''diye,sustu hiç konuşmadı,
Sükuneti diner sandım,çünkü bu ona hiç yakışmadı!
Dedi bir anda,''ne aşkı ya?aşk mı o da neymiş?
Sevişirken dünyalar kadar ama, severken beş para etmez''miş!
Dokundum ayaklarına,nasır tutmuştu parmakları,
Çok düşmüş,çok yorulmuş,çok kırılmış tırnakları!
Dedim peki,''hayatta hiç bir şeyin kalmadı mı?''
Dedi,''o da ne?aklım hiç bir şey diye bir şey duymadı!''
''Ama halen güzelsin''dedim,boş boş bakarken yüzüme!
''Seviyorken öyleydi ama, sevmiyor iken güzellik bahane!
Bu hayatta çok iğne battı ayağıma, çok şey her yerimi kanattı!
Ama çocukken güzelliğim ressamın yaptığı bir günlük sanattı!''
''Peki'' dedim,''hala aşka inanırsan bak yanına, ben burada varım!''
''Olmaz'' dedi bir sigara daha yakarak, ''onu bıraktım ben yarım!''
''O zaman al bu parayı dedim, mutlu olacaksan ben giderim!''
Tuttu kolumdan, ''sen dur paşam'' dedi, ''bu durakta ben inerim.''
Unut Gitsin!
Özlüyordum belki de seni bu güne kadar,
Bakamıyordum resimlerine, çerçeveler boş diye!
Katlanamıyordum belki de sessizliğine,
Yudum yudum içerken beni hayat doysun diye!
Git artık yoruldum diyemedim,
Her geliş gidişinde, bir rüzgar misali!
Bazen fırtına oldum ama seni dindiremedim,
Ne de olsa aşk masalı!
Sen beni bir kenara,
Bırak gitsin!
Özlemiyorsan üzülme,
Unut gitsin!
Uzatmaya da gerek yok,
Burada bitsin!
Bu aşk ikimizi de harcadı,
Bu kadarı yetsin!
Haydi üzülme ama sen,
Daha gençsin!
Hele bir de şu ayrılık mevsimi,
Bir geçsin!
Şefkatli tepelerinde uyursun dağların,
Güzelsin!
Beni de poyraz bildiğim,
Fırtınalar tüketsin!
YA!
Sordum bilene, dervişin birine,
Aşk var mı diye!
Dedi: ''Yok ya!''
Daha ne istiyorsam,
Derviş bile bilmiyorsa çaresini,
Aptal ne yapar ya!
Çevirdim başkasını, indirdi şapkasını,
Sorumu tekrarladım,
Dedi: ''Çok ya!''
Ara ara bulurum belki,
Diye diye aradım bütün şehri,
Ama sonunda dedim ki: ''Of ya!''
Kimlere sordum, kimlerde buldum,
Diye sor bana, hayıra mı yordum?
Belki de çok kolay biri değildim,
Evet, itiraf ediyorum, zordum!
Ama seviyordum dediğimde sevmiyorum,
Aşka inanmadığım zaman seviyorum!
Adamın birisine sordum,
''Hadi ya!'' dedi gülerek!
Sanki ona komik bir şey söyledim de ben!
Cevap bile veremedi, beni dinlemediğinden!
Kadının birisine sordum:
''Git ya'' dedi ''başımdan!''
Çok meşgulmüş, işi aşkınmış başından...
Aşka zamanı yokmuş, koleksiyon yapıyormuş göz yaşından!
İbret olsun diye aleme,
Döndüm kendi haneme!
Aşk var belki ama uzakta,
Ben ararken döndüm zalime!
Birileri de güldü durdu halime,
Pişman değilim ama, yakışmadı şanıma!
Shiir makinesi gibisin valla helal sana...:21::22: bravo
hasanersingobe TARKININ KASETLERININ KOLLEKSIYONUNU YAPMISH BENDE SENIN SHU SHIIRLERININ KOLLEKSIYONUNU YAPICAM QALIBA..ILERDE LAZIMIM OLUR BELKI...:21:
Güz Yağmuru!
Göz yaşımı görüyor musun,akıyor bak damla damla!
Hiç bir acı bu kadar acıtamıyor canını bazen...
Bir az konuşmaya ihtiyacım var,kal demiyorum ama,
Eğer seviyorsan anlarsın zaten!
Ne bir selam - sabah kalmış,ne bir günaydın,ne bir merhaba!
Kahvaltılarımızın tadı yok artık,sanki herşey eski raflarda!
Tatlılar yapsak bile acı bir tadı var masanın,olmuyor denedik zaten,
Böyle bir ağlamayı görmemişti daha önce bu şehir...
Yaz yağmurlarına katlanırım ama,
Dolu dolu yağınca güz yağmurları,
Soğuk esiyor... Mevsim geçiyor...
Nasıl olsa değilmişim ya 'aşk adamı!'
Söz mısralarımda bakarsan anlarsın ya,
Geçip güzelleşecek şehrin karanlık rüzgarları,
Demiyor... Ya da korkuyor, diyemiyor!
Bağıra bağıra susturuyor avazı!
Ben Giderken...
Ben buradayken değerimi bilmezsen,
Öğrenirsin anca ben yanında yokken!
Sana ağır gelir yalnızlık,
Hissedersin bir yanlışlık!
Ben seviyorken eğer sevgimi görmezsen,
Eğer seviyorum dersen ve sözünde dönersen!
Ben de yok olurum ansızın!
O zaman anla, ben senin için imkansızım!
Yanında durduğum zaman beni okyanuslara atarsan,
Gemi olurum yollarda, el sallarsın sadece, ben giderken!
Kıymetimi o zaman anlarsın,adım kulaklarında çınlasın,
Evet, ortalıkta yapayalnız kalırsın eğer ben gidersem!
Shansima tukureyim.Boyle biri bahtimiza cikmaz.Ciksa da kahpe eller alip goturur bilinmeyen uzaklara.
BEDEL!
Nasıl da terkettim seni,giderken baktın ardıma,
Çok yaş mı döktün ardımdan... Vah vah!
Üzüldüğümden değil,millete rezil olmuşsun,
Ne derler seni görünce... Aaaah... Aaaah!
Tek başına kaldın,
Millet sana ne der?
Basar mı gece yarısı keder?
O da alın yazısı kader,
Belki de yaptıklarına bedel,
Gün gelir seni vezir eder!
Gün gelir seni rezil eder!
SAKIN!
Kayıp gittin ellerimden bir yabancıya, buna dur demedim,
El salladın arkamdan ama ben bir güle güle bile diyemedim!
Her şeye katlandım ama katlanamam başkasıyla olmana,
Başka bir aşk bulup gelme karşıma,buna bulamam bir mana!
''Başkasını buldum'' deme bana sakın,sakın,
Bu daha kötü demenden;''ayrılık bize yakın!''
O zaman seni arayıp bulmam imkansız gelir bana,
Vicdanım sorgular seni de beni de akın akın!
Göçüp gittin yuvadan,sen giderken,ben bir türlü engel olamadım!
Ayrılık yada başka yol dedin ve ben o başka yolu hiç bir zaman bulamadım!
Her şeye kabul derim ama yoramam hayra başkasıyla olmanı,
Eğer ki başkasıyla oluyorsan,isterim daima benimle durmanı!
''Kalbime gömdüm'' deme bana sakın,sakın,
Bu daha kötü ellerin demesinden,''bu aşkı bırakın!''
Vazgeçmezsin sandığım aşktan çoktan vazgeçtin ama,
Kendini başka ellere atmaktan uzun bir süre sakın!
SAKIN!
Kayıp gittin ellerimden bir yabancıya, buna dur demedim,
El salladın arkamdan ama ben bir güle güle bile diyemedim!
Her şeye katlandım ama katlanamam başkasıyla olmana,
Başka bir aşk bulup gelme karşıma,buna bulamam bir mana!
''Başkasını buldum'' deme bana sakın,sakın,
Bu daha kötü demenden;''ayrılık bize yakın!''
O zaman seni arayıp bulmam imkansız gelir bana,
Vicdanım sorgular seni de beni de akın akın!
Göçüp gittin yuvadan,sen giderken,ben bir türlü engel olamadım!
Ayrılık yada başka yol dedin ve ben o başka yolu hiç bir zaman bulamadım!
Her şeye kabul derim ama yoramam hayra başkasıyla olmanı,
Eğer ki başkasıyla oluyorsan,isterim daima benimle durmanı!
''Kalbime gömdüm'' deme bana sakın,sakın,
Bu daha kötü ellerin demesinden,''bu aşkı bırakın!''
Vazgeçmezsin sandığım aşktan çoktan vazgeçtin ama,
Kendini başka ellere atmaktan uzun bir süre sakın!
,,Eğer ki başkasıyla oluyorsan,isterim daima benimle durmanı!'' bu ne demek Evrim'cim?...Yani anlayamadım da.Hani bi zahmet anlat yalnız ben degil de, her kes anlasın...
,,Eğer ki başkasıyla oluyorsan,isterim daima benimle durmanı!'' bu ne demek Evrim'cim?...Yani anlayamadım da.Hani bi zahmet anlat yalnız ben degil de, her kes anlasın...
Bence herkes anladı ama tekrar söyleyeyim: Yani eğer istiyorsan ayrılalım buna karışmam ama, başkasıyla birlikte oluyorsan(aşk manasında)benimle durmanı isterim daima başka bir şey de istemem. :)
Yaaa, anlami oyleymis demek?...Hmmm, ilginc...Peki boyle bi asik sana ne kadar faydali olabilir ben iste onu anlayamadim.Yani sen diyorsun ki...Neyse...Anladim ama yine de doqru bi sey gibi kabullenemez bu.Acimasizca bi sey yani.Hem de cok. :(
Nereye Kadar?
Dün harekete geçemedik bitti,
Bu gün de bir şey olacak gibi durmuyor!
İnsanlık hali... Koşuşturmalar...
Seni hiç mi yormuyor?
Ben söyleyemedim bari sen söyle,
Sır tutmak nereye kadar?
Bir aşk iki deliye anca,
Verebilir bu kadar zarar!
Yürümüşüz gençlik merdivenlerine artık...
Bir kaç sene sonra artık gelir otuzlu yaşlar!
E, sonrasında da gelmesin dediğimiz orta yaşlar;
Sevgimizi söylemezsek cennette buluşuruz artık!
Ebedi İstirahat
İlk ak mı düşmüş saçlarıma?
Ellerim sanki dünden daha buruşuk...
Her gün görüşmekten sıkıldığım dostlarıma,
Orada burada, sarılır olmuşum görüşüp, görüşüp!
Yaşlanıyor muyum ne?
Her doğum günümde,aynı dilekler,
Pastadan bir pay daha alınırken geçiyor zaman!
Bir yaş alıyorum diye sevinen gözler,
Yaşlanınca bir birini bile görmüyor, inan!
Yaşlanıyorum belki de!
Aşkımızı hiç yabana atmadan,
Ama doğmamış bebeğe de kundak katmadan...
İş işten geçip ebedi istirahate yatmadan,
Bir gün gelse, bir gülsen diyorum, ama kaşlarını çatmadan!
Yaş alsam senle, yaşlanmadan hem de!
İSTEMİYORUM!
Anladım ki hata bende,
Üstelemek bile suç sana!
Bir az gurur ne arar sende?
Dertler var ama yok deva!
Suskun kaldı dillerim,
Ertelemek için tüm terkedişleri!
Bu yüzünü görebilseydim,
Önceden bitirirdim bu işi!
Anladım ki seni artık,
Sevmiyorum!
Israr etme, beraber olmak,
İstemiyorum!
En güzel arkadaşım,
Mutsuzluğum!
Artık beni benle bırakıp,
Gidiyor musun?
HAZIRIM!
Dün yine seni gördüm rüyamda,
Gelinlikler üstünde, toz pembe çiçekler elinde...
Nasıl da gülmüşsün öyle yüzüme,
Çokta yakışmış kolyen gerdanına!
Bir gün gerçekleşir mi bu düğün,
Çözülür mü ellerimizdeki bu karmaşık düğüm?
Çiftler kavuşur mu günün birinde sahi,
O zaman olur benim en mutlu günüm!
Sen bir merhaba de,
Ben tüm cümlelerimi dökmeye hazırım!
Ağzımdan sözcükler çıkmasa bile,
Masraf diye düşünmem, bir mektup yazarım!
Hele sen bir de cevap at,
Bak ben her şeyimi bırakmaya hazırım!
Paranın pulun inan önemi yok,
Seni yoksul bırakmam gerekirse ben sefil gibi gezerim!
Derindesin!
Çoğu beter,azı keder,
Ucu ölüm,başı kader!
Yalnızlık seni bir kenara hapseder,
Ve sen öyle kalırsın...
Gücün yeter,ölümü yener,
Ölüm gelir,söner fener!
Sen sonsuz ölümden bir türlü,
Kurtulamazsın!
Hayatı kumar zannedenler,
Baştan zaten kaybedenler!
Sen hayatı kumar zannetme;
Hayat zaten hep seni yener?
Sen bu güne kadar ne kazandın ki,
Şimdi nelerini kaybedesin?
Eğer ölmezsen sen kazanırsın sanma,
Her zaman hayatta en derindesin!
Bu Sabah!
Dün yattığımda her şey kötüydü...
Ne bir aşk var kalbimde,
Ne bir kuruş cebimde!
İflas etmişim sanki hayattan...
Aşktan da öyle,
Keza işten de!
Ama ne demişler,herşey değişir,
Bir günde,hatta bir saatte,
Saniyen saniyene uymaz!
Hayat sanki öldürmeyen bir grip...
İlaçsız yedi günde,
İlaçla ise bir hafta!
Hayatta neler olacağı belli olmaz;
Belki güler hayat bir gün sana da!
Mutsuzluğa yelken açma öyle hemen haydi!
Belki hayat kızıyordur senin mutsuz olmana!
Anladım ki hala,
Güneş var bu sabah!
Akşamları yıldızlar varsa,
Sabahta güneş çıkar,
Nasıl olsa!
Anladım ki hala,
Aşk var mesela burada!
Sana rastladığım anda,
Heyecanda yapsam bir anda,
Konuşabildim yine bu sabah!
İki Yalnız...
Nasıl tütüyorsun gözümde bilmiyorsun,
Sözünde durmuyorsun ve geri dönmüyorsun!
Nasıl özlüyorum hiç bir zaman duymuyorsun,
Dilimde tüy bitti anlatmaktan anlamıyorsun!
Sanki her şey farklı, değil mi?
Eskisinden daha...
Bir yastıkta iki yalnız,
Birimiz doğru birimiz yanlış!
Asıl mühim olan aşktı ama,
Biz bunu çok geç anlamışız!
Aynı sayfada iki yalnız,
İki nokta gibi yan yanayız!
Sanki bir biriyle kenetli gibi ama,
Birimizi kaldırsa cümle,bozulmaz anlamımız!
SÖYLEYİN!
Ne hata yapmışım?
Sevmemişim,tapmışım!
Ilık havanın rutubetinden,
Geçmez bir yalnızlık kapmışım!
Geçer,geçer sanmışım,
Ama eyvah ki ne eyvah,yanmışım!
Yalan hayatın rütbelerinden,
Mutluluğun olacağına kanmışım!
Şimdi ben ne yapayım siz söyleyin,
Sabahım zor geçer diyelim,peki ya öğlenleyin?
Öyle bir hataya düştüm ki,
Bana aptal deseler inkar edemem,çünkü öyleyim!
Şimdi ben kime gideyim siz söyleyin,
Kimse kabul etmiyor ki desem bile,''ben böyleyim''!
Kıyafeti beş para etmez vücudumu,
Alıpta ben nerelere gideyim?
Hesap Günü
Sevdim,inkar edemezsin,
Sevdiğim için sevmedi diyemezsin!
Şimdi yalan söyledin haydi,
Yarın Allah'a hesabını nasıl ödersin?
Kanadı koptu,kırıldı düştü,
Seyrediyordu manzarasını aşk dağının.
Güçtü ayakta kalması,öldü,
O ise ağlamadı,lideriydi burnu Kaf Dağı'nın.
Bir çiçek koparırsan bahçeden,
Bin yıla çıkmasını beklersin.
Sen çiçeğin toprağını söktün,
Hesabını ödeyeceksin.
Kim bilir ben bu yangından,
Kaç kez geçtim!
Ama sen cehennemin dibinde,
Üşüyeceksin!
KAÇ GÜN?
Kaç günde iyileşecek kırıklığı kalbimin?
Kaç günde geçecek bu öğretmenliğim?
Ben kalbime kırılmasını bir türlü öğretemedim,
Adın başkasında kaldı,bende sen sınıfta kaldın.
Bir birine bu kadar uyumlu bir çifttik;
Anlamıyorum,bu kadar zamanda nasıl bittik?
Haklısın,aslında suç benim,sen olmayacağını söyledin,
Bense denedim,denedim,kaybetmeyi tekrar seçtim!
Şimdi bir de karşılaşırsam,
Gülerek sorarsın;
''İyi misin?Nasılsın?''
Derim ben de,''Bir türlü alışamadım,
Başka tenlere karışamadım,
Ben kötüyüm,sen nasılsın?''
Belki kendine bir yüzük taktın,
Yanına da en alasından bir adam kaptın,
Ama ben sensizliğe alışamadım,gururdan da ağlayamadım!
Ayıp Mı?
Seviyorum gözün aydın,
Ama sen fikrinden bir anda caydın!
Sözünü tutamayınca güzelim,
Benim galaksimden yıldız gibi kaydın!
Ayıp mı,günah mı sevmek;hayır,değil;
Ama kural seni sevmeye gelince değişir.
Seni bir daha seversem cehenneme giderim,
Ama bilirsin,ben sıcağı da çok severim!
Zaman Aşımı!
Kaç kere senle olmaz diyeceğim,
Kaç kere bu aşkı bitireceğim?
Hiç anlamazsın,yok,anlayamazsın,
Ben burada senle delireceğim!
Artık çıkmaz yoldayız,
Başında değil sondayız...
Bitirelim bu delice oyunu,
Kaçıp kurtulmalıyız!
Yeni bir sayfa,ikimize de,
Sana yeni mutluluklar,bana yeni aşklar...
Zaman aşımına uğrarsa sayfa bile,
Tanımayız bir birimizi,iyi şanslar!
Veda!
Dokun ellerime,neden soğuk sence?
Ayrılıktan mıdır,yalnızlıktan mı?
Bedenim bu acıya katlanacak gibi değil,
Kalacak mısın yoksa aşkımdan alacaklı mı?
Tertemiz düşlerime giren karanlık gibisin,
Üstümü örttükçe sen,elini çektin!
Peki ya,gidiyorken bıraktığın o mektuba ne demeli?
Demek ki sende diğer gidenler gibisin...
Bu son veda olacak sana,
Bana,ağır gelecek ama...
Katlanırım sonuna,
Sen alışmışsın bu oyuna...
Bir çift söz söyleme bana,
Şu çift gözün üstümde de kalmasın da,
Özlemekten korktum ben,
Seninle ölüme yürümekten korkmadığımda!
Bir Kelebek
Ömür bir kelebek,bir gün gelip geçecek,
Hayat üç gün gibi sonuçta... Gülüp geçecek!
Dün bitti zaten,yarın gelir bazen...
Bazen de gelmez,bir anda bitecek,bitecek!
Sen,sen ol,bol bol topla polenlerini aşkın,
Yeme yedir,içme içir,olmasın...
Kendini de besle,aman sakın ihmal etme,
Dünyadan göçüp gidersen,yok başka şansın!
Ömür geçecek,sanki bir kelebek,
Daha kaç nesle yetecek bu ömür dediğin çiçek?
Sen beni dinle,aşktan kendini mahrum bırakma,
Bu kelebek ömründe insan kaç aşk görebilecek?
Başa Bela!
Konuşmalar arkadan, hep dedikodu,
Güzel bir çift söz söyleseler enikonu...
Tamam diyeceğim,nasıl sileceğim,
Güzel bileceğim,gerek onu!
Bir kez aşık oldum,aşkıma taktılar,
Ama aşk deyince,pek de burada yoktular!
Güzel seveceğim,nazına öleceğim,
Gerekirse gideceğim,gerekeni yaptılar!
Çekemiyorlar beni,
Bir o yana,bir bu yana...
Har vurup harman,
Savuşturamıyorlar!
Geçemiyorlar beni,
Sınavımdan bu yana...
Biz iki ayrı sıra dağlar,
Kavuşturamıyorlar!
Ah bu başa bela zekam bana neler getirdi,
Sevmeyecektim,sevsem de söylemeyecektim hani!
Eşek arısı soksun dilimi,
Yine söyledim,niye söyledim,çenemi tutamadım,di mi?
Buz
İlk görüşte inanmazdım aşka,
Ama bak seni görünce kalbim güm güm atıyor...
Galiba sen sonsuz bir gemi gibi geliyorsun bana,
Sen gittikçe içimde derinlere batıyor!
Mutsuzluğum geçti,
Sen hayatıma girdikten sonra...
Halbuki bak maziye,
Nasıl mutsuzum o soluk fotoğraflarda?
Dokunmayınca ellerine,buz gibi ellerim,
Sana ihtiyacım var,her şey kadar!
Üç öğün yemek gibi,sekiz saat uykum gibisin benim,
Özlerim bir öğün almasam,seninle bir gece bile yatmasam...
AH BİR BULSAM...
Vazgeçiyor iken çok kolay,
Ama vazgeçtikten sonra zor...
İnsan kaybettiğini,kaybettikten sonra,
Arıyor!
Yitip gidiyorken bırakıyor bir kenara,
Ama bir süre sonra içine sinmiyor!
Başa dönmeyi deniyor bir yere kadar ama,
Bir türlü olmuyor!
Ben seni kaybettiğimden beri,
İçimde bir boşluk...
Sen varken de,derin bir sarhoşluk!
Yada tuhaf bir hoşluk...
Belki de nahoşluk!
Neyin ne olduğunu çözemeden,
Rüyamda bir birimize koştuk...
Belki de bir kadeh bile almadan coştuk!
Neydi bu aşkın anlamı,
Bir bulsam,bir kaybolsam sözlükte...
Aşkın iplerini kessem makasla,
Çözebilsem düğümlerini ellerimle!
Ah bir bulsam seni kaybettiğim derinde,
Şöyle bir baksam geriye...
Sen gülsen ben ağlasam...
Kaybetmenin ne olduğunu anlasam!
İLAÇ!
Sensizlik bana fena halsizlik yapıyor...
Yorgunum,bir yudum sana ihtiyacım var!
Nefesim yetmiyor,yutkunamıyorum...
Ellerim titriyor,oracıkta düşüveriyorum...
İlacım sensin,yaralarım da sen...
Sen varsan ilacım da suyum da sen...
Sen gidince yaralar bağlıyor bu beden,
O yüzden yaram da sen,gitme benden...
Adını mı yazayım ağaçlara?
Adın düşer dillere,roman olursun...
Sözünü mü tutayım aklımda?
Ölürüm yada diri kalırım,esir olursun...
Vazgeçersem bile benim olursun,
Ağaçtan kazılırsa adın rezil olursun...
Ya da benim evime gelir,vezir olursun,
Söylesene ey yar,başkasında bende olmayan ne bulursun?
Bu Da Geçer...
Sabretmeyi bileceksin,
Ayrılık acısı üç gün sürer!
Vazgeçince gideceksin,
Yoksa kalbinde izi kalır sonsuza kadar!
Bir tanem diyeceksin,
Eğer o sana el - ayak olursa...
Bir an bile tanımayacaksın,
Kolunu kanadını gerip,başkasına kaçarsa...
Aşk acısı mı? O da ne?
Bu da geçer,bu da geçer...
İnsan iki gün kederle,
Yerin dibine mi geçer?
Kalp ağrısı mı? O da ne?
Bu da geçer,bu da geçer...
Mutlu olamıyorsa senle,
Zaten başkasını seçer!
İKİ ADAM...
Değerinin ne olduğunu bilmeden sevdim,
Başkasını sevdiğin çok geçmeden öğrendim...
Benim değerim solda sıfır,
Onunki ise sonsuz eder,bilirim.
Kıymetimi bilsin istedim,biraz sevsin istedim,
Çok mu şey istedim,ben senden?
Ben seni her gün severim,sen bir gün sevmedin,
Ben de bilirim,kayıp gidiyorsun ellerimden...
Bir kızı sevdim,nazı aldım,
Ben çoğu sevdim,azı aldım...
Bir kızı iki adam severmiş,bir adam alırmış,
Aşk,kış mevsimi bana,ben hayali yazı aldım!
UNUT...
Telefonların çalmıyor kaç gündür?
Ne bir mektup gelmiş masanın ucuna...
Niye hala kalbin gümbür,gümbür?
Atıyor,o sevmiyor iken onun inadına?
O seni silip atmış,belki sevmemiş bile!
Sen hala seviyorsun kalbim,delilik senin ki!
Bir de kedere dert katmış,ağlıyorsun yine,
Yalan söylüyorsun bir de,diyorsun o olacak benim ki...
Sen de vazgeç be deli kalbim,
Unut sen de bir günde...
İnan o zaman iyi olacak halim,
Alışacağım bu güne!
SANA KIRGINIM
Dokunmaya varmıyor tenim,
Konuşmaya kanmıyor dilim...
Gidiyor gibi kalkıyor hemen,
Bir kaç saniye sende kalmıyor elim...
Sana kırgınım,sana kırgınım,
Tek ben değil,kalbim kırgın!
Ben ağladım,sen kendini kandırdın,
Durulur bir gün göz yaşları ama,ben dönerim sandın...
Bakmaya kıyamayan gözüm,
Hani o tatlı,bal kaymak,can özüm?
Ayrılık vakti gelince duymuyor kulağım kimseyi,
''Elveda'' oluyor ağızdan çıkan son sözüm...
Sana kırgınım,sana kırgınım,
Tek ben değil,aklım kırgın!
Onu da dağıttın,kalbim gibi,ama yanıldın,
Aklım gitti senle ama,ben kalbimle başka aşka kapıldım!
Midye Kabukları...
Fırlattım attım mektuplarını...
Umurumda değil,yazıyor mu,yazmıyor mu?
Unuttum o papatya fallarını,
Seviyor mu? Sevmiyor mu?
Yeni birini bulmuş mu;
Hani geriye dönüyordu?
Hiç öyle,kolay kolay kolay çıkmaz fallar,
Falcılar iki laf atarlar,parayı kaparlar...
Aşk meşk yok aslında,
Yok... Büyüklerimiz öyle diyorlar!
Aşk meşk yok aslında,
Ah... Bu işi onlar biliyorlar!
Yazın tatile çıkacağım,
Bana ne aşktan?
Gezip,tozup,fink atacağım,
Aşkı düşünüp canımı mı yakacağım?
O midye kabuklarını toplayıp deniz kenarından,
Kaybettiğim her aşk için denize fırlatacağım!
HABERİ YOK...
Kapatmış kalbini tüm aşklara...
Eros okunu fırlatamamış da doğru dürüst!
Görüp geçirmemiş aşkı,
Kapıya kadar geçirmiş,ebediyen!
Yeni bir aşk bulacak,haberi yok,
Karşısına ben çıkacağım...
Bir gün olsa bile sevecek beni çok,
Tüm tabularını ben yıkacağım!
Aşka inanmasan kaç yazar,
Seviyorsam anca bu işi kader bozar!
İhanet... Nefret... İntikam... Üç masal!
Bu üçüncü sınıf kitabı yazan hangi yazar?
KADİFE YASTIKLAR...
Kararını verdin mi,evlenecek miyiz bu yaz?
Yoksa yine bekleyecek miyiz biraz daha?
Vicdanın sızlamıyorsa beni bekletmeye,
Benimkisi de sızlamaz hiç,dert etme...
Ne zaman olacağız biz de çoluk çocuk sahibi?
Kıskanıyorum herkesi,eş dost harici!
El ele geziyorlar,baş başa o kumlarda,
Haydi inat etme de,evlenelim bu yaz...
Sen uyma ellere,seni sevmesem,bu aşk romana uyar mı?
Baban seni bana vermese bile,kaçırırım seni,acaba duyar mı?
İki tane kadife yastık alırız köşe minderi olarak,
Bizim sevgimiz eskimez;düşünme,onlar bizim aşkımız varken toz tutar mı!
REHBER!
Çok beklersin beni artık,
Üzgünüm kaybettin hakkını...
Aşk öyle içinde saklamaya değmez,
Yok öyle,sakla samanı,gelir zamanı...
Medeni bir insan gibi ayrılamıyorsun,
Aşktan da bir habersen,ne oluyorsun?
Sana mutluluk dilemek düşer benim için,
Ama başka aşklara onu nasıl buluyorsun?
Artık hayatımda yoksun bak,
Sildim seni rehberimden de...
Telefonum çalar çalar susar,
Yada irtibata geç,sevgilimle!
Artık hayatımda yoksun bak,
Sildim seni rehberimden be!
Bu kalp,nefret etmez,ama kin tutar,
Güle güle git... Hadi sevgilerle!
BALIK - OLTA
İnadına aşık olmayacağım,
Eski aşklar beni yordu!
İki güne kalmaz kurtulacağım;
Atlayıp taksiye kendimi tatile atacağım!
Derken...
Yine kendimi bir aşkta buldum,
Ama sormuyorum,umduğumu mu buldum?
Üzüleceğimi bile bile,
Yeni aşka gidiyorum...
Ah,fırsat bu fırsat,ben aşktan kaçacak bir kaçak,
Gözleri yollarda kalırdı zaten beni bulmasaydı,ne yapacak?
Yanlışı doğruyu gördü,ve beni tanıyınca yüzüme sövdü,
Ama yakalandı oltaya yine balık,ne olacak?
GÜNÜ BİRLİK
''Ayrılalım istersen,bana ağır geliyor''dedin,
''Olur''dedim ben de,istemeden...
Mutsuz olmak istemem bilirsin,
Ama benim mutsuzluğum önemsiz seninkinden...
İki damla yaş akmış gözlerimden,
''Geçer'' dedim, sen silmeden önce!
''Daha öncede olmuştu bu,o zaman neredeydin,bilmem?'',
Dedim ya,''ayrılırken akıyor gözlerimden ama,yok oluyor gidince''...
Nasıl üzülmeyim,delikanlı adam ağlamazmış!
Laflarını yiyeyim onların,bunu kim yazmış?
Günü birlik aşklar beni çok yordu artık,
Ölümle ayrılık olsaydı,çoktan kara topraktık!
El Salla...
Sen gülünce içimde bir gariplik oluyor,
Ellerim ayaklarım dolaşıyor adeta bir birine!
İmkansız oluyor benim için konuşmak,iki kelime...
Huzursuz oluyorum,ve susuyorum...
Susayınca aşk insanı acıktırıyor be!
Doğru zaman bir türlü gelmiyor...
Yüzünde damla damla aşk suyu,
Ben susuz kalıyorum,her öpmeye kıyamadıkça...
Ayrılalım de,bana şarkı gibi gelir,
Mutsuz olurum,umutsuz olurum,ama sesini duyarım!
Sen bana giderken bir el salla,hoş gelir,
Yüzüm düşer,aklım şeşer,ama yeni güne yine aşkınla uyanırım!
El Salla...
Sen gülünce içimde bir gariplik oluyor,
Ellerim ayaklarım dolaşıyor adeta bir birine!
İmkansız oluyor benim için konuşmak,iki kelime...
Huzursuz oluyorum,ve susuyorum...
Susayınca aşk insanı acıktırıyor be!
Doğru zaman bir türlü gelmiyor...
Yüzünde damla damla aşk suyu,
Ben susuz kalıyorum,her öpmeye kıyamadıkça...
Ayrılalım de,bana şarkı gibi gelir,
Mutsuz olurum,umutsuz olurum,ama sesini duyarım!
Sen bana giderken bir el salla,hoş gelir,
Yüzüm düşer,aklım şeşer,ama yeni güne yine aşkınla uyanırım!
Guzel bi siir...;) Elbet gun gelir ben de yeni gunlere ASK'imla uyanirim insallah...Insallah!...
YOK MUSUN?
Son noktayı koymadan hayatıma,
Son kez soruyorum,soru işareti,nokta da altına...
Yok musun artık hayatımda,canım sıkılırken tutmayacak mısın elimi?
Bomboş mı kalacak artık ellerim,ihtiyacım mı olacak yine pantolon ceplerine?
Son noktayı koymadan mektubuma,
Allayıp pullamadan cümleleri,cümlemin son elveda'sına!
Yok musun artık diye soracağım ama,çekiniyor aslında sormaya dilim,
Hay dilimi eşek arası soksa... Soksa da soramasam!
Gidecek misin sahi bu kapıdan?
Dönmeyecek misin sahi hiç?
Bitirmeden bak hayatımı,bir anda iç...
Sensiz yaşayamam,sensizliğin anlamını,
Sensiz bu dünya zaten bitmiş,anladın mı?
Hadi vazgeç kararından,yada benim için hayat bir hiç!
PRANGA...
Aşmıştık sanıyordum bu konuyu?
Sevip sevmediğimi öğrenemedin mi henüz...
Lehçe'm yetmiyor galiba seni sevdiğimi anlatmaya?
Seçmiştik hani yolun sonunu?
Ya seninle idi ya sensiz,yol tamamen dümdüz?
Bütçem yetmiyor mu seni gönül sarayımda yaşatmaya?
Sevmişim bir adam gibi,
Senden de üstelik tek istediğim sevmen...
Ne mal mülk isterim,ne de var olsun beş kuruşluk zevk,
Sen yoksan zaten hiç birini sevmem!
Atamıyorlar benim içimdeki seni,kalbime prangalar vursalar da...
Gerekmiyor mu bundan sonra senin de sevmen?
Karşılık da değil bu,çıkar ilişkisi de yok ortalıkta,
Sadece çocuğun kendini kandırması galiba,yetmiyor mu seni bu kadar sevmem?
KİMSE OLMADI...
Bazı insanlar için üç harf aşk,
Benim için sonsuz!
Kimileri yazamadan bitirir hikayesini,
Benim için ön sözsüz!
Bir ana şevkati gibi,sardın beni,
Hayatıma girdin gireli renklendim!
Grisini kaybettim hayatın,
Beyaza bulandım!
Eğer sana sahip değilse bir insan,sondadır,
Eğer ki yakınsa bir insan sana,mutluluk ondadır!
Olmadı kimse senin gibi,bir türlü olamadı,
Belki de seni sevmem ondandır...
SESSİZ OPERA...
''Sessiz olun... Ayrılık resitali başlıyor...''
Otur konuşalım dediğin zaman,korkmuştum zaten,
Bir şey bekliyordum senden...
Görünen o ki,aylardır ödenmeyen faturalarımız yokmuş,
Aşkımız su olup taşmış,kırıldığından camdan kalp...
Tamam dedim korka korka,elini uzatarak avuçlarına,
Ellerimi çektin üstünden...
Yaklaşmıştı ''ben sana ait değilim'' demen...
Beklediğim kıyamet alameti,kıyamet olup geldi!
Sinirlendik elbette,kırdık bir birimizi,
Sonra bir bavula toplayıp tüm eşyalarını,o gitti!
İçimde sana ait bir oda var,
Odanın içi her daim yanar...
Tüm nehirleri boşaltsan sönmez bu yangın,
Benim ciğerim kanar!
O benim sessizliğime kanar,
Kopmaz sanıyor bende fırtınalar!
Ah,içimde öyle büyük sessiz operalar var ki,
Çığlık çığlığa bastırıyor,intizarlar!
Manşet!
Üzüleceğimi mi sandın,
Gidiyorsun diye?
İki güne unuturum elbet,
Adın kalmaz dilimde...
Ahlar vahlar içinde,
Yanıp tutuşacağımı mı sandın?
İnadım inat iki güne,
Unuttum,unutacağım...
Aşk acısı yakar elbet ama,
Kalmaz yarası!
Bir aşk unutturur eskiyi,
Düşer eski aşkın plakası!
Manşetleri süsleyecek aşkım,yeni yıla damgayı vuracağım,
Hiç yoktan seni yarı yolda bıraktım,yeni bir aşkı da bulacağım!
Çok da hüzünlü duruyor yüzün,ne oldu aşkım,ağlayacak mısın?
Şaka yaptım,oyunculukta iyiyimdir,yakında oskarı alacağım!
Sabit Fikir!
Eskiden,çok eskiden ne mutluydum!
Sen vardın yanımda,ondan olabilir...
Şimdi dizlerimi dövüyor bu eller,
Eskiden elini tutmaya çalışabilir...
Hiç suçun yok ki senin,
Tek hata bende,inan ki!
Alışamadım aşk denen illete,
Geçmiyor da sensiz zaman ki...
İkimiz de ne yollar aştık,
Ama geri dön de diyemem ki...
Gururun el verirse dönersin,
Söyler eş dost,kalp o kadar yaman ki!
Sabit fikrim kendini yensin,
Dönmeyeceksin...
Gittin ve bir daha hiç geri,
Gelmeyeceksin!
Yeni bir aşkı bulur elbet,
Bu kalp ama...
Kalbim hiç kimseyi onun gibi,
Sevmeyeceksin!
YORGUNUM...
Saatler eskiden çok hızlı geçerdi,
Sabahı arardım güneş batarken...
Hele bir sen varken,
Elini tutardım,yanımda yatarken!
İnan hiç bir şey görmüyor gözüm,
Gittiğinden beri... Bittiğimden beri...
Seviyorken seni,
Vurup kapıyı gittin,dön geri!
Kırılmadım hiç bir şeye,
Sadece kırdım bazen...
Parçaları biriktirdim evde,
Kalbin anahtarı bende!
Yorgunum da biraz,
İşten güçten değil,senden...
Seninle uğraşmaktan yoruldum,
Dönecek misin geriye?
BAZEN
Çok eski bir hikaye,
Aşk yaramış kime?
Adem ve Havva'dan gayrı,
Aşk mı varmış maziye?
Ferhat mı dağları aşmış?
Aslı mı Kerem ile kaçmış?
Onlar hep masal kahramanı,
Aslında yok olan aşkmış...
Aşık olacak gibi hissediyorken,çıkmıyor karşıma biri;
Yada çıkıyor yarı yolda bırakıyor beni...
Bazen ben de zırvalayıp duruyorum işte,
Aşka inanmadığımdan değil,yorduğundan kalbimi...
Lakin sonunda ne olursa olsun,koşuyorum aşkımın peşinden...
Aptallık bu biliyorum,fakat vazgeçemem!
YALANCI DİL
Geçtik o yolları artık kandıramazsın kolay kolay,
Zaten inandım bir kere aşkına,mahallede oldu olay!
Herkes beni kötü bildi,seni ise kanatlı bir peri,
Gerçek yüzünü göstereceğim onlara,seni kara kedi!
Seviyormuş...Canımmış...Kanımmış...
Sende kan varsa kimseye verilmez!
Herkesin vücudunu deşersin sen,
Sana güvenilmez!
Aşıkmış...Tapıyormuş...Aman kalsın!
Biliyorum aslında aşktan da vazgeçilmez!
Ama yeni birisini bulacağım bak ben,
Onu başka bir şey,yerin dibine geçirmez!
Bir dil,bir insan... Seviyorum dedi sonra dedi,''1 nisan'',
Yalanlarına sen inansan... Açıkçası ben inanmam!
Aslında üzülmene üzülüyorum,inceldim git gide süzülüyorum!
Nasıl da kandın bir saniyede? Yalancı dilimi geliştiriyorum...
DEM...
Hayat size istemediğiniz aşklar sunabilir...
Ama aşkı sunamadığı insanlar da var!
Gülüp geçin,zaten aşk hayal...
Dünyada aşka pek takılmayın,aşk falan,hep yalan...
Bir dem çay için gelin bana,
Bir fincan kahve hatırına...
Yada yatıya gelin,misafir olmaya,
Aşka yer yok...
Bir dem çay için gelin bana,
Çay içince de gelmeyin zaten...
O demlikten çıkan buharlara,hayattaki buhranlara,
İnan ben gelemem...
Git, Dolaş...
Diken batar eline,kanar,
Hatta yanar...
Belli bir süre sonra söner,
Acısı yanığın!
Bir bant yapıştırma isteği,
Bir tutma hissi merhemi!
Kırılan daldan gül mü suçluymuş?
Şikayeti var sanığın!
Bir meyhane köşelerinde oturmakla,aşk acısı mı geçiyormuş?
İki kadehte atamıyorum,dengemi mahvediyor kahrolası şarap!
Git,dolaş dedin,bense seni dinleyip tamamen gittim hayatından,
Dört dörtlük yaşıyorum sanma,halim tamamen harap!
O Park...
Seni nasıl özlüyorum bilmiyor musun,
Deli gibi ağlıyorum her gece!
Dostlardan duydum,inanmıyormuşsun,
Diyormuşsun ki,''bana ne''?
İçin hiç sızlamıyor mu,eski fotoğraflara bakınca,
Hiç üzülmek gelmiyor mu içinden?
Yahu sende bir nebze bile olsun insanlıkta mı kalmadı,
Hala acıtıyorsun canımı en derinden...
Hayır bir gün delleneceğim,tutacağım getireceğim elinden,
Hiç mırın kırın,bağrış çağrış da dinlemeyeceğim bak!
Diyeceğim ki,hani sana evleneceğiz diye söz verdiğim park var ya,
İşte o park,bu park...
Hayat Kısa...
Artık uğraşmak istemiyorum hiç bir şeyle,
Kızdım,küstüm,bir şeyleri kıskanarak,belki de...
Belki ben de olmayan bir şeydi sevgi,
Ama ödünç alarak eşitlemeye çalıştım durumu!
Yokluk içinde varlık üretme isteği benimkisi,
Dahice fikriler içerisinde paranoya,şizofreni!
Kaybettiklerine,kaybettikten sonra üzülüyor insan işte,
Söyleyemiyor sevdiğini bir türlü!
İyi dostlar kazan,güzel paralar biriktir,
Hayat kısa bir anda,nasıl olsa bitebilir!
Belki de dostlar bir müzik grubu adındakiler kadardır,
''Bir kaç iyi adam'' ve onlar da bir gün gidebilir...
Sen Mutluysan...
Baktım bu gün aynaya,
Dilimde tüy bitmiş,iki sözcük kalmamış...
Gazetelerin tarihi değişmemiş,
Manşetleri değişmiş sadece;
''Ferhat'la Şirin'' iken ''tuzla buz'' olmuşuz...
Baktım bir de kendime,
Acaba abartıyor muyum diye,üstüm başım perişan!
Seni Minnoş da özlemiş!
Seni kedi özlemiş yalanlarını uydurmayacağım,merak etme,
Gözlerimde,kalbimdeki kırıklıklarda hep senle dolmuşuz!
''Gideceğim'' dedin, ''git'' dedim istiyorsan,
''Dönmeyeceğim''dedin, ''dönme'' dedim kızdıysam...
''Sorun yok'' diye kandırdım kendimi ''sen mutluysan''...
Ama şimdi gerçekleri söyleyeceğim sana,
Senaryo biraz farklı ama,dönme de demeyeceğim gitme de,
Sen gel hele bir,kapıya kilit vuracağım,git gidebiliyorsan...
Aşk Tarifi!
Lütfen bekle...
Kendime soğuk bir aşk doldurup geliyorum!
Zamana bırak bütün acıları,
Geçer... Geçer,gönül... Ama zor gelir!
Affetmesi bir anda...
Yalanı bırak,söyle doğruları,
Seçer... Seçer,kalp bulur... Ama vız gelir!
Yine kapılıverirsin aşka!
Bir de süren yetse,
Dünyan durmasa keşke...
Kıyamet kopmasa,
Dönse sonsuza kadar ama...
Ama olmuyor işte,
Olamıyor öyle!
Her istediğin olsaydı zaten,
Dilek dileme şansı verilir miydi sana?
Nasıl tarif etsem,aşk aslında,
Bir paket akışkan çikolata...
Aslında herkesin sevebileceği tadında,
Ama olmamaz her an yanında...
Erir gider...
Ama duramaz hiç,her anında,
Keyfin biter...
KEŞKE...
Eskileri unutup,bazen her şeye;
Yeniden başlamak istiyor insan...
Hatam unutulur diye dua ediyor,
Ama kolay kolay çıkmıyor akıldan!
Keşke bazen keşke demesek,
Bunu demek için bile iki keşke kullanmak gerek!
Hayatı keşkeyle geçiremezsin,
Ama keşke kızmasan,keşke gitmesen...
Hatalarımdan sen de ben de ders alsak keşke,
İki güne unuturuz,sarılıp uyusak senle...
İki kadeh,hazır hep mumlar,oh bir de şömine!
Ah keşke... Vah keşke...
Fotoğraf
Eski bir fotoğrafın kalmış bende,sarmaş dolaş sarılmışız,ayrılmayacak gibi...
Fotoğrafın arkasındaki beyaz kısma da iki kalp koymuşuz,sanki bitmeyecek gibi!
O günden beri ne çok gelişmiştir değil mi teknoloji,o fotoğraf makineleri bile kalmamıştır,
Kameraman hata yapmış fotoğrafı çekerken,en büyük hata o fotoğrafta birlikte olmamızdır...
Bizim eski üstü açık kırmızı arabanın önünde çekinmişiz fotoğrafı,
O arabayı sattık satalı,belki aylar,yıllar geride kaldı...
Unutmuş olduğum belli her halde seni,o gün giydiğim kazaktan,
Bu gün,eser kalmadı!
Bak... Nereden buldum ben bu resmi şimdi?
Yine,dalıp dalıp eskilere mi gideceğim? Hay aksi!
Az gitmişim,uz gitmişim,bir de arkama bakmışım ki,
Kocaman ayrılıklardan,kalp kırıklıklarımız olmuş,nur topu gibi...
Beş Para...
Unutmuşsun iki güne,
Değerimi bilmemişsin!
Hani sevgin,sevgin nerede?
Çok çabuk tüketmişsin...
Nerede hata yaptım diye,
Baktım eski resimlere...
Yok,yok ben de bir şey yok,
Hata sende!
Nerede hata ettim diye,
Döndüm durdum eski günlere...
Bir daha şans veremem yok artık,
Kapandı pencere!
Sevdiğimi bilmezsin,sevdin mi demezsin,
Sevdim dersin aslında hiç sevmezsin!
Bu ne gurur,bu ne şüphe,hiç mi aşık olmadın be!
Yok,yok sen beş para etmezsin!
İki Satır...
Son gönderdiğim mektubunu;
Buldun mu,baş ucunda,
Umdun mu,umduğunu buldun mu;
Bu son mektupta?
Ne yazmışım,dikkatle oku,
Hiç düşünme en sonu!
Çünkü en sonlar,elveda ile biter!
Dökme sen hiç göz yaşı,
Gelecek bak yine yaz başı!
Acılar sonbahar gibi,eninde sonunda gider!
İyi bulduysan cevap yaz,
İki satır meraktan,
Çatlarım,telaştan...
Uyuyamam...
Kötü bulduysan yine yaz,
İki satır birazdan,
Beni çıkar,girdaptan;
Yaşayamam...
Maske...
Çıkarın artık şu mutluluk maskelerinizi,
İflasın eşiğinden hiç dönmüyor mu insan?
Ölüm de var unutma,para mahvetmiş kalplerinizi,
Uzun bir hayatın da olsa,geçiyor zaman!
Mutluluk gelince size el mi sallayacak;
Sanki gelip de bir ömür sizi kendine mi bağlayacak?
Zannetmeyin ki gün gelip herkes mutluluktan ağlayacak,
Yok öyle bir dünya!
Mutluluk dans mı edecek kollarında,
Her zaman yol mu gösterecek yollarında?
Varmış güya bütün filmlerin,kitapların,sonlarında;
Aldanma,hepsi rüya!
Tek ben mi mutsuzum,herkes mutlu,
Öyleyse hepimiz yanmışız,yanmışız...
Çıkarınca maskeleri,herkes umutlu,
Maskeleri gerçek mutluluk sanmışız!
ÖZLEDİM
Özledim,günlerdir burada yoksun,
Günden güne de artıyor özlemim...
Ne bileyim belki açsın belki toksun,
Merak da var,biraz da seni arıyor gözlerim!
İçimde buruk bir şeyler oluyor,
Kırınca kalbimi çiçekler soluyor...
Hüzün doluyor kalbime,ayıp oluyor!
Sen buradan olmasan da kalp seni seviyor,
Geldiğin zaman kaldığın odadaki kokun beni dövüyor!
Ama halen anlamadım,bu kalp niye onu övüyor?
Ayıp mı bir şey yaptım,özledim;
İtiraf etmek gerekiyorsa,özledim...
Ama senin gibi yapmadım,üzmedim,
Hatam nerede?Sadece özledim!
GÖZÜ KARA!
Çok hoş bir afet bu doğrusu,
İçime işliyor reddetme korkusu!
Ama seviyor... Kalp seviyor...
Dinlemiyor eşi dostu!
Ne hoş bir kadın be arkadaş,
Kim bilir kiminle adaş?
Ama biliyor... Kendisi de biliyor...
İstiyor dökeyim iki damla yaş!
O kaşı kara,o gözü kara,
Bana yazık ama,düşündürüyor kara kara...
At suçu bana,aşk suç mu,ama?
Güvenince ona,iş işten geçiyor,hani bana!
PARDON...
'' Zaten ne zannetmiştim ki aşkı,
Bilmiyor muydum bir gün biteceğini...
Aslında hepsi zırvalıktı...
Dur baştan alayım tüm hikayemi... ''
Tanışmıştık arkadaş ortamında,
Kalpler uymuştu ama,uymuyordu zamanlarımız...
Aşkta iyiyimdir dedim,ama çok iyi değil yatakta,
Çıkar dedi üstündekileri,pardon çıkaramadım...
Aslında işi gücü aşk meşk değil hatunun,
O kadın,bildiğin kadınlardan değil,bak yaz bunu!
Tüketecek bir gün herkesi,aynı nasıl tükettiyse benim gibi Mecnun'u,
Çıkar dedi bu içindeki nefreti,yanlış tanımış sanıyordum,haklıydım,pardon çıkaramadım...
Ama gel gör ki bir yerden sonra nefret aşka dönüşüyor,
Aklımdaki kadınla belkide beynim sevişiyor,
Gördüğüm yerde diyecektim,unutmadım bak seni,
Çünkü duydum eş dosttan,çıkarsın aklından demiş,pardon çıkaramadım...
Geldim yanına,utanmadan,elimde güller,yüzümde gülücükler,
Zannettim ki atlayacak boynuma,seviyorum seni diyecek!
Yanındaki arkadaşları baktı dediler,''kim bu aptal?'',incindim,kırıldım,
Ama dünyam battı,O deyince,''pardon çıkaramadım...''
BU İŞTE BİR TERSLİK VAR...
Zaman ne kadar kısa gelip geçiyor,
Önümüzdeki kışa,yaz yetmiyor!
Ayrılık damarlarında,acı çektiriyor,
Ama basınca tuzu,yara kapanıyor...
Bak işte bu işte bir terslik var,
Sen - ben iken şimdi siz - biz var...
Biraz da umutsuzluklar,pişmanlıklar;
Bak işte bu işte bir terslik var,
Ben sen o iken bizsiz şimdi onlar,
Ama ayrılık acı vermez ölüm kadar...
Fazladan...
Artık anlamı yok takvimden kopan günlerin,
Sadece git gide artıyor korkum ve özlemim...
Pişmanlığım içimden dolup taşıyor,bardağa akıyor,
Buz gibi akıyor vücudum,kendime nefretim!
Hepimiz hikayemizi yaşıyoruz,
Belli bir yere kadar taşıyoruz...
Ama bilmiyoruz değerini,kibirleniyoruz,
Bu hikayeyi biz mi yazıyoruz?
Ne eksik ne fazladan,tam olabildiği kadar,
Bir kaç gün eklenmez,adı üstünde kader...
Aşkı yaşa yaşayabildiğince,bir daha çıkmaz karşına,
Ecel telleri dökerken,inanamazsın yaşadığın aşkına!
DEPREM
İki damla göz yaşı...
Bir kırık kalp,enkazı!
Suretler değişmiş,durulmaz olmuş evde,
Bekler olmuşum infazı!
Bu ne soğuk bir veda,
Ne biçim bir elveda!
Sanki hiç dönmeyecek gibi,bu kırılmış kalbe,
Gururum olmuş paramparça...
Acıtacağım dedin,acıttın,aferin,
Ne söylediysen yaptın,bunu da bilesin...
Bir gün terk edip gideceğini biliyordum ama,
Deprem hissi yaratacağını hiç söylemedin!
VAR...
Sen gittikten sonra parmaklarımın ucunda,
Bir kalem bir de kağıt var...
Şarkı sözlerimi karalayacak,sen beğenmesen de unutma,
Bu kulaklar o dört dakikalık hüznü hep dinleyecek!
Aşkımız bittikten sonra düşlerimin peşinde,
Bir rüya bir de gerçek var...
Hangi günü anlatacak,hangi gülü vereceğim sana,
Kıyamet bir gün kopacak,o çiçek bir gün solacak!
Geldikten sonra bir el ver ellerimin içinde,
Bir de ellerimin arasında nefretim var!
Ah be kadın,nerede kaldın,gel sana son bir kez sarılayım,
Demeyecek dillerim,parmaklarım omuzlarını itleyecek!
Ama hep düşüneceğim seni başka aşkların yanında,
Gel gör ki gözlerimin içinde gözlerin var!
Nasıl özlüyorum demeyeceğim,çünkü bu kalp sana atmayacak,
Merak ettiğim de bir şey var,bu kalp sensiz nasıl atacak?
ACI BAHAR...
Hüzün yüzüme düştü düşeli,
Bana hiç bir gün yaz değil!
Her günüm ayrı acılı sonbahar,
Anlatamam,öyle böyle değil...
Gülecek gibi oluyorum bazen,
Eski fotoğraflarımıza baktığımda...
Ama yapamıyorum,sönük kalıyor neşem,
O buram buram kokun halen burnumda!
Ne yapraklar dökülecek,
Ne şimşekler çakacak...
Ne hüzünler dinecek,
Benim sevgim dinmeyecek!
Ne yıldızlar kayacak,
Ne dilekler tutulacak!
Ne baharlar geçecek,
O bir daha hiç dönmeyecek!
OL...
Ol,aşık ol! Dost ol...
Sevdam ol...
Düşmanım olma!
Ol,güneşim ol!Yağmurum ol,
Yüreğime dol!
Kara bulutum olma!
Küçücük bir şeye kızma,
Beni yarı yolda bırakma!
Sebebini sorma,seni sevdiğimi anla!
Ne olursun kusura bakma,
Biraz olsun hatam varsa...
Şu kötü anımda,beni yarı yolda bırakma!
Ya benim ol,ya elin ol!
Her şeyini al,sebebim bol...
Yarınım ol,ezelim ol,
Ya da git,ölümü gör,ecelim ol!
ÜÇ...
İnanmadığım falların tuzağına ben de düştüm,
Sevmeyi sevmemeyi falcılarda aradım!
Göz var diyorlar sen de bana,oysa onda kalp yok!
Aslında hepsi bahane...
Güvenmediğim falların yolunu,kahretsin,ben de tuttum,
Gülmeyi gülmemeyi papatyalarda aradım!
Göz var nizam var halbuki,söz yok,nişan yok!
Hayat bekarken şahane!
Üç gün mü desem,üç ay mı desem,
Üç yıl mı desem,sana bir yol görünüyor...
Dediler doğru bildiler,
Bak yoksun yanımda,bir de bakmışım gitmişsin!
Erken Final...
Hayat sizin aradığınızı vermez,siz ondan arayıp bulamadıklarınıza ''hayat'' der geçersiniz...
Her şeyin bir zamanı var,
Deyip deyip durduk,nereye kadar?
Dedik dedik durduk,ama ölüm var,
Delik deşik etti,bizi hayat,yenildik...
Kabul,mutluluğun selamı var,
Gülüp geçip selam verdik,yalandan,
Gülü sevdik dikene geldik,kanamadan,
Günü birlik ilişkiler yordu bizi,kan aldık,kanattık...
Çok derdi olan insanlar değiliz,
İki medeni insan da değiliz,
Konuşamıyoruz,orta yolu bulamıyoruz bir türlü,
Erken final yapmış upuzun filmler gibiyiz...
İNTİKAM...
Kapıları pencereleri indirmekle kavga olur mu?
Zaten düşmanlık niye,dostluk dururken...
Sendeki asabiyet tabiatta hiç bir canlıda bulunmaz,
İğne atsan düşmez,içinde inler cinler oynarken...
Hayat artık kutu kutu pense oynamak kadar kolay değil,
Kaybedene ebe,kazanana sobe demiyorlar...
Bir öpücükle kolay kolay,dünyaları satın alamazsın,
Yolda geçenler bile senden para diliyorlar!
Bu neyin ihtişamı? Bu neyin itirazı?
Sevmediysen benim suçum ne?
Bu neyin ittifakı? Bu neyin intikamı?
Savaşıyor muyuz seninle?
ESANS...
Dokunduğun her eşyada kokun var,
Gülerek bakmasa da her ne kadar gözlerin...
Her hatırada,her anıda sen varsın,
Eşyaların dili yok ki anlatsın,ki bende özledim!
Eski resimlerimize göz attım,
Halen bir pırıltı,halen bir şatafat yakıyor bak!
Gözlerin bile alamıyor kendini benden;
Ben gururumdan dönmem,sen bari inadı bırak!
Haydi şimdi,reddet sevdiğini,
Gel de şimdi,söyle sevmediğini...
Anla artık,sana ihtiyacım var,
Koltukta halen,esansının kokusu var!
DİP!
Korkular insanı olgun mu yapar?
Yoksa yaşlandırır mı biraz?
Korktum... Konuşmaktan da susmaktan da...
Yeri geldiğince konuşamadım,
Birisi sus dedi,kuralcı tavrıyla!
Yeri geldiğinde susamadım,
Bu sefer de bünyem yetmedi susmaya!
Kelimelerim büzüştü dudaklarımda,
Kinimi kusuverdim satır satır,
Mektuplarımda!
Zaten en dibindeysen hayatın daha nereye kadar düşebilirsin?
Yukarılardan nasıl görünüyorum,bana söyler misin?
Kaygılar insanı daha çok mu yorar?
Yoksa dinlendirir mi o puf koltuğunda?
Hayat cidden kadife kumaş gibi mi,
Armut piş ağzıma düş mü yaşamaya alıştık,ne?
Şüphelenirsin her şeyden...
Havadan... Sudan... Vardan... Yoktan...
Ondan... Bundan... Bana ne ondan bundan? Senden!
Kendinden şüphelenirsin,niye ben varım,ben neyim,kimim ben...
Kaygılar seni yargılar mı? Yoksa tüm yargıların birer kaygıdan mı ibaret?
Bunu da düşünürken bile kaygılanırsın... Şizofreniye bağladığından!
Zaten en dibindeysen hayatın daha nereye kadar düşebilirsin?
Yukarı baktığımda seni göremiyorum,bir şöyle gider misin?
Ne Fark Eder?
Saniye saniye bitmiş dakikalar,
Saatler su olmuş,bardaktan taşmış,
Günler çuvala girmiş,haftalar kaçmış,
Yıllar dersen bir an gibi,gelip gitmiş...
Artık büyüdük çocuk değiliz,
Kandırmayalım bir birimizi...
Ne fark eder,aşk olsa ne,olmasa ne?
Yeni bir aşka yelken açabiliriz!
Seviyorsa söylemeli,
Kalp bu,hop oturup,hop kalkıyor...
Ama sevmiyorsa da unutmalı,
Gönül ferman dinlemiyor!
RENGARENK UÇURTMALAR
Ayrılık için hiç iyi bir mevsim değil,
Gel yazı bekleyelim,ne kış ne bahar değil...
Nasıl olsa yine ertelerim mevsimleri;
Ölüm ayrılıktan da güzel...
Bir kaç adımına bırak ellerimi,
Özleyelim ama ölmeyelim!
Seviyorum diye bağırayım,
Koşarak gelip sarılayım sana...
Ellerini tutayım,öpeyim sonra!
Beraber gidelim sevdiğin parka,
İnan ki ayrılıkların zamanı değil...
Ya hiç belki sonra!
İlla ayrılmak mı istiyorsun,bak sana ne diyorum,
Gidelim bir parka,rengarenk uçurtmalarımız olsun...
Uçuralım onları,geri dönerlerse bende kalsın ellerin,
Dönmezlerse istemem gelmelerini,olsun yedi kat ellerin...
ZAMAN ZAMAN...
Bir yaş daha mı aktı,
Göz pınarlarına?
Bir gün daha mı geçti,
Takvimlerinden?
Bir sayfa daha mı attı,
Kader sana?
Bir gül daha mı koptu,
Dikenlerinden?
Bir aşk daha mı kazındı,
Mezar taşına?
Bir el daha mı koptu;
Ellerinden?
Bir düş daha mı gördü,
Seven adeta?
Bir gündüz de mi çıkmaz,
Gecelerinden?
Ne aşk,ne sevgi kalır kalplerde,
Ne omuz,ne de saç teli düşer omuzlarına...
Zaman zaman,ağlamak gelir içinden,
Ne bahar,ne yaz gelir aklına!
EY DOST...
Sevgili günlük ne zamandır,
Sana anlatacaklarım vardı,doğru dürüst...
Çünkü bana en dost sensin...
Yaprağını kopartıp attığımda çürümezsin...
Sevgili günlük ne zamandır,
Sen benimsin ben de senin... Duygularıma tercümansın...
En büyük dost kalemim,
Ben yazdıkça sen derdimi elbet anlarsın...
Bir kaç sayfaya tüm her şeyimi sığdırıyorum...
Kim bilir başımdan ne geçmiş,kim bilir şu zamana kadar neler olmuş!
Ama kalemi içinden çıkarıp defteri kapattığımda,
Aslında ikimiz de bir... Sen de yalnız ben de yalnız...
SONBAHAR
Üşüyorum bırakma ellerimi,
Giydirme üstüme karanlık ayrılıkları...
Yoksan zaten ben hep üşürüm,
Saramaz hiç kimse yaralarımı!
Kah ağlarım,kah gülerim,kederime küfrederim;
Sonbahar beni taşıyamaz,vazgeçerim...
''Kah kızarım,kah küserim,ama hep geri gelirim'',
Demiştin ama bilirim bu sefer dönmeyeceksin...
Her ayrılık soğuk,her ayrılık donuk,
Yüzümde halen terk edişinin çizgileri var...
Hep kederli mi geçecek bana Kasım - Aralık,
Geriye dönersen her daim kapım aralık,yar...
GİDERİM...
Ayrılık kapımda belli,yüzün düşmüş yerlere,
İki lafın beli,kırılamayacak tarafımızdan...
Kelimeler dile düşemeyecek kalplerden;
Akıllarda kalan aşklar,soru işaretleri ile süslenecek!
Ne başı var,ne sonu;ayrılık,derin konu,
Ben istemem,o gidiyor,dinlemez enikonu...
O yar biraz,deli dolu,bitmez ki bu ısrarın sonu,
Kapıyı çarpıp gidince,bilirim,ikimizde de gözler dolu!
Giderim ben,sen zahmet etme,
Bilirim nefretini,ısrar etme...
Sevmeye,sevilmeye;
Giderim ben... Sen gitme!
İKİ DAMLA...
Bu gözden;iki damla yaş akınca,
Anla artık,içimde bitmeyen cenazeler...
Sen orada,uzakta;tek başına;
Düğünler yaparken;derbeder...
İş işten geçmiş,
İki damla yaş düşmüş...
Göz gözü aramış,
Aşk çoktan bitmiş!
Ne fayda,artık dönsen;
Selam sabah versen...
Artık,dönüş yok,bilmem,
Bitti mi bitti,anladım,kararımdan dönmem...
SEN HÂLÂ AYRI YERDE...
Yaslanmışım bir duvara bekliyorum,
Yerde gölgem,başımda ellerim...
Biliyorum dönmeyecek diyorum,
Ama hala bir umutla duada ellerim!
Yaşlanmışım,saçımdaki akları gözlüyorum,
Artık daha çok halka dolu gözlerim...
Zannetme ki ben seni;sadece özlüyorum,
Kızgınlıktan da pişmanlıktan da yolunu gözlerim!
Gelsen yanıma,bir dinlesem,
Kalbinin atışını,son defa!
Sonra başlasak senle,kaldığımız yerden,
Nefes nefese... Soluk soluğa...
Hiç mi özlemezsin sevdiğini,
Elim son defa dokunamaz mı yar eline?
Ben her an,ne zaman gelirsin diye beklerken;
Sen hâlâ ayrı yerde...
ÇİLEK REÇELİ!
Kıymetini mi bilemedim,diye düşündüm kaç kere,
Sevdim,saydım,üzerine titredim,ne yapmadıysam söyle!
Aldatmak zaten bende yok,yalanlar bana uzak gelir,
Kuşlar söylerken kulağıma ayrılığı,nedenini yüzüme vur bir kere!
Peki sen benim değerimi,bildin mi,bilebildin mi bir kere,
Sevgin,saygın nerede,hani o hiç bitmez dediğin aşkın nerede?
Yaşatmak için direttik aşkı,batan gemi denizde ne kadar yüzer,
Suçlar yüzüne tek tek vurulunca,sebebinin sen olduğunu bildin mi,söyle!
Açılan fallar geride kalacak,ettiğin dualar yarıda kalacak,
Attığım son mesaj anı olacak,benim için bir an buz olup eriyeceksin,
Kahvaltılarımız aklında canlanacak,bir lokma ağzından geçmeyecek,
Çilek reçelinin eski tadı olmayacak,her yutkunuşunda aşkın ölümünü izleyeceksin!
DÜŞ BAHÇESİ...
Çok seviyormuş O beni...
Kendi kendimi avutmuşum bu yalanla!
Gerçeği gördüğümde,cam gibi;
Kızmışım,bağırmışım O'na...
Ah benim aptal kalbim...
Çok aşıkmış O bana...
Dillere pelesenk olacakmış aşkımız!
Şişmeyen balon patlayınca,
Yarıda kalmış hafif hareketli şarkımız...
Hata yaptın yine kalbim...
Yürümüşüm düş bahçelerinde yalın ayak,
Sarılmışım o renkli rüyalara...
Çalınca saatler uyanmışım,aylak aylak...
Dönmüşüm yine o renksiz dünyama!
İKİ DİRHEM...
Kavgalarımızı hep döndürebildik,
Şiddetli aşklara...
Ama bu sefer pek döndürülebileceğe benzemiyor!
Yatakları ayırmışız,kalpler kırık,
Benzimiz soluk...
Elim artık hiç eline gitmiyor,gidemiyor...
Aşkın adı olmuş,nefret,
Dilim iki kelime söyleyemez olmuş,sen lutfet;
Ayrılmışız işte,bir celal,bir şiddet,
İki dirhem söz ağzımızda dizilmiş,ayrılık tek sohbet...
YARIN NE OLACAK?
Sen kiminle dans ediyorsun?
Sen kimi kandırdığını sanıyorsun?
Aşık olunca,bağlanamadın ama,
Pisi pisine başkasına bağlandığını zannediyorsun...
Yok öyle yağma,bana rol yapma,
Severken ağla,güle güle aşka!
Yok öyle aşk ya,bu ne biçim dünya,
Sevince iyi de,sevmeyince of ya!
(Senin için artık ben bir rüya... )
Beni kapıdan kovdun,gönül sözü dinlemedin,yarıda kestin,
Ama benden söylemesi,senin ela gözlerin,bundan sonra çok dolacak!
Taktın bir adamı koluna,gittin mi aşk yoluna,ama unuttun serserim,
Senden güzelleri de var,bugün ben ağladım,peki yarın sana ne olacak?
NASIL HALİM BİR GÖR...
Aşk,herkesi değiştirir, kimini olumlu, kimini olumsuz,
Kiminin gözü kimseyi görmez, kimi yardan başka kimseyi sevmez...
Kimi yalan der, inanmayın, duyan çok olur;
Kimi seviyorum der, aşığım, ama hiç bir kimse bile duymaz!
Ne hallere düşürdün beni aşk...
Ah aşk... Hele sen!
Sen var ya sen...
Dinliyorsun değil mi? Bu şarkı dillere slogan olacak!
Nasıl halim bir gör,mecalim kalmadı asla...
Nazın aşkı öldürüyor,biraz sabrım var ama...
Dayanacak gücüm yok,ne olursun çabuk tut elini,
Karar ver seviyor musun sevmiyor musun,ya da bırak elimi!
NE DAKİK BİR ŞEYSİN SEN HAYAT...
Boş sayfalar,nereye kadar dolar?
Kalem bitince,defter ne işe yarar?
Hikayenin sonu,başından belli,
Ağlanmak var,ahlanmak var,gülmek var,ölmek var...
Bir saniyem daha olsaydı,maraton koşardım,
Bir dakikam daha olsaydı,zaman aşardım,
Bir saatim daha olsaydı,nehirleri geçerdim,
Bir günüm daha olsaydı,takvimden seçerdim,
Bir haftam daha olsaydı,bitmez sanırdım,
Bir ayım daha olsaydı,güllerin düşüydüm,
Bir mevsim daha olsaydı,yazın başıydım,
Bir yılım daha olsaydı,seneyi görürdüm...
FUZULİ GİBİ...
Dökemem aşkımı kağıtlara;
Yapamam onları şiir,şarkı...
Duygularımı içime hapsederim,
Veririm onlara müebbet!
Çeksinler acılarını kendi içlerinde,
Derin yalnızlığıma gömerim!
Söyleyemem susarken dilim,
Tenim zaten kıyamaz dokunmaya!
Bilirim aslında herkesten daha;
Aşk ister sadece nezaket!
Ama talihim kara,sevdam daha kara;
Koca koca,derin derin kuyulara zaptederim!
Yanar dilim,konuşmaya hal bulamaz,
Fuzuli gibi biri yok dünyada,bu hal nedir bilemez!
Fısıldarım sessizliğimi yükselmeyen çığlıklarıma,
Yutkunur,kelimelerimi;sessizliğimle konuşurum!
AYNI İLAH...
O çok zengin,ben orta gelirli,
O çok bilgin,ben hafif deli...
O çok mutlu,ben çok mutsuz,
O çok iyimser,ben hep umutsuz!
Ben çok aşık,O ise kalpsiz,
Ben çok yalnız,O tek bensiz...
Ben çok suskun,O hep konuşkan...
Ben çok kırılgan,O hep kırarken!
Ne ortak düşümüz ne ortak aşımız var;
Ne ortak hüznümüz ne ortak göz yaşımız var!
İnandığımız İlah aynı sadece,
Mevla'ya bıraktım durumu,halimden en çok O anlar!
KARTPOSTAL
Eski resimlerimize bir baktım,
Üç beş yıl maziye saydım...
O zamanlar beni seversin,sandım;
Ben de insanım,tabii yanıldım...
Hiç bir lafım yok,çekip gitmene,
Benim lafım,geri dönmemene...
Sevmediysem seni,kabul;sen de sevme!
Ama sevdim işte,peki sen nerede?
Eski kartpostallar elimde,arkasında manzara resmi,
Özledim yazmışım kalemle,özlemiştim zaten besbelli!
Nasıl alışabilirdim sensizliğe,aynı şimdiki gibi...
Eski anılar ellerimde,sarmalı ellerinde ellerimi...
UZAK EVLER
Kırılmış iki kalp,bir adam bir de kadın...
Soluksuz bir aşk,ama yarıda bıraktın...
Nefesim kesiliyor,her aklıma gelince;
Dengemi kaybediyorum,hayalin yüzüme gülünce!
Halen unutamadım aslında,sır gibi saklıyorum...
Artık her şey farklı ondan;
Gözden uzak... Gönülden uzak...
Bu aşk farklı biraz mutlu sondan;
O başka bir şehirde artık,evler uzak!
ALIŞTIM YOKLUĞUNA...
Eskisi kadar ağlamıyorum...
Dindi göz yaşlarım,sustum!
Bu kinim hiç bitmeyecek sandım,
Sis ve pustum,nefreti kustum...
Ama zamanla alıştım;
Yokluğunla sevişmeye çalıştım!
Kah başaramayıp düşsem de,kah sensizliğe yenilsem de,
Şimdi sensizlikle barıştım!
Alıştım yokluğuna...
Gel dedim,gelmedin!
Bundan sonra da gelme...
Bir çift söz uğruna;
Dönmedin,dönmedin;
Şimdi de geri dönme!
Alıştım yokluğuna...
Sadece buz gibi,ellerim;
Ona da buluruz bir çözüm!
Daha da fazla zorlama;
Özleme sen beni,bilirim özledin;
Ama nefretin senin özün!
YAĞMUR
Özledin mi beni,benim seni özlediğim kadar;
Sevdin mi gerçekten beni,düşlediğim kadar?
Daha ne fırtınalar atlatacağız beraber;
Karşımıza kim bilir nereden çıkacak rüzgarlar?
Umutlar kaybedilmez,bulutlar katledilmez;
Bir gün yağmur yağacak ki,bin gün güneş açsın!
Günahlar affedilmez,sevaplar fark edilmez;
Bir gün duracak bu yağmur ki,düşmanların neşesi kaçsın...
MİSAFİR...
''Tam unutacaktım'' derken,o cümle hep yarım kaldı zaten;
İşte tekrar,tekrar O'nu hatırlamamın sebebi bu yüzden...
Silinmiyor ya hafıza,eskileri dönüp dönüp hatırlıyor,plak gibi;
Ama yar bilmiyor,O aslında hem hüznüm hem neşem...
Hele sabah olsun bir,hallederiz belki;
Yeni umuda kapılırım yine,dönersin diye bil ki!
Çok kalmayayım kalbine,zaten yerime birini bulmuşsun;
Bir kaç günlük yokluğumda,baksana;başka aşkın sesini duymuşsun...
Vazgeç artık yavaş - yavaş kalbim,o zaten çoktan vazgeçmiş,
Zaten bilirim,o kalpte hep misafirdim,şimdi evin içinde zaman durmuş...
Bir Arkadaş...
Geçip giden günleri geri getiremem,tamam;
Yanıp duran ateşleri söndüremem,tamam...
Benden bir adam olmaz,bu aşk,aşk olmadan;
Susup seven dilleri ben dil bilemem,inan!
Çok hoşuma gitmiyor bu durum,
En yalnızım,en yalınım,en sadem,en durum...
Nefesini duyamadığımda yokum;
Say verdiğim nefeslere,tükenmiş umudum...
Biliyorum unutuyorsun beni yavaş yavaş,
Eski aşk diye anıyorsun,hatta soğuk savaş...
Biliyorum bir gün döneceğim yanına,yavaş yavaş;
Yanındakiyle tanıştırırken beni diyeceksin,''bir arkadaş''...
SESSİZ KALDIM
Sessiz kaldım...
Cümleler yarım...
Sensiz kaldım;
Bir tam kalamadım!
Kalbim kırıldı,
Aklım darmadağın,
Elimde yalnızlığım,
Tenimde sensizliğim...
Bir sokuluver yanıma,ellerim çok yalnız,
Dokunuver onlara,hisset sadece,sessiz!
Dalıver gözlerime,sensizlik çok renksiz;
Dinleyiver kalbimi,atıyor mu sensiz?
KABUL
Yok bir itirazım ne söylesen kabul,varım...
Zaten sen oldun,hem yoğum hem de varım!
Zaten benimde gönlüm vardı,aşkta,
Yalnız mantık aşkı öldürürmüş,galiba yalnız kaldım...
Aşk kalbine göre,ayağını yorganına göre,
Seni ben tam bana göre sevdim,ayrılık ihtimali çok uzak...
Mutluk bence şahane,ayrılmaksa bahane,
İki medeni insan olarak ayrılmayacaksak,bu aşk bize tuzak!
Denizi görmeden paça sıvanmaz,demiştim;
Biz yürütemedik,kaç kere denedim...
Kabul benim suçum,zaten hep ben aldattım;
Kabul sen bir meleksin,ben bir kanadına tutunamadım...
TUHAF!
Kırılmışım zaten itiraf etmiştim,
Bir önceki mektubumda...
Özlemişim her an dudaklarımda dudakların,
Eski portresinde resmin;
Gözlerimde gözlerin... Hayalimde,
Kulaklarımda sesin...
Darılmışım zaten ima etmiştim,
Son satırlarında yazıların...
Ki hiç elvedayla bitmezdi eski zamanlar;
Nasıl da döktürmüşüm o gizemli cümleyi...
Gözlerimde gözlerin... Ama nerede?
Başka yare bakar iken beni mi arayacak?
Tuhaf halen bir çok karmaşa hissediyorum...
Bazen özlüyorum... Ama tabii gizliyorum...
Bazen üzmüyorum kendimi... Tabii ki yalan... Ağlıyorum...
İki arada bir derede,iki rolü canlandırıyorum...
Bir birinden çok farklı... Kendimi ortak bir yerde bağdaştırıyorum;
Özleyen de sensiz... Kendini üzmeyen de...
BİR ÖZÜR DİLERİM...
Çok zoruma gidiyor,yaptığın şeyler,
Dayanmıyorum,hatalarına...
Kıskanç,nefret,kibir,eh bu kadar yeter,
Biraz da başkarı katlansın bu nazına!
Kendini ne zannediyorsun,bilmem ki?
Çorbanın tuzu musun,padişah kızı mısın?
Çokta küçük görme bence kendini;
Bir kaç güne kalmaz,başkasının alın yazısın...
Sen onca yoldan dön,hadi bir de soluklan,sonra ben yapacağımı bilirim,
İlla dönmeyeceğim diyorsun,zaten bu cevabı vereceğini günler önceden bilirdim...
Ah benim gözü karam,ah benim günüm gecem,ah benim nazlı yarim;
Sen onca hatadan bir güzel aklan,ben sonra utanmam,e bir özür dilerim!
AYRILIK OLMASIN!
Seviyorum,kabul ediyorum,aklım hep sende!
İstesen de,istemesen de,delice aşığım işte!
Biliyorum,sen de seviyorsun beni nacizane,
İnkar da etsen,ısrar da etsem,bal gibi utanıyorsun...
Aman ne de güzel şey,''aşığım'' demek,
Anan seni benim için doğurmuş,demek...
Hayırlı olsun... Uğurlu olsun...
Eş dost gelsin düğünümüze,ama kalp yerinde dursun!
Hayırlı olsun... Uğurlu olsun...
Hısım akraba gelsin düğünümüze,gözümüz doysun!
Başkaları girmesin hayatımıza,
İkinci adam,ikinci kadın olmasın...
Ayrılırken aşk daha güzel derler ama,
Gerekirse sade kalsın da,ayrılık olmasın!
AŞİKAR...
Aşikar,beni sevmediğin;
Kime,nasıl açıklayayım?
Gelip- gelmeme durumlarını;
Benim aşkla bitmez sorunlarımı...
Aşikar,zaten hiç de sevmedin,
Neye,ne kadar dert yanayım?
Pahalıya patlamaz,övüşümün;
Fakat olacak mı geri dönüşün?
Allah vermiş iki göz,bir daha o güzel yüzünü hiç görmeyecek,
Allah vermiş iki kulak,ama bundan sonra sesini duymayacak!
Hep ivmesiz kalacak bu kalp,bu teni yabani eller mi öpecek,
Sana varamadıktan sonra ne işe yarar,iki el ve iki ayak?
BAŞARDIN...
Çok kolay oldu,değil mi,
Çekip gitmesi...
Bir düşünüp beklemeden,
Bir az nezaket göstermeden!
Çok ağırdı,belli değil mi,
Bu aşkın ölmesi...
Aşkta ne vakitler çok iken,
Ayrılığa hiç vakit yok iken...
Küstün... Üzdün... Yaptın... Çöpe attın...
Tebrikler... Başardın...
Beni iki dakikada ellere sattın,
Kim bilir kimlerle kalktın,kimlerle yattın?
Çektin... Gittin... Geçtin... Kalbimi deştin...
Tebrikler... Başardın....
Beni suçlayıp zindana hapsettin,
Ayrılık en büyük hükümdü,bir hakim olamadın...
endermedya
09-01-14, 19:20
güzel olmuş bestede yap buna :)
MATEMATİK
Kolaylarına geliyor her halde,
Fiziklerini sevmiyorlar,kimyalarına ölüyorlar...
Ne de olsa aşkta bir felsefe,
Ama değerini bilmiyorlar,değer biçiyorlar...
Utanmak yok... Bunalmak yok...
Yeni nesil böyle... Aşk cepte...
Çözüm pek yok... Çözülecek çok...
Bir kuruş fazla paraya,sende değil bende...
İnsanların benimle problemleri varmış...
Bi zahmet; söyleyin onlara,
Matematikle yeni yeni haşır neşirim...
Bu devirde iki övmeye kral olmak varmış,
Bi zahmet; sevmeyin onları,
Değerimi bir an bilenin,bin yıl esiriyim...
ZAMANA BIRAKTIM...
Vadesi geçmiş ümitlerimin;
Eskimiş - yıpranmış,hayaller...
Bir ara bende kalan ellerinin,
Unutmuşum,kim bilir kim hatırlar?
Hatırada kalmış bir kaç resim,
O da şöyle böyle,benzemiyor tek bir an'ıma...
Kalpte kalan aşkla ilgili son hislerim;
Yakışmıyor artık sol yanıma!
Bıraktım her şeyi zamana,
Ne olacaksa zaten o gösterir...
Doğruyu yanlışı aramaya değmez,ama,
Aramak için ömür seni bekletir!
Düşerse bir gün yolun,yoluma;
Haydi gel bir uğra,bir çaya beklerim...
Evde aradığın yar eğer yoksa;
Dedim ya bıraktım zamana,bil ki yalnızlığı icat ettim!
SÜSLÜ YALANLAR...
''Acelem yok''dedim,bekledim,
Ayrılığa daha çok zaman varmış gibi!
Dönecek diye,sevecek diye,
Uğruma ölecek diye,düşlerimi erteledim...
Bir kaç gülüş,bir yudum sevgi,
Hasretin yanında hiç bir şey dedim...
Galibiyet O'nda,hüzün bende;
Kırdım kalemimi bile bile,kendime aşkı zindan ettim!
Söylediğin süslü yalanlar ne zaman doğru oldu ki?
Bu beyaz yalan diye geçiştirdim,
Bu biraz daha açığı,bu daha da renklisi...
Ama hayat felsefemi artık değiştirdim,
Ya beyaz,ya siyah,olamaz hayatımda gri rengi!
Sen de...
Demek,bu kadar kolaymış,ayrılması benden;
Demek,beni hiç sevmedin,en derinden...
Demek,her şey bu kadarmış,ayrılık kararı dünden;
Demek,hiç benim olmadın,kaydın bak ellerimden!
Ama olsun,üzülme derdim,
Burada olsan,yine severdim...
Ellerini tutup sıkıca;''Sen de mutsuz olma'',derdim...
Hatamda,beni affet derdim;
Bir daha üzmem diye yemin ederdim...
Beni affetmesen ömür boyu,nasıl senden vazgeçip giderdim?
Buruk Ayrılık...
Güvenemedim sözüne,inanamadım özüne,
Son bir kez doya doya yine,bakamadım yar gözüne!
Alışamadım tenine,mahrum ettim kendime,
Unut dedim,unuttum da,alışamadım ama bu çözüme!
Yalan değil,inan bana,özlüyorum,
Aşk mühim değil,en büyüğü,bir ömrüm gitti...
Yaz değil buralar artık bana,üşüyorum,
Can evimden ayrılalı sen,bir bilsen ki,içim gitti!
Acım halen ilk gün ki gibi,ne zaman atacağım içimden seni,bilmiyorum...
Ayrılık buruk oluyormuş gerçekten sonra anladım,seni de yüreğimden silmiyorum!
Fark etmedin,ne kadar çok değiştim,yaşlandım,yıprandım gittikten sonra;
O gün ayrılırken bıraktığın o genç adamı tanıyamazsın,eve döndükten sonra...
HİLÂLSE HÂLÂ AY...
Düşündüm de,beni çok kırdın;
Dönülmez yolun dönüşünde,en dipte,bir yerlerdeyim...
Sarhoş,arsız,yalnız... Hâlâ!
Mesela alıştım yalan söylemeye,
Çağırdılar içmeye,mazeret uydurdum gitmedim,sana çekmişim...
Ben suçsuzum üzgünüm... Sen suçluyken,pek âlâ!
Bir de şimdi utanmadan,
Geleceğim günü sormuşsun ya...
Yazık sana... Tanıyamadım,
Vay ki ne vay...
Bir tane gerçek, bin tane savaş,
Bir kaç asır, bir çok ömür say...
Biliyorum erken uyumayı seversin sen,
Gözle yolumu,döneceğim,hilâlse hâlâ ay!
VER UMUTLARIMI...
Hayat ne garip,değil mi?
Gelip geçici,eski sevgili...
Bulunca yeni birini;
Seviyor O'nu!
Eski sevgili,dün kraldı;
Bak benden,geride ne kaldı?
O yeni birini buldu,aldı;
Bari kaybetme O'nu!
Bana senle geçen geçen dünlerimi veremezsen,
Uğruna yok saydığım günlerimi ver...
Bir çift söz uğruna vazgeçtiğim elleri veremezsen,
Sana boş yere döktüğüm dilleri ver!
Gittiğinde ağladığım göz yaşlarımı silemezsen,
Bir kere de bana beyaz bulutları ver!
Haydi durma,şimdi çek git şu kapıdan;
Gidemem diyorsan,onca kaybettiğim umutlarımı ver!
HER AYRILIK BÖYLE
Uzandı ellerim ellerine,
Çekti ellerin ellerimi,ellerinden...
Soğuk davrandı bana,
Hem tenin hem sesin...
Zaten soğuk değil miydi bunca yıl da?
Sevgilim kelimesi senin yalandan,
Yıllardır fısıldadığın,melodin...
Kapandı gözlerim öylesine,
Çıkacak dedim bir gün,bu kalp yerinden...
Zaten hediye bu ömür bana;
Sen katilim ol benim...
Yaşamadan bu birbirine yapışmaz,kalp kırıklığıyla,
Korkmam zaten hiç yalandan - dolandan,
Ölümüme intihar süsü veririm...
Her ayrılık böyle,acıtıyor beni,
İliklerime kadar hissediyorum sensizliği...
Bu soğuk ne poyraz,ne de havanın fısıltı sesi;
Sadece o güzel yarin tensizliği...
Her ayrılık böyle,kanatıyor beni,
Bir sen var sanki,benden daha içeride,
Sonra gelmiyor uzun bir süre,belki ta ebediyete;
Leyla ile Mecnunlar / Adem ile Havvalar öğrenmeli bizsizliği...
Gece Kondu...
Ben merkezinden kurtul artık,
Egolarından sıyrıl artık...
Herkes seni sevecek diye bir şey yok...
Aman aman önem vermem...
Ben senden vazgeçtim çoktan;
Ellerimi üstünden çektim!
Herkes sana bayılacak diye de bir şey yok;
Sevildikçe sen kendinden geçtin!
Muhakkak,aşk diye bir şey var,
Sen bu benliğinle,bende ki sen olamazsın...
Gece kondu,sabah başka yere uçtu;
Aşk böyle yaşanamaz,ciddi olamazsın!
GİDECEK ÇOK ŞEHİR VAR...
Yüzünü sen öyle asma,gülüm;
Bilsen daha gülünecek,çok şey var!
Hemen öyle kolay kolay düşmesin yüzün;
Zannetme ki,mutluluk buraya kadar...
Sesini hemen öyle kesme,yavrum;
Çığlıklar sürecek birileri bizi,duyana kadar!
Duymazsa da birileri bizi,sağlık olsun;
Biz birbirimizi seviyoruz ya,yeter o kadar!
Sen bu kadar melankolik olma,çok fazla üzüm,aşkı şarap yapar;
Fazlası da seni dengesizleştirir,eh biraz da kızdırır seni,kafa yapar!
Ben bu aşklardan çoktan geçtim,üç günlük dünya,daha kaç günüm var?
Sana uzaklardan bir yer seçtim,burayı sevmezsen,daha gidecek çok şehir var!
SENİ DİLEDİM...
Hatalıysam affet,özür dilerim;
Bir daha çıkmam karşına,bir daha olursa...
Yalvar,yakar,ne yapar bulurum çaresini,
Yazarım aşkımı dünyalara,dünya dursa da!
Zannetmem ömür boyu,küs kalırsın,
Çünkü,seviyorsun sen de beni,yalansa söyle...
Çok badireler atlattık,olduk ikimiz aşk yorgunu;
Senin gibi merhem var mı,benim gibi paramparça yaraya!
Eh ne duruyorsun,özür diledim;
Hatalar neredeyse karşılıklı...
Ben gittim,sen gelmedin;
Ben sevdim,sen sevmedin!
Yeni yılda Allah'tan ben seni diledim;
Para pul, ev bark başkasının olsun,
Sen varsan zaten mutluyum...
Ol iki çocuk öncesi gelinim...
O KADAR ZIT Kİ HAYAT BANA
O kadar zıt ki hayat bana;
Mesela ben hayata alışmak istediğimde,
Beni uçurumdan aşağı itiyor,
Ve o anda adeta hayat bitiyor,
Bazen de mesela ben tam kopmak istediğimde,
Ve asıl ben uçurum kenarına geldiğimde,
Hayat beni sanki elimden tutup çekiyor,
''Daha dur,dinleyeceklerin var!'' diyor,eh,bu da ilgi çekiyor!
Ne yapsam yaranamıyorum, o kadar zıt ki hayat bana;
Sen de mi aynı dertten muzdaripsin, o zaman selam sana!
Çok mutlu olduğunu sanan varsa, aman mutlu olsun, dokunmayın ona...
''Hayatta halen yaşamak için bir neden var''mış... Çok güldüm buna!
Aşk diye bir şey varmış, yıllar önce görmüşler,
O gördüklerini sananlar da körmüşler...
Gördükleri şeyleri kimseye anlatamadan ölmüşler,
Kimse siz değil ki, siz kimsesizsiniz...
SOĞUK SAVAŞ!
Yollar güzeldi,koşabilirken genç yaşta,
Anladım ki,şu an yürümeye çekiniyorsun...
Kışlar güzeldi,yazı göreceğini düşündüğün yıllarda,
Şimdi ertesi gün gelecek mi diye düşünüyorsun!
Kumlar güzeldi,sıcak gelmezken ayaklarına,
Oysa şu sıralar,toprağın altında olmayı düşlüyorsun!
Güller güzeldi,dikenleri ellerine sürekli batsa da,
Bu zamanlar da,küçük bir olay da inciniyorsun...
Bitmedi insanın geçmişiyle soğuk savaşı,
Yıllar geçecek bitmeyecek...
Ölümle kalım arası;
Hep o tedirginlik,seni bekleyecek...
Eğer olur ki gelirse sana ölüm sırası;
İşte o an,kalbin tekleyecek!
Ölümün soğuk nefesi,Azrail'in elinde asası;
Seni almadan gitmeyecek!
SEVGİLİLER GÜNÜ ŞARKISI
Şu an seninle aynı yerlere bakmasam da,
Halen gözlerim gözlerinin içinde...
Arada uçurumlar, farklı dünyalar olsa da,
Sanki kokun halen benim evimde!
Şimdi çıksan şuradan, karşıma dursan boyunca,
Hiç unutmam inan, yerleşir hafızama!
Şimdi çıksan tam şuradan, yıllar geçince aradan,
Boynuma bir sarılıversen, sen ve ben, biz olsa!
Her günüm sanki farklı birer defter sayfası,
Yarısı beyaz sen kadar değil, karamsarlığımdan da, siyah yarısı...
Her sevgilinin vardır binlerce ortak anısı,
Sen gittiğin günlerden beri, kalbim hüznün aynası...
Bir cesaret koşarak gel, ayrılığa uzunca bir 'aşk' arası;
Bu sana dilimden kopan, hiç bitmeyecek hasretimle, sevgililer günü şarkısı!
GÜLE GÜLE...
Artık yaş kemale erdiyse,
Yada farkına vardıysan bir şeylerin...
Ölüm de var önünde, zulüm de var gelirse;
Solması da var bir gün tüm güllerin!
Bırak artık her şeyi bir kenara,
Keyfini çıkarmaya bak mutlu günlerin...
Bir varmış bir yokmuş, hayat dediğin buymuş;
Es kaza biterse, ararsın nitekim...
Ama...
Dönüş yok biliyorum,
Ama yine de gülüyorum...
Elde var sıfırlar, matematiğim zayıf,
Güle güle erken biten çocukluğum...
Asla...
Dönüş yok biliyorum,
Aslında hep biliyordum...
Ben çok tecrübesiz, hayatta fazla hoyrat,
Güle güle, evim - yurdum....
İMKANSIZ BİR AŞK
Güçlü durduğuma bakma bu kadar,
Eş - dost olmasa zor ayakta duruyorum,
Yoksa ağlayacağım dokunsalar...
İkimizi de incilti bu vicansız karar,
Ama yine de sana saygı duyuyorum;
Bundan böyle ayrı yollar...
Sen git kendini akla, aşkını vicdanına sakla, ayrılık denen yasakla,
Yaşaman bundan sonra zor!
İkimiz de iyi bilirdik aşkın görünüşünü,
Ama inciltmesine incilten sendin O'nu;
İzle şimdi bir kere de ölüşünü...
Ruhuna bir Fatiha,
Ardından kara toprak...
Bu aşkı imkansızlaştırdın, böyle bir şey, kötü olmak!
MEYVE!
Aşk, adamı ne hale getiriyormuş anladım,
Aşk adamı, anca benim tasvirim olabilir sözlükte!
Aşka inanmıyorsan sen, sen değilsin,
Ne kadar iyi olsan da, bence özünde!
Taze meyvelerini toplamak gerek, aşk gelince,
Eğer ki toplamazsan, üzülmemek gerek, geç kalınca!
Sen bu ateşe bir su ol da, aşk demlensin,
Sen hele bir orta yol bul da, kalp şenlensin.
Eğer sen de beni seviyorsan, sen de bendensin,
Ama arada başka biri varsa da, bana kara zindansın!
Curitibalı
17-03-14, 01:12
Burada mesajım yokmuş benim, şiirlerle aram hiç iyi değildir ama güzel geldi sonuncusu. Kolay gelsin.
Burada mesajım yokmuş benim, şiirlerle aram hiç iyi değildir ama güzel geldi sonuncusu. Kolay gelsin.
Şarkı sözü bunlar. Sağ ol kardeşim değerli yorumun için. :)
MEDENİYET...
Vazgeçmek imkansız, gönül bu vicdansız,
Kolay kolay, unutamam, bilirsin...
Terk etmek sebepsiz, kalp denen şey ayarsız,
Olay, olay olur aşklarım, bırakmam...
Beni bir az tanıdıysan, sana ne değer verdim, bilirsin,
Seni çok fazla sevdiysem, umarım sen de biraz seversin...
Farklı hayatlar birleşir üstelik, birken iki, gün gelir, ikiyken üç; kim bilir?
Çoluk çocuğa karışma vakti gelmedi mi, ömrün son deminde, ne dersin?
Medeniyet kurdun kalbimde, çıkamazsın oradan, yüreğin sızlar,
Kalbinin taşı, kırılsın artık, kaçarsan, kovalar - yakalar seni muhafızlar...
Sen benim uçsuz bucaksız gökyüzüm, kalp başkalarını en dibe gizler;
Haydi inat etme, kıralım şeytanın bacağını, kıskansınlar, vicdansızlar...
Dün...
Bu ayrılık benim sonum olur,
Bundan sonra alışamam yokluğuna...
Yar kesin benden başkasını bulur,
Soluğum bir daha kavuşamaz soluğuna...
Nasıl da unutmuş beni bir günde,
Hani nerede yeminler... İyi günde... Kötü günde...
Ettiğimiz yeminlerin yerini göz yaşları almış,
Aşk mektupları kalmış ''dün''de...
Bugün...
Yavaş yavaş alıştım sensizliğe sevgili,
Demeyeceğim artık, dön geri, sev beni...
Hatta ısrarı şöyle bir kenara koy,
Dönersen bir gün, yüzüne bakmayacağım bile!
Biliyorum, inanmıyorsun böyle dememe...
Çünkü alıştım artık sensizliğe sevgili,
Seninle ilgili hayatımdan her şey gitti,
Sanki geçmişe nazaran daha iyiyim ''bugün''...
Yarın...
Bak yine sözümden döndüm kararsızca,
Bir gün de değişir demiştin, doğru tanımışsın beni...
Ama ben hiç tanıyamamışım seni...
Bu terkedişlerin düşmanlara hayırlı, bana hayırsızca...
Evet vazgeçtim sevgili,
Dönersin diye bekleyeceğim yine seni...
Papatya fallarına bakıp bakıp duracağım sanırım;
Bak bu gün gelen giden yok, ama gelecek ''yarın''a...
GEÇER...
Hak ettiğim yalnızlığı buldum şimdi,
Ayna bana fısıldadı tüm gerçekleri içtenliğiyle...
Meğer tek dostum O'ymuş benim...
Elim kolum her şeyim...
Ucuzluk çekiyordum kendi içsel bankamda,
Duygularıma yenildim her dokunuşunda;
Krediler ürettim sana, gerektiğin de yarattım,
Aslına bakarsan arandım... Belki de sadece kanayan yarandım...
''Geçer'' dediler, ''unutursun bir kaç güne''...
''Unutmak neymiş'', ''atarmışım okları yine her yöne...''
Beni çok yanlış tanımışlar Onlar da meğer,
Senin beni de çok yanlış tanıdığın gibi...
Geçer geçer, ayrılıktan bir saat daha geçer,
Bu uzun yollardan bir tek yar geçmez...
Geçer geçer, yaz, kış, bahar geçer, mevsimler geçer,
Bu gönlümden fırtınalar geçmez!
ÜÇ BEŞ KIRIK YALNIZLIĞIN ESERİ...
Filancaya sormuşlar, benim derdimi bilememiş,
El oğlu nerden bilsin, benim kadar talihsiz mi o?
Falancaya gitmişler, tanımam bilmem demiş,
El kızı nereden bilsin, senin kadar yüzsüz mü o?
Bundan sonra ne arar, ne sorarım, demiştin ya,
Vurup kapıyı çıktığında...
Haklısın bundan sonra, ne sor, ne ara; kapıl başka aşka,
Ya da sen bilirisin ara, bulabilirsen ne ala!
Eskiden karşında, güçsüz, halsiz, yorgun, pişman bir adam vardı,
Aradan yıllar geçti, güçlendim, dinlendim, O adamı eller aldı...
Geride bıraktığım bir şey yok, benden eser bulamazsın evimde şimdi;
Sana tek bıraktığım, üç beş kırık yalnızlığın eseri bu şarkı!
ANLAMAM...
İstemem, hiç bir şey senden,
Talep edemem, resimlerini geriye...
Hediyelerin değeri yok, sen de kalsın!
Zaten mutluluklar kalmış geride!
Üç beş mutlu günün lafını yapma bana;
Can kırıklarım ben de belki de, onlarca...
Sen benden mutlu anların karşılığını isteyeceğine,
Kırdığını kalbi, bak onarmaya...
Sonra pişman olursun... Anlamam o zaman, özür dinlemem...
Dile benden özrünü, daha vaktin varken!
Aş bu sende ki, aşk havalarını..
Aşk bizden geçmiş, eller almış o büyüyü bizden!
VİŞNE ÇÜRÜĞÜ...
Kaç, kaçabildiğin yere, bulurum...
Umarım, kaybolurum...
Seninle, birlikteyken ben mutluyum...
Peki sen?
Aşk, her yerde, çözerim,
Güzelim, ben seninim...
Benimle gelirsen, senin olurum...
Yeniden!
Aşk damarlarına, ilik ilik, inecek...
Gömleğinin düğümlerini ilikleyecek!
Sevginin tarifini bulamadıysan halen o kitaplarda,
Aşk sana tüm detaylarına kadar gösterecek!
Öpeceğim duracağım, yok ki, ne duracağım, durmayacağım,
Göreceksin aşkımın gücünü...
Seni bulucağım, senin olacağım, yok ki duracağım, durmayacağım,
Seveceksin ruh ikizini!
Sen bileceksin, çözeceksin, pek çok seveceksin, duyucağım,
Senden o aşk sözcüğünü!
Sevgiye doyacağım, doyuracağım, senin olacağım, ve bulacağım,
Vişne çürüğü dudak rengini!
KARAKTER...
Araya ayrılık girene kadar her şey iyiydi,
Gün güneşli, gecem seninle, üşümem yalnız değilim...
Diye diye, avuttum ben kendimi;
Ve çekti gitti...
Hem de hiç uğruna;
Peki ya değdi mi?
Bana bir sorsana!
Araya sıra dağlar girene kadar, aslında iyiydi,
Deniz görmeden sıvadım paçayı, gülemem, mutlu değilim...
Ah çeke çeke, vahları birleştirdim bir birine,
Ve geçip gitti...
Ve bende yaz bitti...
O yar gelmez bir daha;
O yaz gelmez bir daha!
Sana göre aşk belki de bir evcilikti, çünkü kadın karakter çekip gitti,
Ama erkek karakter daha bitmedi, o sana bağlı yada tutsak değil ki!
Sana göre belki aşk romantik komedi, mutlu sonu göremeden film bitti,
Yalnızlığı sineye çektim ama kabul et, ''Hulusi Kentmen'' sana artık iyi değil ki!
(Hulusi Kentmen burada beni simgelemektedir.) Kendisini de rahmetle analım.
BAL KÜPÜ
Acım geçiyor, günler geçiyor,
Sabrım eski rayına oturuyor...
Sebepsiz fırtına, esip geçiyor,
Yalnızlık zor ama, aşk ezip geçiyor...
Başka tenlerde avunuyorsun boşu boşuna,
Bilirsin bu hissi, sen de yaşadın en az benim kadar!
Acın geçse, taze aşka yelken açar bu kalp,
Sonuçta gidecek değil ya eski aşk senle mezara kadar!
Aşk, uzun gecelerde, sensiz çözülen bir sinir küpü,
Senle olmak ise bana imkansız gibi!
Hangi cehennemdeyim, sen başka cennetlerde dilenci,
Geriye dönsem tadım olur yine bal küpü!
İYİ GECELER MASALLARI...
Durgun o adam yok karşında,
Hiç bir şeye üzülmez, kırılmaz,
Kalbin kırılacağını öğrendi belki de...
Mimiklerini oynatabiliyor artık,
Üzülünce, kırılınca...
Defalarca söyledim ya sana, bu kalbi üzme!
Dayanamazdı artık fazla sensizliğe,
Tek atmaktansa yol aldı kalbim...
Göçtü sensizliğin cennetine,
Yer var mı kalbinde halen;
Tutkular içinde...
Ölmüş aşklar mezarında?
Kalbim sıkışıyor eskileri andığım zaman,
Zaman zaman bir kırgınlık var ki, anlatamam...
Sana okuduğum iyi geceler masallarını özledim,
Hani bir varsan bir yoksan...
Kalbim sıkışıyor eskileri aradığım zaman,
Zaman zaman bir küskünlük var ki, dünya duruyor o an!
Bana anlattığın iyi geceler masallarını özledim,
Bekliyor prens, prensesin geleceği zaman... Ah ne zaman!
SORULACAK!
Ağlamak istemiyordum hiç kimse gibi,
Ağladım senin sayende, tükendi hislerim...
Terketmen, vazgeçişlerin, tüketti beni;
Aşk hakketi mi bunca sarsıcı ihaneti?
Vazgeçtiğin için pişman oldun mu?
Söyle başka ellerde, benim gibisini buldun mu?
Unutma dönüşü yok, ayrılıp, gideceksin;
Ama unutma bugünün hesabını ödeyeceksin!
Pişman olduğunda sana kim sarılacak,
Yanında ne bir el, nede ağlayacak bir omuz olacak...
Düşmez diye salladığın aşktan o salıncak;
Yalnız kaldım diye elbet sana sorulacak!
Çekip gittin diye bir gün sana sorulacak!
İKİ İNSAN...
Umutlar da tükendiyse ne yapacağız?
Yalnız olacak halimiz yok ya!
Aşktan kestik mi iyice elimizi, ayağımızı,
Eyvah... Ne yapacağız! Of ya...
Yalanlar, ihanetler, masallar, rüyalar, bedeller,
Hiç birini yaşamadan korkar olduk aştan...
Oysa ne sevmeler var, ne sevişmeler;
Göremeyeceğiz böylece, kaçarsak en baştan!
Nasıl mutlu olamaz seven iki insan;
Biri sana sorsun, doğruyu bulsun...
Eğer sen de seviyorsan...
Nasıl kötü olur ki iyi bir insan...
Ah, yanlışı görsen, doğruyu bulsan...
Dönüş yok ki, gidiyorsan!
CANIM YALNIZLIĞIM...
Bak, hikaye sona erdi,
Saymadım, kaç günde bitti...
Galiba, başladığında bahardı,
Bu gün bende mevsimler tükendi!
Tüm ödülleri topladın beni terk ederek;
Yılın çıkışını yaptın bu kapıdan...
Ama içinde bensizlik elbet nüksedecek;
Ağlatacak seni yalnızlık her bakımdan...
Gurur için ne canlar yaktın sen, gururla övünürsün,
Yanlışı doğru sandın, umarım yalnızlıktan ölürsün!
Ben terk edip gittim ya, hayatına daha da yenisi girmez,
''Canım yalnızlığım'' diye diye, kendi kendine dövünürsün!
Kalbimin Sol Köşesinden Beynimin Sağ Lobuna...
Sevgili günlük, bu gün ne oldu,
Gerçi nereden bileceksin...
Diye diye onca sayfan doldu!
Mükemmel zannettiğim hayat bu gün durdu,
Aşık olduğum kadın çürüyüp gitti hayallerimden...
O zaman anladım, dünya karardı;
O yalandı, aşk yalandı, neye yaradı?
Kalbim dilendi, kendi sesini dinledi;
Boyun eğdi yalnızlığa, aşk zamanımı çaldı!
Sevgili günlük, benim yanımda;
Kalbimin sol köşesinde O vardı...
Artık sadece hafızamda,
Beynimin sağ lobuna, arşivlere kalktı!
Aşık olduğum kadın, çürüyüp gitti hayallerimden...
Soğuk Elveda...
Terslik var bu işte, çözeceğiz bakalım...
Niye boş yere, yüreğimizi yakalım?
Kalpler kırılınca düzelmez mi?
Geride kalmaz mı acılar?
Göz yaşları tükenmez mi?
Buluşmaz mı sevdalılar?
Ayrılık bu kadar acı mı?
Acısı bir gün geçmez mi?
Aşk neden bitiyor bir gün?
Ayrılan insanlar deli mi?
Soruları sorarken diğer insanlara, bak benim de başıma geldi...
Senle yaşadığımız bu buruk veda, aşkı dualarıma yer etti...
Yolları ararken sora sora, bulamadım hiç bir iz, başım döndü,
Ayrılık akşamında bu soğuk elveda, adeta içimi yaktı... / adeta hayallerimi yıktı...
İYİDEN İYİYE...
İyiden iyiye aşık olmuşum,
Geç kalmışım fark etmeye!
O'nunla uyur, uyanır olmuşum,
Mahkum etmişim kendimi, O'nun kalbine...
İz sürerek bulmuşum,
Zaten hep bulurmuşum sokakları!
Aşkı böyle sanmışım, olur olmazı,
Olur sanmışım, olmamış işte, olamamış...
Aslında bir açıklasaydım sevdiğimi korkmasaydım cevabından;
Dönecekti deliye...
Benim için de yeni bir gün doğacaktı, aşk mükemmel olacaktı,
İyiden iyiye...
Sevmediğimden sonları, ayrılıkta ki aksiyonları,
Ben ''seni seviyorum''ları, bir türlü diyemedim...
Mektubumdaki en sonları, okuyamazsın bilirsin sevmem zorları;
Mektubuna yapıştırdım pulları, ama bir türlü gönderemedim!
İçinde hep ''Seni seviyorum''lar vardı...
İçimde hep ''Seni seviyorum''lar kaldı!
KUMAR...
Sen koy bütün kuralları, oynayalım aşk oyununu,
Unutma kaçış yok kapalı tüm tüneller...
Gözyaşları çukurlaştırmış göz altlarımı;
Gözlerime baka baka yalan söyleyemezsin artık, yemezler!
Sen koy bütün kurallarını, anlayalım aşkın durumunu,
Unutma beraberlik yok; ya herro, ya merro...
Suçları bulunmamış cinayet akımı;
Aşkın sözlükteki tarifi, tabii sana yabancı geliyor!
Kumar oynuyorsun, umar umar;
Böyle hileyi benden başka kim umar?
Herkes sana inanmış, iki gözü kapalı;
Aşka inanmamak suçsa, kırsınlar kalemi...
Kumar oynuyorsun, zaman zaman;
Aptaldır bence, varsa halen, sana inanan...
Herkes önünde kul köle, benim sözüm fiyakalı;
Kalbime neşter de batsa, iliklemem gömleğimi...
Bilirsin kaybetmeyi de severim,
Ama eğer kazanan sen olacaksan...
Tek Kişilik Bilet...
Farkında mısın, bilmem ama,
Ayrılık beni epeyce dağıttı!
Bir çarşaf gibi fırlattı bir kenara,
Hırpaladı...
Kabul, üzdü de üstelik,
Zaman zaman hırçınlaştırdı.
Bir oraya bir buraya,
Yolladı... Oyaladı...
Ama kalp seni bulamadı...
Kendine de engel olamadı...
Kah güldü, kah ağladı;
Ama içindeki seni bir türlü atamadı...
Kim bilir benden sonra, kimler seni gördü, aşık oldu, içi gitti,
Öyle olmuşsa sakın söyleme, yoksa kalbimin işi bitti...
Seni buraya döndürecek mi bilmem ama, terkedişinden sonra,
Gittiğim aşk filmlerinin biletleri tek kişilikti!
KIRIK SAAT
Çok canım yanıyor, biliyor musun?
Çok üşüyorum, nerede ellerin?
Çok mu soru soruyorum, bilmiyorum...
Zaten cevaplarını alamam, sen yoksun!
Hayalinle konuşuyorum, delirdim sanırım,
Hatıranla boğuşuyorum, umarım kazanırım...
Sen yoksun, ama buradasın, nasıl oluyor?
Giderken hep gidiyorsun, ama sesin kalıyor, kulaklarımda...
Sen yoksun, ama buradasın, nasıl buluyor;
Beni, heyecanlandıran kalp ritimi ilk gün ki hızını damarlarımda?
Döneceğin günü beklemekten yoruldum,
Geçmiyor zaman, saatler durmuş; kırık adeta...
Aynada ki yüzünü gözlerimden atamıyorum,
Küçük kalbimdeki yerin sanki devasa...
Bi' Kaç Hiç Uğruna...
Ayrıldık, ayrılıyoruz, ayrılacağız,
Bilmedim, bilmiyorum, ne zaman olacak bilemeyeceğim...
Karar vermiş, uygulamış yada uygulayacak;
Bi' kaç hiç uğruna, ceviz kabuğunu kocaman ayrılık dolduracak!
Sevmiştim, seviyorum, seveceğim başkasını,
Senden güzel olmasa da, senin kadar güzelini bekleyeceğim!
Savaş çıkmış, barışmış yada barışacak;
Bi' kaç dakika sanra, yanında olmayacağım, O da başkasını bulacak!
Zaman, vakit, ölüm nakit, ödeyeceğiz...
Ama ayrılık acısını biz nasıl sileceğiz?
Yalan, dolan, gülü sulan, binlerce çiçeğiz;
Demetsiz, buketsiz, biz de solacağız!
HAYAT MÜŞTEREK!
Sonu böyle mi olmalıydı;
İnsan, kaderini yaşar ama...
Seçemez mi diğer yolu?
Bir iyi, bir kötü yok mudur?
Ayrılık tek yol mudur?
Yolun sonu, hüzün müdür... Aşikar!
Dünü, bugünü, çok mudur,
Sonrası yarını, yok mudur?
Yolun sonu hüzünlüdür, sen burada kal!
Hayat müşterek, çekiştiriyor bizleri,
Resmimize ayrılığın tonları değiyor...
Hayat müşterek, geçiştiriyor sözleri,
Neşeli bir kahkaha, bunca kedere değiyor!
''İYİ UYKULAR!''
Hak etmişim ya sana göre yalnızlığı,
Mahvetmişim ya senin hayatını...
Boşversene, çekip giderim;
Zaten gitmişim! Zaten bitmişim!
Yalanmışım ya senin koca hayatında,
İnatçısın, kabullenmezsin ama sen bunu da!
Haketmişim ya, işte gidiyorum;
Ben buyum, yapamıyorum, haksızlığa gelemiyorum!
İyi uykular, bensiz yatağında,
Çok rahat uyursun, umarım!
Rahat edersin inşallah, sabah kalktığında,
Yanına birini bulursun sanırım...
Kal Bensiz!
Yazı - turada kurallar konmuş,
Yazı gelirse sen gideceksin;
Tura gelirse ayrılacağız...
Ne farkı var?
Aşkı burada kim görmüş,
Nereden bileceksin?
Zaten bir gün ayrılacağız...
Ne önemi var?
Al bensiz hayatını, başına çal,
Vur davulları, zurnalar patlasın bu evde...
Hadi git, bensiz hayatını yaşa, bense kapı duvar,
Kal bensiz, ben mühim değilim, canım cehenneme!
Yalan...
Yalan söyledin eminim, görmedim gözlerinde sevgini,
Kalbinde yerim yoktu, belki de başkaları almıştı yerimi...
Hayatında gelip geçiciydim, gece gündüzler gibi...
Güneş batınca gündüz, yıldızlar düşünce gece bitti!
Masalları iyi okumuşsun, ben de inanmışım, öylece,
Sanki sen iyi olmuşsun, ben görmemişim her gece!
Yüreklere çok dolmuşum, sen de yer kalmamış, öyleyse;
Ayrılık saati gelmiş, hoşçakal...
Yalanlar üstüne kurulu bu aşkı bitirelim,
Tertemiz duygularımızı, kalplerimizi yitirelim,
Yıllar sonra çocuklarımıza anlatalım bu aşkı,
''Bir varmış, bir yokmuş'' değeri benim kalbimin!
Son Raund...
Tü - tü - tü maşallah, nazar değmez inşallah,
Diye diye değdirdiler nazarı ikimize!
En başta da sen katildin, öldürdün bizi,
Gömdün ikimizi mezara, diri diri!
Bu aşkı nasıl bilirdiniz?
Aşk, aşk diye diye delirdiniz...
Alın, görün siz, bizim aşkımızı,
Gözyaşlarıyla, mutluluğu bitirdiniz!
''Ayrılık güzel şey bence, deneyelim'' yıllar geçti, aynı sound,
Kimler kafana koyuyor bu güzel yalanları?
Aşk bu savaş değil, yok ki bunda, son perde, son raund...
Mutluluk gözyaşıyla anmıyorlar geri kalanları!
EKŞİ TAT!
O çok güzel olduğunu zannediyormuş,
Yalan, ayna tutun görsün gerçeği...
O'na hiç kimse, hiç de benzemiyormuş,
Evet aslında, ukalalıkta bir numara gerçi!
Yalan mı söylüyorum, hayatımı mahvettin,
Hikayemin sonunu gözlüyorum, cinayetimin sebebi sensin...
Yalan mı söylüyorum, beni bana hapsettin,
Mütemadiyen oyunu biliyorum, ihanetin hepsi senin!
Hayat aromasını çaldın dilimden,
Geriye ekşi bir tat bıraktın!
Ne kadar da yaşamayı bilirsen;
Beni o kadar derine batırdın!
Yüzümdeki çizgilerin sebebi sen;
20li yaşlarda, sayende yaşlandım...
Eğer ben senin sayende deliysem;
Sen de benim yüzümden akıllandın!
ÇÖP!
Ağla kalbim, ağla, zaten O varken de ağladın,
Gittiğinde de ağlarsan, bir şey değişmez, anladın...
İnadını bırakmadın bir kenara, sevgiden kurtulamadın,
Çok şey değişti adeta, geride kaldı unutulmaz adın!
Kelimelerim suya düştü bir bir, boğuldu aşk denizinde,
Kurtaran olmadı yalnızlığımı, o da atladı denize, O'nun izinde...
Dört duvarım artık, resim sanatım benim, göz yaşlarımın garezinde,
Eşyaları da çöpe attım, değeri yok benim gözümde!
Bir aşk böyle bitermiş;
Elveda sözüyle...
Ve büyük aşkından vazgeçmiş,
Mecnun, dünya gözüyle!
ACI HAYAT...
Yüklenmiş rüzgara taşıyorum acıları, efkara...
Sonra alıyorum elime kağıt - kalem, döküyorum acıları kağıda!
Okyanus oluyorum, taşıyorum, zaten acıları ben yaşıyorum;
Bilebilen varsa benden; ne ala!
Aşkımdan ölüyorum, aynı zamanda da gülüyorum;
Beterin beteri var, dünya, bin bir dertle dolu dünya!
Az mı gittim, çok mu gittim,
Nereden, nereye sürüklendim...
Aşkın, ayrılığı da varmış,
Bunu fark ettim!
Az mı sevdim, çok mu üzdüm,
Neden beni bırakıp ellere gittin?
Hayatın acı tadı da varmış;
Sayende fark ettim...
Ama sen de ayıp ettin!
ŞEREFE!
Aldatanı da burada, aldatılanı da,
Ölü gibi yaşayanı da, derdi kederi, boşayanı da...
Hayat meyhanesi herkese açık dostlar,
Seveni de var her hakikatiyle, aşktan köşe bucak kaçanı da!
Aydınlığı da burada, kapkarası da,
En saf, en temizi de var, en yüzkarası da...
Hayat meyhanesi herekse açık dostlar,
Geçmez züğürdün çenesi de, zenginin parası da...
Hayat bizi yapmış meze,
Her karşılaşmada eze - eze!
Haydi şimdi şerefe, dostlar haydi şerefe,
Unutalım acıları; şişe dibinde geze geze!
HÜSRAN GEMİSİ...
Kelepçelemiş ayrılık bizi, illa yaşayacağız O'nla;
Kabul edeceğiz gerçek gibi, tapacağız adeta...
Vurgun yemiş hüsran gemisi, sürekleyecek aşkımızı;
Zamanında bizi kuşatan arsız dalgalar, batıracak gemimizi...
Yolun sonu belli olmaz, çıkmadan da bilemezsin;
Bir ucu ayrılık, birinde sürümden çalarak gülmek var...
Aşk da lisanı belli olmayan; iki kalpten ibaret değil mi;
Bazen hızla çarpmak varken; bazen kıyıya vurmak var!
Canım çok acıyor, yalanlarından;
Gerçeklerin adeta bana, oyuncak misali duruyor...
Farkın ne ki, bu canı yakanlardan;
Ama kalp ne yapıp, ne edip, sana uyuyor!
Ama affedilmez; ihanet ve yalan;
İstemeye istemeye, kalbimden ruhun çıkıyor!
Yalnızlığım akıyor damarlarımdan,
Adeta kanım buram buram, sensizlik kokuyor!
vBulletin v4.1.2, Copyright ©2000-2024, Jelsoft Enterprises Ltd.