jetaime
06-04-10, 03:33
Nil Özalp, “Acıkolik” adlı ilk albümüyle müzik piyasasına giriş yaptı. Seksi imajıyla dikkat çeken genç şarkıcı, “Seksiliğe hâlâ alışamadım” diyor, Tarkan’la aşk yaşadığı dedikodularına yanıt vermekten ise ısrarla kaçınıyor.
Albümünüz yeni çıktı ama müziğe aslında 15 yaşında adım atmışsınız...
- Evet... Dedemden dolayı şanslıydım. Bir orkestranın menajerliğini yapıyordu. O dönem orkestraya bir solist aranıyordu. Benim müziğe yatkın olduğumu fark etmiş, yaşım çok küçük olmasına rağmen risk alarak beni solist yaptı. ılk zamanlar çok heyecanlıydım, zamanla alıştım. ışi çok sevdim, çalışmaktan çok büyük zevk aldım. Uzun zaman onlarla çalıştım. Ondan sonra kendi çalışmalarıma devam ettim.
Bir süre rock müzikle ilgilenmişsiniz. Neden sonra popa geçiş yaptınız?
- Herkesin bir rocker dönemi olmuştur, benimki daha erkendi. Orkestradaki herkesin yaşının büyük olması ve senelerdir Anadolu rock müzikle ilgileniyor olmaları bunda büyük etkendi. Onların sayesinde rock müziği sevmeye başladım. Ama kendi çalışmalarıma başlayınca yoluma pop müzikle devam etmek istedim.
Albüm süreci nasıl gelişti?
- Albüm yapmaya karar verdiğim andan sonrası benim için çok stresli geçti. Ama çok iyi müzisyenlerle çalıştım, o bakımdan çok iyiydi. Uzun zamandır tanıdığım müzisyenler vardı, yeni tanıştıklarım da oldu. Hepsinden çok şey öğrendim.
ALBÜM ÇIKARMAK İÇİNN ÜNİVERSİTE KAZANDIM
Reklamcılık okumuşsunuz. Albüm çıkarma kararını nasıl aldınız?
- Aslında karar hep vardı. Silivri’de yaşıyordum, İstanbul’a gelip albüm yapma hayali kuruyordum. Annemi ikna etmek için bir fırsat yaratmam gerekiyordu, bu da üniversiteydi. Her şeyi ince ince hesapladım. “Hangi üniversiteye gidersem bana ev tutulur, nasıl İstanbul’a gelirim” diye düşündüm. Marmara Üniversitesi ıletişim Fakültesi ilk tercihimdi. Kazandım ve İstanbul’a geldim. Geldiğim ilk günden itibaren albüm çıkarmak için fırsatlar yaratmaya çalıştım. Ama bir taraftan reklamcılığı da çok seviyordum ve o işe yatkındım. Bu nedenle reklamcılıkla ilgili işler yapmaya devam ettim. Hâlâ da devam ediyorum.
İlk albümünüzde Serdar Ortaç ve Tarkan’la çalıştınız. Bu fırsatı nasıl yakaladınız?
- ıkisi de arkadaşımdı, onlarla çalışmak istedim. Tarkan ve Serdar’la çalışmak herkesin hayalidir, tabii benim de hayalimdi. Galiba çok temiz yürekle istediğim şeylerdi ve gerçekleşti. ıkisinden de çok şey öğrendim. Kendimi özel hissettiğim bir süreçti o da...
HÂLÂ 18 YAŞINDA ŞEKER BİR KIZIM SANIYORUM
Müzik piyasası çok kalabalık, sürekli yeni şarkıcılar çıkıyor. Sizin onlardan farkınız nedir?
- Galiba şu aralar çok fazla kişi çıkmıyor. Aslında bakarsanız herkes yeni bir şeyler yapma çabasında. Ben “Çok farklı bir şey yapmalıyım, sıra dışı olmalıyım” politikası gütmedim. Başarılı müzisyenlerle yapılmış, kaliteli şarkıların bulunduğu, çok inandığım bir pop albümü yaptım. Tamamen kendi ruhumu yansıtan bir klip ve fotoğraflarla, nasıl olmak istiyorsam o şekilde kendimi göstermeye çalıştım. Çok farklı bir durum yok yani. Tamamen kendime ait samimi duygularımın olduğu bir albüm oldu.
Seksi fotoğraflarınız var, siz kendinizi seksi buluyor musunuz?
- Ben senelerce kendimi hiç seksi bulmadım. Son zamanlarda, yaş da ilerledikçe insanlara seksi gelmeye başladım. Ama ben halen kendimi 18-19 yaşlarında şeker bir kız zannediyorum. Hâlâ seksiliğe alışamadım.
“TARKAN’LA ıLışKıM YOK” DEMEM
Tarkan’la sevgili olduğunuz doğru mu?
- Öyle bir haber çıktı. Bu haberler biz stüdyoda çalışırken de çıkmıştı. Ama ben bu konuyla ilgili hiç yorum yapmıyorum. O zamanlar hiçbir şey bilmediğim için yorumlar yapmaya çalışmıştım, onlar benim açıklamammış gibi yayınlandı. O dakikadan itibaren bir kelime daha konuşmadım. Zaten konuşmadığımız için uzun bir süre de bununla ilgili bir haber çıkmadı. Yine aynı politikaya devam ediyoruz ve o yüzden bu konuyla ilgili tek bir yorum bile yapmıyoruz. Üzgünüm.
Yok da diyemiyorsunuz ama...
- Yok dersem, “Nil Özalp yok dedi” diye yazılıyor. Yorum yapmıyorum. Çünkü o konuyla ilgili konuşan birisi olmak istemiyorum. Büyük bir isim olduğu için yanlış yerlere çekilebilir.
TV’DE KENDİMİ GÖRMEK HOŞUMA GİTMİYOR
İlk klibi “Acıkolik” şarkısına çektiniz. Geri dönüşler nasıl oldu?
- Klibi Murad Küçük çekti, güzel bir çalışma oldu. ınsanın kendini televizyonda görmesi ilginç bir duygu. Ben henüz ona alışamadım. Kendimi televizyonda gördüğüm zaman çok rahat hissetmiyorum, hoşuma gitmiyor. Tabii objektif de bakamıyorum. Herkes çok güzel bir klip olduğunu söyledi. Geri dönüşler çok güzel oldu, herkes çok modern bir klip olduğunu belirtti. Ben bunları duyduğum zaman utanıyorum. Henüz durumu hazmetmiş değilim.
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/14323383.asp?gid=222
Albümünüz yeni çıktı ama müziğe aslında 15 yaşında adım atmışsınız...
- Evet... Dedemden dolayı şanslıydım. Bir orkestranın menajerliğini yapıyordu. O dönem orkestraya bir solist aranıyordu. Benim müziğe yatkın olduğumu fark etmiş, yaşım çok küçük olmasına rağmen risk alarak beni solist yaptı. ılk zamanlar çok heyecanlıydım, zamanla alıştım. ışi çok sevdim, çalışmaktan çok büyük zevk aldım. Uzun zaman onlarla çalıştım. Ondan sonra kendi çalışmalarıma devam ettim.
Bir süre rock müzikle ilgilenmişsiniz. Neden sonra popa geçiş yaptınız?
- Herkesin bir rocker dönemi olmuştur, benimki daha erkendi. Orkestradaki herkesin yaşının büyük olması ve senelerdir Anadolu rock müzikle ilgileniyor olmaları bunda büyük etkendi. Onların sayesinde rock müziği sevmeye başladım. Ama kendi çalışmalarıma başlayınca yoluma pop müzikle devam etmek istedim.
Albüm süreci nasıl gelişti?
- Albüm yapmaya karar verdiğim andan sonrası benim için çok stresli geçti. Ama çok iyi müzisyenlerle çalıştım, o bakımdan çok iyiydi. Uzun zamandır tanıdığım müzisyenler vardı, yeni tanıştıklarım da oldu. Hepsinden çok şey öğrendim.
ALBÜM ÇIKARMAK İÇİNN ÜNİVERSİTE KAZANDIM
Reklamcılık okumuşsunuz. Albüm çıkarma kararını nasıl aldınız?
- Aslında karar hep vardı. Silivri’de yaşıyordum, İstanbul’a gelip albüm yapma hayali kuruyordum. Annemi ikna etmek için bir fırsat yaratmam gerekiyordu, bu da üniversiteydi. Her şeyi ince ince hesapladım. “Hangi üniversiteye gidersem bana ev tutulur, nasıl İstanbul’a gelirim” diye düşündüm. Marmara Üniversitesi ıletişim Fakültesi ilk tercihimdi. Kazandım ve İstanbul’a geldim. Geldiğim ilk günden itibaren albüm çıkarmak için fırsatlar yaratmaya çalıştım. Ama bir taraftan reklamcılığı da çok seviyordum ve o işe yatkındım. Bu nedenle reklamcılıkla ilgili işler yapmaya devam ettim. Hâlâ da devam ediyorum.
İlk albümünüzde Serdar Ortaç ve Tarkan’la çalıştınız. Bu fırsatı nasıl yakaladınız?
- ıkisi de arkadaşımdı, onlarla çalışmak istedim. Tarkan ve Serdar’la çalışmak herkesin hayalidir, tabii benim de hayalimdi. Galiba çok temiz yürekle istediğim şeylerdi ve gerçekleşti. ıkisinden de çok şey öğrendim. Kendimi özel hissettiğim bir süreçti o da...
HÂLÂ 18 YAŞINDA ŞEKER BİR KIZIM SANIYORUM
Müzik piyasası çok kalabalık, sürekli yeni şarkıcılar çıkıyor. Sizin onlardan farkınız nedir?
- Galiba şu aralar çok fazla kişi çıkmıyor. Aslında bakarsanız herkes yeni bir şeyler yapma çabasında. Ben “Çok farklı bir şey yapmalıyım, sıra dışı olmalıyım” politikası gütmedim. Başarılı müzisyenlerle yapılmış, kaliteli şarkıların bulunduğu, çok inandığım bir pop albümü yaptım. Tamamen kendi ruhumu yansıtan bir klip ve fotoğraflarla, nasıl olmak istiyorsam o şekilde kendimi göstermeye çalıştım. Çok farklı bir durum yok yani. Tamamen kendime ait samimi duygularımın olduğu bir albüm oldu.
Seksi fotoğraflarınız var, siz kendinizi seksi buluyor musunuz?
- Ben senelerce kendimi hiç seksi bulmadım. Son zamanlarda, yaş da ilerledikçe insanlara seksi gelmeye başladım. Ama ben halen kendimi 18-19 yaşlarında şeker bir kız zannediyorum. Hâlâ seksiliğe alışamadım.
“TARKAN’LA ıLışKıM YOK” DEMEM
Tarkan’la sevgili olduğunuz doğru mu?
- Öyle bir haber çıktı. Bu haberler biz stüdyoda çalışırken de çıkmıştı. Ama ben bu konuyla ilgili hiç yorum yapmıyorum. O zamanlar hiçbir şey bilmediğim için yorumlar yapmaya çalışmıştım, onlar benim açıklamammış gibi yayınlandı. O dakikadan itibaren bir kelime daha konuşmadım. Zaten konuşmadığımız için uzun bir süre de bununla ilgili bir haber çıkmadı. Yine aynı politikaya devam ediyoruz ve o yüzden bu konuyla ilgili tek bir yorum bile yapmıyoruz. Üzgünüm.
Yok da diyemiyorsunuz ama...
- Yok dersem, “Nil Özalp yok dedi” diye yazılıyor. Yorum yapmıyorum. Çünkü o konuyla ilgili konuşan birisi olmak istemiyorum. Büyük bir isim olduğu için yanlış yerlere çekilebilir.
TV’DE KENDİMİ GÖRMEK HOŞUMA GİTMİYOR
İlk klibi “Acıkolik” şarkısına çektiniz. Geri dönüşler nasıl oldu?
- Klibi Murad Küçük çekti, güzel bir çalışma oldu. ınsanın kendini televizyonda görmesi ilginç bir duygu. Ben henüz ona alışamadım. Kendimi televizyonda gördüğüm zaman çok rahat hissetmiyorum, hoşuma gitmiyor. Tabii objektif de bakamıyorum. Herkes çok güzel bir klip olduğunu söyledi. Geri dönüşler çok güzel oldu, herkes çok modern bir klip olduğunu belirtti. Ben bunları duyduğum zaman utanıyorum. Henüz durumu hazmetmiş değilim.
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/14323383.asp?gid=222