dogan
03-03-10, 00:51
Tarkan hakkında yazmak gerekiyor değil mi..
Zira bugün serbest bırakıldı.
Uyuşturucu kullanan ve kullandığını itiraf eden ciğerimizin köşesi girdi ve çıktı. Deniz Seki’ye göre fazla hızlı oldu galiba..
Birçok insan gibi Tarkan’a sempati duyanlardanım. Şarkıları tarzım olmadığı halde.
Başına kötü işler geldiği zaman üzülenlerdenim. “Üzülmek” lafı biraz abartılı oldu ama duyarsız kalmadığım diyelim. Evet o daha doğru olur.
Böyle bir kıyamama durumu. Ona dokunmayın durumu.
Yıpranmamak için kendini yurtdışına atmalarını falan da anlayabildiğim bir insan.
Hiç de tanımam bu arada. Bin yıl önce, ikimiz de toyken, röportaj yapmıştım. Zürih’te. Soğuk bir kış günü. O kadar. Hatırlamaz bile. Ben bile şimdi hatırladım.
Editörüm, Tarkan hakkında yaz dedi. Niye çek yatta yatırmışlar, niye özel yemek getirtmişler... Sor da sor...
Dedi.
Ve fakat... İçimden sormak gelmiyor. Hukuktan anlamam etmem. Anlasam da elimde dosyası yok, ne gerekçeyle bırakılmış, Deniz Seki’den farkı neymiş bilmiyorum. Tarkan’a özel bir muamele mi yapılmış?
Bilemiyorum.
Yapılabiliyor mu?
Bilemiyorum.
Çocuklar diyor yine editörüm. Onu o kadar seven çocuk var. Kokain o kadar da kötü değilmiş, baksana Tarkan da kullanıyor diyecekler diyor.
Bilemedim. Öyle olur mu gerçekten?
Bunca yıldır merak ederim kokaini ama denemişliğim yok.
Niye? Etrafımda kullanan yok bir, o kadar param yok iki.
(Bir suç unsurunu merak ettiğini söylemek de suç mudur acaba?)
Demek istediğim: Öyle her sevdiğin şahsiyette gördüğün ve her merak edilen yapılmıyor. Sadece yapılamadığından değil. Hayatımıza vereceğimiz şekli, şemali popstarlar yönetmiyor. Tarkan uyuşturucu kullanıyormuş diye ne yayıp ne edip uyuşturucu kullanmaya başlayacak olan... Var olabilir mi? Tek başına Tarkan yüzünden olabilir mi bu?
Şimdi bir piskolog-pedagog çıkar elbette “aa Mutluanım nasıl dersiniz böyle... Şöyle şöyle örnekler var.. Kendini Pokemon sanıp camdan atanlar var” diyecek ama o vakit ben de şunu derim:
Bu güzeller güzel çocuk üç beş yıldır doğa da doğa diye tutturuyor. Ilısu barajı yapılmasın, Hasankeyf sular altında kalmasın diye için şarkılar yapıyor. Uyan diyor. Polonezköy’deki evinde bin tane hayvanla yaşıyor. Ölmekte olan sokak köpeklerini alıp bakıyor, onlarla poz veriyor. Almanya’lara gidiyor.
Elini taşın altına koyan da bundan başka kaç star var? Çevreciliğin hiç sevilmediği, sıkıcı, banal, ay öf bulunduğu bir ülkede?
Bile bile kim başka yapıştırdı bu etiketleri üzerine?
Ve peki ne oldu? Bu ülke birden doğa aşığı bir ülke haline mi geldi?
Termik santral zombisi hortladı gene diyorum “ay gene mi çevreci yazı...” diyorsunuz.
Çevreci tek bir ergen de görmedim şimdiye kadar. Hani Tarkan’dan etkilenip falan. Hiç olmazsa mesela musluğu şarala şarala açık bırakmayan. Ne oluyormuş bu dünyada diye birazcık meraklanan..
Bir megastara yakışmama iddiasına gelirsek...
Bir: Tarkan megastarlıktan vazgeçeli hayli bir zaman oldu.
İki: Nedir bir megastara yakışan? Bir genelge mi var?
Kokain nedir bilmem. Neden içilir onu da anlamam. Sigaradan daha mı kötü ondan da emin değilim ayrıca. Savunacak değilim.
Ama bu uyuşturucu ile mücadelede ünlüler harcanıyor gibi geliyor bana. Emniyet, ne kadar çalıştığını göstermeye çalışıyor gibi. Baksanıza, polisleri Tarkan’a götüren torbacıyı yakalayan köpeğin isminin “Barbi” olduğunu bile biliyoruz. Bu kadar detaylı bilgi servisi göz yaşartıcı..
Aksi taktirde ne kadar haber olacaktı ki alelade bir operasyon..
Bak “bizimki” yılbaşından beri yatıyor içerde.. Kimin umurunda? Onu yakan köpeğin ismi neydi acaba? Ken olabilir mi?
Mutlu Tönbekici
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Tarkan&tarih=02.03.2010&Newsid=290680&Categoryid=4&wid=156
Zira bugün serbest bırakıldı.
Uyuşturucu kullanan ve kullandığını itiraf eden ciğerimizin köşesi girdi ve çıktı. Deniz Seki’ye göre fazla hızlı oldu galiba..
Birçok insan gibi Tarkan’a sempati duyanlardanım. Şarkıları tarzım olmadığı halde.
Başına kötü işler geldiği zaman üzülenlerdenim. “Üzülmek” lafı biraz abartılı oldu ama duyarsız kalmadığım diyelim. Evet o daha doğru olur.
Böyle bir kıyamama durumu. Ona dokunmayın durumu.
Yıpranmamak için kendini yurtdışına atmalarını falan da anlayabildiğim bir insan.
Hiç de tanımam bu arada. Bin yıl önce, ikimiz de toyken, röportaj yapmıştım. Zürih’te. Soğuk bir kış günü. O kadar. Hatırlamaz bile. Ben bile şimdi hatırladım.
Editörüm, Tarkan hakkında yaz dedi. Niye çek yatta yatırmışlar, niye özel yemek getirtmişler... Sor da sor...
Dedi.
Ve fakat... İçimden sormak gelmiyor. Hukuktan anlamam etmem. Anlasam da elimde dosyası yok, ne gerekçeyle bırakılmış, Deniz Seki’den farkı neymiş bilmiyorum. Tarkan’a özel bir muamele mi yapılmış?
Bilemiyorum.
Yapılabiliyor mu?
Bilemiyorum.
Çocuklar diyor yine editörüm. Onu o kadar seven çocuk var. Kokain o kadar da kötü değilmiş, baksana Tarkan da kullanıyor diyecekler diyor.
Bilemedim. Öyle olur mu gerçekten?
Bunca yıldır merak ederim kokaini ama denemişliğim yok.
Niye? Etrafımda kullanan yok bir, o kadar param yok iki.
(Bir suç unsurunu merak ettiğini söylemek de suç mudur acaba?)
Demek istediğim: Öyle her sevdiğin şahsiyette gördüğün ve her merak edilen yapılmıyor. Sadece yapılamadığından değil. Hayatımıza vereceğimiz şekli, şemali popstarlar yönetmiyor. Tarkan uyuşturucu kullanıyormuş diye ne yayıp ne edip uyuşturucu kullanmaya başlayacak olan... Var olabilir mi? Tek başına Tarkan yüzünden olabilir mi bu?
Şimdi bir piskolog-pedagog çıkar elbette “aa Mutluanım nasıl dersiniz böyle... Şöyle şöyle örnekler var.. Kendini Pokemon sanıp camdan atanlar var” diyecek ama o vakit ben de şunu derim:
Bu güzeller güzel çocuk üç beş yıldır doğa da doğa diye tutturuyor. Ilısu barajı yapılmasın, Hasankeyf sular altında kalmasın diye için şarkılar yapıyor. Uyan diyor. Polonezköy’deki evinde bin tane hayvanla yaşıyor. Ölmekte olan sokak köpeklerini alıp bakıyor, onlarla poz veriyor. Almanya’lara gidiyor.
Elini taşın altına koyan da bundan başka kaç star var? Çevreciliğin hiç sevilmediği, sıkıcı, banal, ay öf bulunduğu bir ülkede?
Bile bile kim başka yapıştırdı bu etiketleri üzerine?
Ve peki ne oldu? Bu ülke birden doğa aşığı bir ülke haline mi geldi?
Termik santral zombisi hortladı gene diyorum “ay gene mi çevreci yazı...” diyorsunuz.
Çevreci tek bir ergen de görmedim şimdiye kadar. Hani Tarkan’dan etkilenip falan. Hiç olmazsa mesela musluğu şarala şarala açık bırakmayan. Ne oluyormuş bu dünyada diye birazcık meraklanan..
Bir megastara yakışmama iddiasına gelirsek...
Bir: Tarkan megastarlıktan vazgeçeli hayli bir zaman oldu.
İki: Nedir bir megastara yakışan? Bir genelge mi var?
Kokain nedir bilmem. Neden içilir onu da anlamam. Sigaradan daha mı kötü ondan da emin değilim ayrıca. Savunacak değilim.
Ama bu uyuşturucu ile mücadelede ünlüler harcanıyor gibi geliyor bana. Emniyet, ne kadar çalıştığını göstermeye çalışıyor gibi. Baksanıza, polisleri Tarkan’a götüren torbacıyı yakalayan köpeğin isminin “Barbi” olduğunu bile biliyoruz. Bu kadar detaylı bilgi servisi göz yaşartıcı..
Aksi taktirde ne kadar haber olacaktı ki alelade bir operasyon..
Bak “bizimki” yılbaşından beri yatıyor içerde.. Kimin umurunda? Onu yakan köpeğin ismi neydi acaba? Ken olabilir mi?
Mutlu Tönbekici
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Tarkan&tarih=02.03.2010&Newsid=290680&Categoryid=4&wid=156